Kent asansörü hizmete giriyor!

Kent asansörü hizmete giriyor!

Kent asansörü hizmete giriyor!

Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Belediye Meclisi aralık ayı olağan toplantısında yaptığı konuşmada, “Kent asansöründe düşündüğümüzden daha iyisine kavuşmuş olduk. Ve inanıyorum ki, Çaycuma’ya çok uzun yıllar, son derece ekonomik hizmet edecek bir tesisi hizmete sokacağız” dedi.
Çaycuma Belediye Meclisi’nin 2018 yılı son olağan toplantısı yapıldı. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, kasım ayında yapılan çalışmalar hakkında meclis üyelerini bilgilendirdi. Yenimahalle Uğur Mumcu Caddesi üzerine yapılan yeni belediye hizmet binasının çalışmalarının bitmek üzere olduğunu ancak müteahhidin yaşadığı sıkıntılar nedeniyle istenilen hızda ilerlemediğini ifade eden Başkan Kantarcı,  “Belediye hizmet binasında işler yaklaşık yüzde 80 seviyelerinde. Aslında çoktan bitmiş olmasını arzu ediyorduk. Çalışmalar yürüyor ama istediğimiz hızda değil. Ama her halükarda seçimlerden önce bu binayı bitireceğimizi düşünüyorum” dedi. 
KENT ASANSÖRÜ BİTTİ, HİZMETE GİRMEK ÜZERE
Abdullah Kalaycı Caddesi ile Çaycuma Devlet Hastanesi arasına yapılan Kent Asansörü Projesi’nin sona gelindiğini ifade eden Başkan Kantarcı, şöyle dedi: “Bugünlerde hastane ile kent merkezi arasındaki füniküler sistem asansörümüz bitti, hizmete girmek üzere, son dokunuşlar yapılıyor. Şu anda sistem aslında çalışır vaziyette, tamamlama aşamasına gelindi. Bu konuda da bayağı bir dolambaçlı yollardan geçtik. Çift hatlı iki ayrı asansör yapmayı planladık. Çünkü şu andaki bu sistemi yapabileceğimizi baştan öngöremedik. Çünkü bu çok yaygın, bilinen bir şey değil. Eğik asansör biçiminde planlamıştık. İki tane ihaleden olumsuz sonuç aldık. İyi ki de olumsuz olmuş, sonuçta doğruyu bulduk. Hem daha ekonomik bir çözüm oldu. Füniküler sistem dediğimiz iki tane kabin, biri inerken diğeri çıkacak. Biri yukarıda iken diğeri aşağıda olacak ve ikisi aynı anda hareket edecek. Kabinlerde elektrik yok. O yüzden gidip gelme sırasında diğer sistemlerde sıkça rastlanan kablo kopması gibi sorunları yaşamayacağız. Düşündüğümüzden daha iyisine kavuşmuş olduk. Ve inanıyorum ki, Çaycuma’ya çok uzun yıllar son derece ekonomik hizmet edecek bir tesisi hizmete sokacağız. 
BİR KOYUNDAN BİRDEN FAZLA POST ÇIKARTTIK
Yapılan binaların ne şekilde değerlendirileceği konusunda da bilgiler veren Kantarcı, “Üst istasyon olarak kullanacağımız hastane önündeki binayı sağlam zemine oturtmak için 3 katlı olarak yapmak durumunda kaldık. Bahçesiyle beraber en alt katını kafeterya olarak kullanmayı planlıyoruz. Orta katı da hastane üzerinde işlek bir güzergâh olacağı için bir ihale ile eczaneye dönüştüreceğiz. Önümüzdeki günlerde de buranın ihalesini yapacağız. Bu üç katlı bina aynı zamanda bir sosyal tesis ve alışveriş alanı hüviyetini kazanacak. İnsanların giriş çıkış yapacağı yolla aynı hizada olan katta ise yine hasta ziyaretine gelenlerin faydalanabileceği mini bir market olacak. Her zaman olduğu gibi bir koyundan birden fazla post çıkartmış olduk” dedi.
BÜYÜKŞEHİR SÖYLENTİLERİ KİMİ YATIRIMLARI YAPMAMIZI ENGELLEDİ
Görüşmeler sırasında gündeme gelen su sorunuyla ilgili bilgiler de veren Başkan Kantarcı, “Bizim bu dönemimiz siyasi açıdan çok çalkantılı bir döneme denk geldi. Defalarca seçimler, referandumlar oldu ve Türkiye’de sistem değişti. Bu arada da Zonguldak’ın büyükşehir olup olmamasıyla ilgili de söylemler oldu, haberler yazıldı. Dolayısıyla belediyeyi yöneten kişiler olarak büyükşehir olma durumunda Çaycuma Belediyesinin elinden çıkması muhtemel itfaiye, mezarlıklar, su, kanalizasyon, gibi konulara yatırım yaparken biraz tereddütlü davrandık. ‘Acaba biz Çaycuma’nın kaynağını buraya yatırırsak yarın da büyükşehir olur da bu kaynaklar heba olur mu’ diye düşündük. O yüzden suyla ilgili idame yatırımları ve arıtma tesisi dışında bakımlar, onarımlar iyileştirmeler haricinde yeni bir yatırım yapmadık. Su ile ilgili zaten görünürde yatırım ihtiyacı da yoktu. Ancak ağustos ayına geldiğimizde bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldık. Kuyularda 4 senedir motorlar o suları yenemezken bitirmeye başladı. Arkadaşlarımla ortak kanaatimiz birincisi bu sene aşırı bir kuraklık yaşanması. İkincisi, keson kuyularının olduğu bölgede yeni bir seddenin temelinin yapılarak kuyulara gelen suyun azalması. Üçüncüsü ise uzun yıllar kullanılan bu kuyuların su kanallarında, menfezlerde, barbakanlarda mil birikerek suyun akışını engellemesi. Bu üç ana sebepten dolayı su yetmemeye başladı. Biz bunu halkımızı çok fazla rahatsız etmeden, en çok su tükettiğimiz ağustos ayını küçük kesintilerle geçiştirmeye çalıştık.”
TÜM SU KUYULARININ BAKIM VE TEMİZLİĞİNİ YAPTIK
Su sıkıntısını bertaraf etmek içinde eylül ayında derin kuyu çalışmasına başladıklarını, 60 metrede suyu bulduklarını da anlatan Başkan Kantarcı, şöyle devam etti: “Ayrıca da halkın yaşantısını fazla etkilemeden mevcut kuyularda iyileştirme çalışmasına başladık. Ne yaptık; kuyuların etrafını açtık, oradaki kanalları temizledik, oralara düzgün filtre malzemeleri döşedik, mazgalları temizledik. Bu kuyuların bakım çalışmaları esnasında da ufak tefek sıkıntılar oldu. Çaycuma Belediyesi her şeyi o kadar mükemmel yapıyor ki, tabii ki bunlar Çaycuma’daki insanların konforunu etkiledi. Ama biz bu arada hem yeni kuyuyu açmış olduk, hem de 4 tane kuyunun bakımlarını yaptık. Şu anda kuyularımızda herhangi bir sorun yok. Sularımızda hiçbir sıkıntı yok. Kasım ayında bölgede bir salgın şüphesi var ama bunun belediye suyu kaynaklı olabileceği bize iletilince biz de üzerine gittik ve ‘ne olur ne olmaz’ diyerek normal klorlamanın daha üzerinde dozaj uygulamaya başladık. Bu klor biraz dozajın üzerinde verilince musluktan akarken koku yapıyor. Vatandaşlar da bu klor kokusunu sanki zararlı bir kokuymuş gibi algılıyor.”
ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE SUYLA İLGİLİ SIKINTI YAŞANMAYACAK
Başkan Kantarcı, 30 Kasım’da alınan numunelerde suyun kalitesiyle ilgili hiçbir sıkıntının olmadığının da ortaya çıktığını da vurgulayarak, şöyle devam etti: “Ben buradan sizlere ve Çaycuma halkına duyuruyorum; önümüzdeki dönemde suyla ilgili herhangi bir sıkıntı yaşanmayacak. Miktarla ilgili, debi ile ilgili, kaliteyle ilgili bir sıkıntı yok. Ancak şöyle bir sorun var: Velioğlu ve İstasyon mahallelerimize su temin eden doğu yakasındaki keson kuyumuzda ve o bölgedeki OSB’nin ve diğer fabrikaların hepsinin suyunda demir iyonu var. Normalde demir kuyuda görünmüyor, ancak havayla temas ettiği zaman su oksitleniyor ve kırmızı renk alıyor. Bunun da hemen bir çözümü yok. Bu tortu sağlığa zararlı bir şey değil ama istenen bir şey de değil. Bununla ilgili önümüzdeki dönemde ciddi bir çalışma yapılarak suyun batı taraftaki tesislerden gönderilmesi lazım. Biz zaten epey bir zamandan beri o bölgenin alçak kesimlerini bu batı yakasından beslemeye başladık. Ancak yüksek kesimlere doğu yakasındaki kuyudan su veriyoruz. Orada bu tortu oluşmasına izin vermemek için tahliye yerlerinden sık sık arkadaşlarımız tahliye yapıyorlar. Ayrıca çevre kirliliği, küresel ısınma bunlar giderek bizi kuşatıyor.”
DSİ YATIRIMI GERÇEKLEŞTİĞİ ANDA SU SORUNU NİHAİ OLARAK ÇÖZÜLMÜŞ OLACAK
Su ile ilgili DSİ’nin projesi hakkında da bilgi veren Kantarcı, açıklamalarını, “Devlet Su İşleri’nin bizim dönemimizden önce başlayan bir projesi var. Devrek’in üzerindeki iki göletten su temin eden ve Vadi’deki 90’ın üzerinde bu yerleşim yerine su sağlayacak büyük DSİ projesi var. Bunun proje kısmı tamamlandı. İnşaatına başlanabilmesi için bölgedeki belediyenin, özel idarenin bir birlik oluşturması gerekiyor. Tam bu noktaya gelinmiş vaziyette. Eğer bu birlik oluşturulur ve onu takiben ihalesi yapılırsa uzun vadede kalıcı bir çözüme kavuşmuş olacağız. Hem de bu aynı zamanda bütün bu yerleşimlerin motopomplar nedeniyle ödemek zorunda kaldığı elektrik bedelinden kurtulmasını da sağlayacak. Çünkü kottan dolayı su cazibeyle akacak. Ve bu tesisten bu tarafa su arıtılarak, temizlenerek verilecek. Uzun vadeli çözümü de bu. Bizim zorlandığımız da bu. Bu projeyle ilgili bize bir takvim verilse, biz ona göre başımızın çaresine bakarız. Ama Türkiye’de maalesef her şey belirsiz, her an her şey olabilir. O zaman da orta ve uzun vadeli program yapmak da sıkıntı yaşıyoruz. Bir yere gereksiz bir yatırımı yapıyor olmak kötü bir şey. Kaynaklarımız zaten kıt. O yüzden bazı durumlarda da standardı bozmadan halkın yaşantısına zarar vermeden gelişmeleri gözlemek gerekiyor” diyerek bitirdi. Ocak ayı olağan toplantısının 2 Ocak 2019 Çarşamba günü, 17.30’da yapılmasına karar verilerek, toplantıya son verildi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER