"En büyük savunma taarruzdur"

"En büyük savunma taarruzdur"

"En büyük savunma taarruzdur"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye büyüdükçe maruz kaldığımız tehditlerin çapı da büyüyor. Eskilerin dediği gibi, Büyük başın derdi büyük olur. Eğer biz tüm iddialarımızdan tüm hedeflerimizden vazgeçip yerimizde otursak ne söylenirse boynumuzu büküp yapsak inanın bana şu yaşadığımız sıkıntıların hiçbiriyle karşılaşmayız. Ama kimse de bizi adam yerine koymaz. Ama biz bunu yapamayız. Biz zillete asla rıza gösteremeyiz ifadelerini kullandı.
AK Parti Düzce 6. İl Olağan Kongresi, Kalıcı Konutlar Spor Salonunda gerçekleştirildi. İl Kongresine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın yanı sıra Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Betül Sayan Kaya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataşın yanı sıra milletvekilleri, belediye başkanları ve partililer katıldı.

Türkiye büyüdükçe maruz kaldığımız tehditlerin çapı da büyüyor
Türkiyenin büyümeye devam ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milleti olarak asırlardır olduğu gibi bugün de vatanımızı korumak için gözümüzü kırpmadan şehadete yürüyecek inanca, imana, cesarete, dirayete sahip olduğumuzu gösterdik, gösteriyoruz. Türkiye büyüdükçe maruz kaldığımız tehditlerin çapı da büyüyor. Eskilerin dediği gibi, Büyük başın derdi büyük olur. Eğer biz tüm iddialarımızdan, tüm hedeflerimizden vazgeçip yerimizde otursak ne söylenirse boynumuzu büküp yapsak inanın bana şu yaşadığımız sıkıntıların hiçbiriyle karşılaşmayız. Ama kimse de bizi adam yerine koymaz. Ama biz bunu yapamayız. Biz zillete asla rıza gösteremeyiz. Biz beşer planında hiçbir gücün karşısında bugüne kadar eğilmedik. Biz sadece ve sadece Allahın huzurunda rükuda ve secdede eğiliriz. Başka türlü asla. Biz haksızlık karşısında sessiz ve tepkisiz kalamayız. Bizim inancımıza, fıtratımıza ecdadımıza tüm değerlerimize terstir. Milletimizin de kesinlikle böyle bir duruş istemediğini biliyoruz ifadelerine yer verdi.

En büyük savunma taarruzdur
En güçlü çıkışın, en büyük savunmanın taarruz olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tehditler ne kadar büyük olursa olsun mücadeleden asla vazgeçmedik vazgeçmeyeceğiz. Sultan Alparslan Malazgirte doğru ilerlerken en az beş kat kalabalık bir Bizans ordusunun olduğu haberi gelir. Alparslanın cevabı şu olur; Ne güzel demek ki biz de onlara yaklaşıyoruz. Daha bizim böyle bir ecdadımız var. En güçlü çıkış unutmayın ve askeriyede de bunu hep öğretirler savunma, taarruzdur. İşte ecdadımız da bunu yaptı, biz de bunu yapıyoruz. Ülkemize yönelik tehditlerin ve saldırıların büyüklüğüne bakınca biz de diyoruz ki; Ne güzel; demek ki bizi böyle görüyorlar. Bizden bu derece çekiniyorlar. Hayatımızın hiçbir döneminde karşımızdakilerin cüssesine bakıp da mücadeleden kaçmadık. Dışarıdan bakanların en küçük ihtimal vermedikleri dönemde azimle ve inançla çalışarak İBByi kazandık. Kimsenin sözünü dahi etmek istemedikleri dönemde partimizi kurup ilk seçimde 16 ayda iktidara geldik. Türkiyenin 15 yılda kat ettiği mesafenin anlamını kavramak için aynı tarihlerde benzer şartlarda olduğumuz ülkelere bakmak lazım. Bizim 3 kat büyüdüğümüzde onlar anca yüzde 30 büyüme gösterdiler. Milletimiz bizi büyüme, güçlendirme görevini verdi. Bu sorumluluğun hakkını vermek için nerede ne zaman hangi engelleri aşmamız gerekiyorsa yapmada kararlıyız dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunu ağır bir dille eleştirerek, Biz çağrıyı milletimize yaptık. Beyefendi taahhütlü istiyordu. Biz milletimize meydanlara, caddelere yürüyün dedik. Benim milletim yürüdü. Demek ki bu beyefendi bu milletin bir ferdi değildi dedi.
AK Parti Düzce 6. İl Kongresinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasette sorumluluk üstendikleri günden bu yana milletin kendilerini hiç yalnız bırakmadığını ifade etti. 15 Temmuz gecesi millete yaptıkları çağrıyı da hatırlatan Erdoğan, Kılıçdaroğlunu ağır bir dille eleştirdi. Erdoğan, Siyasette sorumluluk üstlendiğimiz günden beri yürüyoruz. Milletimiz de bizi hiç yalnız bırakmadı. Hep destekledi, teşvik etti. Bu destek kimi zaman sözle oldu, sandıkta oyla oldu, kimi zaman 15 Temmuzdaki gibi canıyla kanıyla oldu. 15 Temmuz gecesi milletimize çağrıyı yaptık. Meydanlara, caddelere dedik. Benim milletim caddelere çıktı, yürüdü. Ama birisi de vardı ki o adresi şaşırdı. Bir televizyon kanalında kendisine Siz niye yoktunuz Atatürk Havalimanında? diyorlar. Cevap enteresan, Bana da haber verseydi ben de gelirdim dedi. Biz çağrıyı milletimize yaptık. Beyefendi taahhütlü istiyordu. Biz milletimize meydanlara, caddelere yürüyün dedik. Benim milletim yürüdü. Demek ki bu beyefendi bu milletin bir ferdi değildi. O da geldi, havaalanına geldi. Tanklar var, on binler var. Ama orada o adamlarını tankların başındaki FETÖcülere gönderdi. Beraber çalışıyorlar ya. FETÖcülerle görüşmeyi yaptılar. Sonra Bay Kemale yol açıldı. Sonra geldi tankların arasından kendisine ayrılan araca bindi ve Bakırköye gitti. Bakırköyde nereye gitti, oteller kapalıymış. Belediye başkanının evine gitti. Bunların hepsi artık kayıtlarda var. İzliyoruz. Bu kayıtlarda şunu görüyoruz. Televizyon ekranında Bay Kemal kahvesi, çayı neyse önünde darbeyi takip ediyor. Öbür tarafta saat 02.00 civarı Atatürk Havalimanına iniyoruz. F16lar, helikopterler uçuyor. Rabbime hamdolsun on binler orada. Biz onların arasından terminale giriyoruz ve orada basın toplantımızı yapıyoruz. Ben o ana kadar bilmiyorum oradan manevra yapıp Bakırköye gittiğini. Bak ne diyor oradan şimdi ben bir ses duydum, O zaten manevracı Kemal diyor. İlginç olan şey şu. Biz basın toplantımızı yaptık. Valimiz, 1. Ordu Komutanımız geldi, değerlendirmelerimizi yaptık. Oradan saatlerce, 16 saat bütün operasyonları yönettik. Hamdolsun 16 saatin sonunda iş zaten bitti. Ama adamın umurunda değil. Böyle bir derdi de yok. Peki ne diyor kendisi, Bir darbe olduğu zaman daha önce tankların karşısına ilk önce ben çıkarım. Doğru tankların karşısına çıktı. Hemen yanından sıyrılıp otomobille Bakırköye gitti. Ben şimdi bu millete aşık olmayayım da kime aşık olayım. Biz bu vatan için bu millet için fedai can etmeyeceğiz de neresi için fedai can edeceğiz. Bizim dün milletimize vefa borcumuz vardı, bugün aynı zamanda can borcumuz var. Bunun için gecemizi gündüzümüze katarak var gücümüzle çalışıyoruz. Bu millet ne güzel millet. Rabbime hamdolsun. Bizi böyle bir millete hizmet etmekle görevlendirdi. Rabbime böyle bir milletin evladı olmayı bize nasip ettiği için, sizlerle gönüldaş olmayı nasip ettiği için hamdolsun dedi.

Sanıyorum kendisini birileri bu iş için özel olarak görevlendirdi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunu eleştirmeye devam eden Erdoğan, Biz ülkemizde ve dünyanın dört bir köşesinde milletimiz için dostlarımız için kardeşlerimiz için en iyisini aramanın peşinde koşarken, birileri de ısrarla buradan kavga çıkartmanın peşinde koşuyor. Ana muhalefet partisinin başındaki zatın ne yazık ki böyle garip garip şeyleri oluyor. Bunun zırvalarını ifşa etmekten doğrusu ben usandım. Kendisi bunları söylemekten utanmadı. Oturduğu koltuğa gelişi bile şaibeli bu zatın ülkemiz ve milletimiz aleyhinde olan her işin, her ihanetin arkasından çıkması tesadüf olamaz. Sanıyorum kendisini birileri bu iş için özel olarak görevlendirdi. Hem ülkemizin enerjisini boşa çıkartma, harcatma hem de ana muhalefetin potansiyelini heba etme konusunda gösterdiği gayretlere baktığımızda başka bir izah bulamıyorum dedi.

Bugüne kadar onca iftirasını başına çaldık, ama bu zatın yüzü bir kez olsun kızarmadı
Kılıçdaroğlunun yalanlarını deşifre ettiklerini söyleyen Erdoğan, Bugüne kadar onca yalanını deşifre ettik, onca iftirasını başına çaldık. Ama bu zatın yüzü bir kez olsun kızarmadı ya. Her defasında foyasını ortaya çıkardığımız halde bu zat bir gün dahi utanmadı. Hiçbir şey olmamış gibi yalanın ve iftiranın daha kirlisine sarılmaya devam etti. Çok da pişkin dedi.

Bu iğrenç tavrı FETÖcülerden tanıyoruz
Erdoğan, FETÖ/PDY soruşturmalarında tutuklananların önlerine konulan delilleri hatırlatarak şöyle devam etti:
Aslında biz bu iğrenç tavrı FETÖcülerden tanıyoruz. Mahkemelerde önlerine konulan delillere rağmen ısrarla görmedim, yapmadım diyorlar. Bu FETÖcülerin riyakarlığı ile bu zatın yüzsüzlüğü aynıdır. Halbuki biz siyaset meydanını er meydanı olarak biliriz. Çıkarsınız ortaya, söyleyecek sözünüz neyse onu anlatırsınız. Milletten teveccüh görürseniz, işbaşına geçerseniz marifetinizi gösterirsiniz. Yok millet size teveccüh göstermezse bir kenara çekilip nerede yanlış yaptım, nerede eksiğimiz var deyip tevekkül eder, bir sonraki seçime bunları telafi etmiş olarak hazırlanırsınız. CHPnin başındaki zat o koltuğa oturduğundan beri hep aynı yalanları, iftiraları tekrarlıyor. Ama bu defa iktidar olacağız diyor. Aynı şeyi yapıp farklı sonuçlar çıkmasının ne anlama geldiğini bilenler bilir. Azim başka bir şeydir, akıl tutulması başka bir şeydir.

O kadar yalanı peş peşe sıraladı ki biz takip etmeyi bıraktık
Kemal Kılıçdaroğlunun yurt dışındaki hesaplara milyonarca dolar para gönderildiğine dair iddialarını ispatlamaya davet ettiklerini hatırlatan Erdoğan, Bu zat bir ara çıktı. Cumhurbaşkanı ve ailesi yurt dışındaki bir takım hesaplara milyonlarca dolar para gönderdi diye bir iddia ortaya attı. Kendisini hemen ispata davet ettik. Çıktı ortaya elindeki bir takım paçavraları sallayarak işte delilleri bunlar dedi. Sonra anlaşıldı ki elinde tutuşturulanlar, o kağıtlar sahte olduğu gibi orada yazılanları da tam anlamamış. Tabii bu hadise ilk yalanı, ilk iftirası da değil. Bir ara şahsımın İsviçrede hesapları olduğu yaygarasını kopardı. İspatlayamayınca sustu ve rezil oldu. Görevden çekilmeyi karşı teklif olarak söyledim. İspat edemezsen sen çekileceksin dedim çekilmedi. İspat etti mi, yok. Başka bir zaman Erdoğanın Baykalın kasetini izlediğini gördüm dedi. İftirası yüzüne vurulunca bu sefer ne dedi, Öyle bir şey hatırlamıyorum dedi. Bugün Suriyelilere yapılan harcamalara kafayı taktığı gibi bir ara Güney Asyadaki tsunami felaketinde toplanan paraların Açeye gönderilmediğini söyleyip duruyordu. Belgeler önüne koyunca her zamanki gibi büyük bir yüzsüzlükle özür dilemeden, iftirasını ikrar etmeden başka yalanlara yelken açtı. Bir grup toplantısında elinde bir kağıt sallayarak o dönemin bakanlarından bir arkadaşımızın ÖSYM başkanına mail gönderip, Şu kişiyi üniversiteye yerleştirin gibi akla ziyan bir yalanı ortaya attı. Bu mailin de, mesajın da sahte olduğu hemen ispatlanmasına rağmen hiç istifini bozmadı. Şu anda bakan olan bir belediye başkanımızla ilgili iftiraları yüzünden ödediği tazminatın hesabı yok. Külliye hizmete girdiğinde sırf bu eseri karalamak için o kadar çok yalanı peş peşe sıraladı ki. Biz takip etmeyi bıraktık. Affedersiniz tuvaletlerin, klozetlerin altın olduğunu söyledi. Bir kere zar zor geldi. Ama tabii klozetleri kendisine gösteremedim. Zira Bahçeli yanımızdaydı ayıp olur diye. Tabii hiçbiri doğru değildi. Ama bu kişi çamur at tutmasa da izi kalır taktiği ile hareket ettiği için yüzünde en küçük bir kızarma emaresi görmedim. Bu müfteri zatın o kadar çok yalanı ve sahtekarlığı var ki hangisini anlatsak bilemiyoruz. Son iftiralarla ilgili davalar açıldı. Artık yargıda bütün akrabam yüzleşecekler. Her defasında şirazeyi biraz daha kaçırıyorlar, seviyeyi biraz daha düşünüyorlar. Bundan sonra kolay kolay af maf yok dedi.

Şimdi de 15 Temmuz mücadelesine, şehitlerimize dil uzatmaya başladılar
15 Temmuz mücadelesinin ve şehitlerine dil uzatılmaya başlandığını ifade eden Erdoğan, Kurtuluş Savaşında benzer durumun yaşandığını hatırlatarak, Şimdi de 15 Temmuzdaki şehitlerimize dil uzatmaya başladılar. Anadoludaki Kurtuluş Savaşına da birileri saldırıyorlardı. 15 Temmuz ile Kurtuluş Savaşına dil uzatmak arasında hiçbir fark yoktur. Açık söylüyorum, net söylüyorum 15 Temmuz gecesi Bay Kemalin takımı bizlerle beraber MHPli kardeşlerimizle beraber o FETÖcülere karşı yürümediler. Biz birlik olduk ama Bay Kemalin takımı yoktu. Onlar Bağdat Caddesinde tankları alkışlıyorlardı. Biz de milletimizde bu teslimiyetçi kafayı, bu mankurtları çok iyi biliyoruz. Soruyoruz şimdi başında bu zatın bulunduğu bu ana muhalefeti nasıl ciddiye alacağız. Yenikapıda 7 Ağustosta bir davet yaptık. Bahçeli ilk anda olumlu cevap verdi. Kılıçdaroğlu son günün akşamına kadar olumlu cevap veremedi. Hatta katılamayacaklarını söylediler. Ve son anda nasıl olduysa baskıya herhalde dayanamadılar ve geleceğini söyledi. Geldikten sonra biz barış kardeşlik dememize rağmen onlar hemen bu süreci gölgelemeye kalktılar. Biz Bahçeli ile bu yolda dayanışma içerisinde vatan millet içinde yürüdük ve yürümeye devam ediyoruz. Hadi biz geçtik. Milletimiz böyle bir ana muhalefeti nasıl ciddiye alsın. Dünya değişiyor, bölgemiz değişiyor, ülkemizin yönetim sistemi değişiyor. Ana muhalefet bulunduğu yerden milim kımıldamıyor. Benim binam okul, döner döner okur dedi.

İslam dünyası yanarken en küçük aksiyonlarını görmediğimiz kişiler bir anda sahaya inmeye başladı
Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
Bizi asıl üzüntüye sevk eden ise böyle bir zatla böyle bir partiyle güya siyaset yapanları görüyor olmamızdır. Türkiye yanarken, İslam dünyası yanarken insanlık inim inim inlerken, sesleri solukları çıkmayan, en küçük bir aksiyonlarını, bir tepkilerini görmediğimiz kişiler bir anda sahaya inmeye olur olmaz konularda konuşmaya başladı. Hayırdır bir anda bu heves, bur hırs, bu tepkisellik nereden çıktı. Biz milletimizle olan muhabbetimizi derinleştirip, saflarımızı sıklaştırırken, bu bozgunculuk merakının sebebi nedir? Türkiyenin yeni bir Kurtuluş Savaşı verdiği şu günlerde bize yakışan birlik olmaktır. Siyasi hayatımın her döneminde en önemli desteğin hakkın ve halkın desteği olduğunu bizzat yaşayarak gördüm. Bugünde aynı anlayışla ve aynı istikamette yolumuza devam ediyoruz. En büyük hakem millettir. Bu konuyu daha fazla deşmek, büyütmek üzerinde konuşmak istemiyorum. Bu konuda nihai kararı milletimiz verecektir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletlerine hitaben, Şimdi Amerika, BMye verdiği desteği çekiyormuş. Hani sen demokrattın. Demokrasiye inanıyordun. Demek ki sen her şey senin istediğin gibi olursa demokratsın. Senin istediğin gibi olmazsa demokrattan vazgeçiyorsun. Neyse bunun tanımı farklıdır bizim lügatimizde ama o konuya girmeyeceğiz. Oldu kimler onlarla beraber oldu. Nüfusu 10 bin 20 bin olan ülkeler. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste ifadelerine yer verdi.
Türkiyenin Suriye, Irakta haklı olduğunu Kudüs ile ilgili de haklı olduğunun 128 ülkenin de yanında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletlerine yönelik de, Şimdi Amerika, BMye verdiği desteği çekiyormuş. Hani sen demokrattın. Demokrasiye inanıyordun dedi.

Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı
Türkiyenin yerli üretimdeki başarısına dikkat çeken Erdoğan, yerli otomobil ile ilgili de çalışmaları hatırlattı. Erdoğan, Kudüs meselesinde de liderleri tek tek aradığının altını çizerek şöyle devam etti:
15 yıl önce savunma sanayinde ihtiyaçlarımızın yüzde 15ini falan karşılıyorduk. Şimdi yüzde 65ini yerli olarak karşılar hale geldi. Artık zırhlı taşıyıcılarımız var. Silahlarımız var. SİHAyı kendimiz yapar hale geldik. Teröristleri onlarla vuruyoruz. İnlerine onlarla giriyoruz. Bunlar 32 bin feete kadar yükseliyor. Biz Amerikadan istedik vermediler. Başka yerden istedik vermediler. Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Düzcede savunma sanayinde önemli bir merkezimiz haline geldi. Daha da iyi olacağına inanıyorum. Haklı olduğumuz hangi konuda mücadeleye girişmiş isek Allahın izniyle ve milletimizle başardık. Kendi otomobilimizi de beş firmamız birleşmek suretiyle onunda adımını attık. Suriye konusunda haklı olduğumuzu biliyoruz. Irak konusunda haklı olduğumuzu biliyoruz. Batı ülkeleriyle ilgili; demokrasi ve ekonomimizi güçlendirme konusunda, Kudüs konusunda haklı olduğumuzu biliyorduk ve kazandık. İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak yaptığımız çağrıya güzel bir ilgi oldu. Tek tek liderleri aradım. Sadece İslam dünyasını değil Hristiyan dünyasından papa hazretlerini de aradım. Önce kendilerinin de Hristiyan dünyasını araması konusunda ricada bulunduk. Sonra teşekkür için de aradık. Sayın Putin ile hem başından hem daha sonra onunla da bu konuda destek için aradık. Avrupayı, Almanya liderini, Fransa bunların hepsini aradık. Bağlantısızlar topluluğu liderini aradık. Onlarla da görüştük. Arap liginin başı şu anda kral 2. Abdullah onunla çalışmaya girdik. Filistin devletinin başı Mahmud Abbas onunla da müşterek çalışma yaptık. Bütün bunlarla beraber liderleri aradık onlarla beraber yaptığımız bu mücadeleden sonra 128 ülke yanımızda yer aldı. 8 ülke Amerika ile beraber hareket etmiş oldu. Bunun da bir tanesi zaten İsrail. Ne oldu kimler onlarla beraber oldu. Nüfusu 15 bin 20 bin. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Şimdi Amerika, BMye verdiği desteği çekiyormuş. Hani sen demokrattın. Demokrasiye inanıyordun. Demek ki sen her şey senin istediğin gibi olursa demokratsın. Senin istediğin gibi olmazsa demokrattan vazgeçiyorsun. Neyse bunun tanımı farklıdır bizim lügatimizde ama o konuya girmeyeceğiz. Biz değerlerimizden taviz vermeyeceğiz. Tek vatan, tek devlet, tek millet ve tek bayrak bu yoldan vazgeçmeyeceğiz.

2018de çok büyük projeleri hayata geçireceğiz
Milletin ve insanlığın yeni yılını tebrik eden Erdoğan, 2018 yılında büyük projeleri hayata geçireceklerine vurgu yaptı. 2017 yılında krizleri ülkenin menfaatini yönetmeye gayret ettiklerinin altını çizen Erdoğan, Bu gece malum yılbaşı, 2017yi artık geride bırakıyoruz. Miladı takvime göre 2017 yılını geride bırakıp 2018 yılına giriyoruz. Öncelikle milletimizin ve tüm insanlığın yeni yılını tebrik ediyorum. Yıl başlarını geride bıraktığımız bu yılın muhasebesini yapma, gelen yılın programlarını, planlarını gözden geçirme vesilesi olarak bakacağız. Biz 2017 yılını yurt içi ve yurt dışında gerçekten dolu dolu ve yoğun bir çalışmayla geçirdik. Her saatimizi en verimli şekilde değerlendirmeye çalıştık. Karşılaştığımız krizleri ülkemizin menfaatine yönetmeye gayret ettik. Sadece krizlerle değil yatırımları ve projeleri de titizlikle takip ettik. 2017 yılının üçüncü çeyreğinde dünyanın bir numarası olduk. Yüzde 11,1 ile. Üç çeyreğin ortalaması 7,4 oldu. Bu büyüme oranı demek ki emeklerimiz karşılıksız kalmadı. Allahın izniyle 2018e bu güçle giriyoruz. Çok daha büyük projeleri hayata geçireceğiz. 2023 hedefleri doğrultusunda yolumuza devam edeceğiz dedi.

haber

haber

haber

haber

haber

haber

haber

haber

haber

Güncelleme Tarihi: 31 Aralık 2017, 14:12
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER