Şerafettin Turpcu'dan YSK'ya eleştiri

CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, 16 Nisan Referandumu, yeni Anayasa’nın meşruiyeti ve ülkenin içinde bulunduğu sorunlar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Şerafettin Turpcu'dan YSK'ya eleştiri

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) referandumun iptali istemiyle yapılan başvuruları reddederek “tam kanunsuzluk koşulları oluşmamıştır” açıklamasını da eleştiren Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, “seçim kanunundaki yazılı maddenin açıkça ihlal edilmesi tam kanunsuzluk değilse tam kanunsuzluk nedir?” diye sordu.  

Turpcu`nun açıklamaları şöyle:

“Bugüne kadar çok seçim yaşadık. Hepsinde milletimiz gitti oy kullandı, sonuçlar ortaya çıkınca da herkes kendi payına düşeni anlayıp bir sonraki dönemde ne yapacağının muhasebesi yaptı.

Ancak, şimdiye kadar seçim zamanı yaşanan ufak tefek aksaklıkların yanına, son zamanlarda sistematik ve organize şekilde yapılan oy usulsüzlükleri ve hile tartışmaları eklendi. Seçim güvenliğinden duyulan kaygı sonucu, ‘oy ve ötesi’, `hayır ve ötesi` gibi gönüllü oluşumlar ortaya çıktı.

Özellikle, yakın seçim tarihimize baktığımızda, ne zaman bir seçim olsa, sosyal medyada, haberlerde sandık dışında oy kullanma, belirli bir oy için zorlama, sağda solda yakılmış, yırtılmış oy pusulaları bulunması, açık açık kullanılan oyların paylaşıldığı görüntüler, videolar ortaya çıktı.”

“SEÇİMİN MEŞRUİYETİNE GÖLGE DÜŞMEZSE, O ZAMAN ZATEN KİMSE İTİRAZ ETMEZ”

“Ne zaman seçim yapılır, oy verme saati bittikten sonra sandıklar açılıp verilen oylar sayılmaya başlanır, her sandığın başındaki görevliler alınlarının akıyla, kanunda ne yazıyorsa tam ve gereği gibi görevlerini yerine getirir, sonra sonuç ortaya çıkar ve seçimin meşruiyetine hiçbir gölge düşmez, o zaman zaten kimseden sesini çıkarmaz, çıkaramaz.

Ancak; bir ülkenin seçim konusunda en yetkili ve en yüksek organı, şimdiye kadar hiç örneği olmayan, açık ve seçik olarak kanuna aykırı olduğu belli bir durumun aksine karar alıyorsa,  seçim sandıklarında görev yapan karşıt görüşlü kişiler darp edilip hakarete uğruyorsa, oy pusulaları seri üretim şeklinde sadece belirli bir tercih ile damgalanırken görüntüleniyorsa, seçim kanunu gereği geçersiz olan oylar geçerli hale getirilmeye çalışılıyorsa, bazı pusulaların sandık dışında özel araçların içinde mühürlendiği görüntüler varsa, seçim sonuçlarını koca ülkede, teknolojinin bu kadar yüksek ve yaygın olduğu bir dönemde, tek bir ajans manipüle ederek tüm medya kuruluşlarına sunuyor ve saatler geçtikçe o sonuçların değişimi şüphe uyandırıyorsa, bazı sandıklardan seçmen sayısından fazla oy çıkıyorsa, Şanlıurfa’da ikamet eden ancak Datça’da mevsimlik işçi olarak çalışan işçilerin yerine birileri oy kullanıyorsa, daha kesin sonuçlar ilan edilmeden bir taraf tutup tebrik kabul etmeye başlayıp zafer ilan ediyorsa ve insanlar bu haksızlığa hukuksuzluğa tepki göstermeye başlamışsa, işte o zaman bu tepkiyi dikkate almamak, ört bas etme çabasıdır.”

“HALKIN İRADESİNİN CEBREN VE HİLE İLE GASP EDİLMESİNE SES ÇIKARMAYALIM MI?”

“Seçim sonucundan memnun olmamak, gönlünde yatan sonuca ulaşamamak başka bir şeydir, halkın iradesinin cebren ve hile ile gasp edilmesine ses çıkarmamak başka bir şeydir. İkisini birbirine karıştırmamak gerekir.

Toplumsal uzlaşma metni olan Anayasa değişikliği gibi hayati bir seçime görüntülerle tespit edilmiş kanun dışı işler ve usulsüzlükler karışmışsa, mühürsüz milyonlarca pusula ve zarfla oy kullanıldıysa, YSK`nın en temel görevi bu şüpheleri ortadan kaldırmak, sıkıntılı durumlar varsa gereğini yapmak, gerekirse seçimi yenilemektir. Bunun örnekleri geçmişte vardır.

Şimdi siz tutup bütün bunların tersini yapın, insanlar ‘bu seçimde hile mi var?’ diye sordukları zaman onların kafasındaki soru işaretlerini gidermek adına hiçbir adım atmayın, sonrada insanların susmasını, kabullenmesini bekleyin!

Şaibe iddialarını iktidarın içine nasıl sindirdiğini de anlamak mümkün değildir.”

“YSK SEÇİM DEVAM EDERKEN EVET’İ GALİP İLAN ETMİŞ VE SEÇİMİ NOKTALAMAYA ÇALIŞMIŞTIR”

“YSK seçim devam ederken evet’i galip ilan etmiş ve seçimi noktalamaya çalışmıştır. Yani, referandumun sonucunu halk değil YSK belirlemiştir.

Evet ve hayır tercihinin arasında çok küçük bir fark varken, iktidar medyasının yaklaşık % 49 oy almasına rağmen ‘hayır’ tarafını yok sayması; sanki ülkenin tamamı  ‘evet’ yönünde seçim yapmış gibi davranıp, yazıp çizmesi kabul edilebilir bir durum değildir.

Milyonlarca mühürsüz oyu geçerli saymak milli iradeyi yok saymaktır. Bazen vücudunuza çok sert bir darbe alırsınız da sıcağı sıcağına anlamazsınız ya, işte ülkenin mevcut durumu şuan budur! ”

 “ÜLKEMİZİN SORUNLARININ ARASINA ŞİMDİ BİR DE MEŞRUİYETİ ŞAİBELİ BİR ANAYASA EKLENMİŞTİR”

“Her gün şehit haberleri gelmeye devam ediyor. Turizm konusunda sorunlar devam ediyor. Komşu ülkelerle yaşanan sorunlar devam ediyor. Ege’de adalarımız işgal edilmiş durumda. Ekonomik sorunlar artarak devam ediyor. Bu sorunlar her geçen gün içinden çıkılmaz hale geliyor.

Toplum ortadan ikiye adeta bıçakla bölünmüş durumdadır.  Sistem değişikliğini, partileri, kişileri, tarafları bir kenara bırakalım. Bir milleti referandum için bu kadar birbirine düşman etmeye,  ülkenin uluslararası ortamda imajını zedelemeye, bu kadar tartışma yapıp ülke gündemini meşgul etmeye gerçekten değer miydi?

En son Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Türkiye’nin yeniden denetim sürecine alınmasına karar verdi. Bu denetimden çıkıp, tekrar giren tek ülkeyiz. Basın Özgürlüğü endeksinde, Türkiye son 12 yılda 56 basamak geriledi ve 180 ülke arasında 155. Sırada yer aldı. Kara liste olarak adlandırılan en kötü durumdaki ülkelerin ligine düşmeye sadece 4 sıra kaldı.

Ülkece yeterince sorunumuz yokmuş gibi, çözülmeyi bekleyen bütün sorunların arasına şimdi bir de meşruiyeti şaibeli bir anayasa eklenmiştir.” İfadelerine yer verdi.

Güncelleme Tarihi: 28 Nisan 2017, 10:21
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER