DEVLET VARLIĞINI GÖSTERMELİ!

Zonguldak bölgesinde faaliyet gösteren meslek örgütleri ne kadar adaletli davranıyorlar?

Mesela gazeteci örgütleri?

İşlerine geldikleri gibi hareket ediyorlar!

Geçmişte çok güzel faaliyetlere imza atan Karaelmas Gazeteciler Derneği ve Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti…

Buna Türkiye Gazeteciler Cemiyeti temsilciliğini de ekleyebiliriz…

Gerçekten adaletli mi davranıyorlar?

Bana göre hayır!

Bundan yaklaşık iki yıl önce, Kdz. Ereğli Belediyesinin batırılmaması adına yaptığım haberler nedeniyle Belediye Başkanı Hüseyin Uysal ile aramız açılmıştı…

Neydi yaptığım haberler?

Ortada olmayan bir proje için meclisten 80 milyon lira borç yetkisi istemişti…

Bende yaptığım haberler ve köşe yazılarım ile kamuoyu oluşturup, bu borçlanmanın sağlanması halinde Ereğli Belediyesi’nin iflasa sürükleneceğini belirtmiştim…

Bunun üzerine Uysal, belediyede çay ocağında çalışan damadımı makamına çağırarak benim eleştirilerimin hesabını kendisinden sorup işten atmakla tehdit etmişti…

Geri adım atmadım…

Çünkü Ereğli’nin toplumsal menfaati önemliydi benim için…

Sonuçta oluşan kamuyu üzerine Uysal AK Parti Genel Merkezi’ne davet edilerek bu borçlanmanın olmaması gerektiği yönünde talimat aldı.

Meclis de borçlanmaya izin vermedi…

Yapılan oylamadan yarım saat sonra, belediyeye girdiğinde damadım olmayan, çalışırken damadım olan genci işten atmıştı…

Sebep; Kayınpederi Kdz. Ereğli Belediyesi’nin iflasa sürüklenmesine engel oldu…

Diğer bir sebep, Meclise gelmeden bir işadamının 5 dönüm arsasının ticari imara açılmasını belgeleri ile ortaya çıkartmamdı…

O günlerde üyesi bulunduğum Karaelmas Gazeteciler Derneği’nin Başkanı Osman Sav’a olayı anlatmıştım…

Araştırıp açıklama yapacağını söylemişti…

Fakat bundan sonra Osman Sav ne telefonunu açtı, ne de bir açıklama yaptı…

TGC Temsilcisi sevgili dostum Atilla Özsüz de keza aynı…

ZGC Başkanı Derya Akbıyık’ın ise sadece “Oh oldu” demediği kalmadı!

Sebep ne biliyormusunuz; Kdz. Ereğli Belediyesinden elde ettikleri abone ve reklam gelirlerinin kesilmesi korkusu!

Şimdi bakıyorum da yaptıkları açıklama ve kınamalara!

Sormak istiyorum; Olaylar bu noktalara gelmeden niye bir açıklama yapmadınız, yapmıyorsunuz?

Niye üyelerinizi veya meslektaşlarınızı uyararak basın meslek ilkelerini hatırlatmıyorsunuz?

Ortam bu kadar gerilmeden önce niye önlem almıyorsunuz?

Zonguldak’ta meslek örgütleri sesini çıkartmıyor veya çıkartamıyor!

Basındaki seviyesizliğe artık devletin temsilcileri bir dur demeli…

Kimsenin özel yaşantısı ve aile yaşantısı hiç kimseyi ilgilendirmez…

Mahkeme karar vermeden hiçbir davada hiç kimse suçlu değildir…

Hiçbir iş adamı basına avanta ve haraç vermek zorunda değildir…

Basın Meslek Örgütlerinin dur diyemediği bu gidişata başta Valimiz Sayın Erdoğan Bektaş olmak üzere devletin tüm kurumları el atmalı…

İftira attığı için dava kaybeden gazetecileri korumak için bazı siyasetçiler araya girmemeli!

Basın özgürlüğü bu değil!

Basın özgürlüğü iftira atmak değil…

Basın özgürlüğü özel hayata müdahale etmek değil…

Israrla yeniden ifade ediyorum; Zonguldak’ta basındaki bu gidişata Zonguldak Valisi Sayın Erdoğan Bektaş, İl Emniyet Müdürümüz, Cumhuriyet Baş Savcılığı ve devletin diğer tüm kurumları artık “Dur” demeli!

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışına son verilmeli!

Milletvekilleri ve diğer siyasetçiler iftiracı, avantacı ve santajcı gazetecilere sahip çıkmaktan vazgeçmeli!

YORUM EKLE