ELAZIĞ HALKININ YANINDAYIZ...

ELAZIĞ HALKININ YANINDAYIZ...

ELAZIĞ HALKININ YANINDAYIZ...

Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Elazığ Sivrice’de meydana gelen deprem nedeniyle bir mesaj yayımladı. Başkan Kantarcı mesajında, “Türkiye boyutunun daha fazla büyümemesi için dua ettiğimiz bir felaketi yaşadı. Elazığ’ın Sivrice ilçesinde 6.8 şiddetinde meydana gelen depremde, gelen ilk bilgilere göre, Elazığ ve Malatya’da 22 yurttaşımız yaşamını yitirdi, 1031 yurttaşımız da çeşitli şekillerde yaralandı. Öncelikle ölen vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşımıza acil şifalar diliyorum. Belediye başkanları olmaktan büyük onur duyduğum Çaycuma halkının Elazığlı kardeşlerimizin acısını derinden hissettiğini, onlarla dayanışma içinde olduğunu, yaraların sarılması için elden gelen her türlü çabayı sergileyeceğini söylemek istiyorum” dedi. 

İMAR UYGULAMALARI BİLİMSEL TEKNİK VERİLERE GÖRE YAPILMALIDIR 
Yaşanan felaketin ülkede deprem güvenliğini bir kez daha gündeme taşıdığını da dile getiren Kantarcı, “Fay hattı dediğimiz yerkabuğundaki kırık ve çatlaklar Anadolu’yu bir yumak gibi sarmış durumdadır. Sürekli deprem riski ile karşı karşıya olduğumuzu anlatan bu durum, her an her yerde deprem olabileceği anlamına geliyor. Bu nedenle tüm ülkedeki imar uygulamalarının öncelikle deprem güvenliği düşünülerek yapılması gerekiyor. Yaşanan onca felakete,  yapılan onca bilimsel çalışmaya ve verilen onca söze karşın, bu doğrultudaki çalışmalar ne yazık ki yetersiz kalıyor. İmar uygulamalarının bilimsel teknik veriler, coğrafi koşullar ve şehirciliğin evrensel ilkeleriyle değil de, başta rant olmak üzere başka kaygılarla yapılması bu felaketlerin yaşanmasındaki en önemli etken olarak öne çıkıyor. Hep söylendiği gibi, insanları öldüren deprem değil, deprem güvenliği düşünülmeden yapılan yapılardır. Afet ve deprem gerçeğini göz ardı eden, yasa, yönetmelik ve plan hükümlerine aykırı yapılaşmalara kesinlikle müsaade edilmemelidir” dedi.    

DEPREMLE BİRLİKTE YAŞAMAYI ÖĞRENMELİYİZ 
Sık sık yapılan imar aflarının yanlışlığına da değinen Kantarcı, açıklamasını, “Getirilen imar aflarıyla imarsız, ruhsatsız ve hiçbir mühendislik hizmeti almamış yapı stokunun korunması sağlanıyor. Kıyı alanları,  tarım arazileri, meralar, ormanlık alanlar, dere yatakları, içme suyu havzaları ile tarihi, doğal, arkeolojik sit alanları üzerine inşa edilen kaçak ve mevzuata uygun olmayan yapılar deprem gerçeği yok sayılarak yasal hale getiriliyor.  Bu durum, ne yazık ki, yaşanan her depremin felakete dönüşmesine neden oluyor. Yaraların taze olduğu bugünlerde yine bu konular konuşulacak. Uzmanlar, bilim insanları sorunun çözümü için öneriler sunacak. Deprem güvenliği konusunda herkesin hemfikir olduğu sonuçlar üretilecek. Bu tartışmalarda ortaya çıkan gerçeklerin, bu kez, hep yapıldığı gibi, unutulup gitmemesi en büyük dileğimdir.  Depremin bir doğa olayı olduğuna, birlikte yaşamayı öğrenmenin gerekliliğine bir kez daha işaret ediyor,  bu düşüncelerle tüm ülkemize tekrar geçmiş olsun diyor, yüce Allah’tan milletimize bir daha böyle felaketler yaşatmamasını niyaz ediyorum” şeklinde ifadelerle tamamladı.
 

Gündem

Güncelleme Tarihi: 25 Ocak 2020, 20:52
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER