Soylu halkı coşturdu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Zonguldak Çaycuma'da düzenlediği mitinge yoğun ilgi var.

Soylu halkı coşturdu
 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti MKYK Üyesi ve Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakırın davetlisi olarak Zonguldaka geldi.
 
Zonguldak Havalimanına inen Soylu, Çaycumada vatandaşlarla buluştu halka hitap etmeye başladı.
Coşkulu kalabalık Soyluyu miting alanında bağrına bastı. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde vatandaşlara hitap etti. Soylu, Kandile çağrıda bulunarak Kandil’den havlayanlara, it gibi uluyanlara söylemek istiyorum. Canınızın kıymetini biliyorsanız oradan sıvışın. Tekrar söylüyorum. Bu millete ödettiklerinizin tüm maliyetini size ödetmezsek namerdiz dedi. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çaycuma ilçesinde halka hitap etti. Cumhuriyet Meydanı’nda kalabalığa hitap eden Soylu, 16 Nisan günü yapılacak olan halk oylamasına ilişkin de açıklamalarda bulundu. Soylu, “Büyük badirelerden geçtik, büyük sıkıntılardan geçtik. 15 gün sonra bir kararı, ülkemizin gelecek kararını hep birlikte verecek bir tarihin içindeyiz. Tarihi bir kararın arifesindeyiz. Bu ülkede yıllardan beri bizi terbiye etmeye çalışıyorlar. Bize diyorlar ki ‘Siz bu ülkeyi yönetemezsiniz. Bu ülkeye efendi olan biziz. Bu ülkede patron ancak yılardan beri ancak kuralları koyan efendiler olur. 1960 darbesini yaptık. Başbakanınızı astık. 1971 muhtırasını yaptık. Bir annenin iki evladını sağcı solcu diye birbirinize düşürdük, akıllanmadınız mı?’ dediler” diye konuştu.

İSTER PKK GELSİN, İSTER DAEŞ

16 Nisan günü yapılacak olan halk oylamasını anlatan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle devam etti:

16 Nisan tarihi sadece 18 maddelik bir referandum oylaması değildir. Bilmenizi istiyorum. 16 Nisan tarihi bu milletin on yıllardan beri sahibi millettir, bu ülkenin patronu millettir diye bir haykırışın adıdır. 1961’de rahmetli Menderes’in kanı üzerinden inşa edilen bu sistem, 1982’de bir anayasa ile birlikte sağcı ve solcu çocuklarımızın, bu ülkede yarına umutla bakmak isteyen insanlarımızın kanları üzerinden inşa edilen bu sistem. Yıllardan beri kâh Ankara’ya kasketli diye, şalvarlı diye sokulmayan insanları ötekileştirmeye mahkum bu sistem. Türkiye’yi bölüp, parçalayıp, gücünü azaltmaya yönelik bir anlayışı içeren bu sistem. Zaman zaman tıkanıklıklarla beraber bizi ekonomik krizlere doğru iten bu sistem Gezi olaylarının sabahında o günden bugüne kadar 3 bin dolardan 11 bin dolara gelen Türkiye halen 11 bin dolarda durmaktadır. Uluslararası yatırımı engellediler. Bizim yatırımcımızın yatırım yapma iştahını kabarttılar. İnsanımızı ‘yarın ne olacak’ diye endişeye sevk ettiler. Sadece Gezi olaylarıyla da durmadılar, 17-25 Aralık ile ardından da 6-7 Ekim olaylarıyla ardından 15 temmuz ile birlikte bu milleti hareket edemez kıpırdayamaz hale getirmek istediler. Ama Allah’a şükür Türkiye eski Türkiye değil. 2 bin dolarlık bir Türkiye değil, buradan Çaycuma meydanından haykırıyoruz. İster PKK gelsin, ister FETÖ gelsin, ister DAEŞ, İster Almanya, ister Hollanda gelsin. Bize Çaycuma yeter.

KİMSE MİLLETİN SABRIYLA OYNAMASIN

HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydanın, PKK sizi tükürüğüyle boğar sözlerini hatırlatan İçişleri Bakanı Soylu, Birisi bir şey söyledi hatırladınız mı? ‘T.C.’yi tükürüğünde boğarız’ dedi. Şimdi nerede o? Kodeste. Öyle bu milletin birliği ve beraberliğine, büyümesine, yükselmesine kim kastederse bu milletin sabrıyla kimse oynamasın. Bu milletin birliğiyle kimse oynamasın. Bu medeniyetin bize bıraktığı emanetlerle kimse oynamasın. Bilinsin ki haddini bildiririz, haddini bildiririz şeklinde konuştu. 

ASLANLARIMIZ AY YILDIZLI BAYRAKLA PEŞİNDEN KOŞUYOR, ONLAR DA FARE GİBİ KAÇIYOR

Selahattin Demirtaşın özerklik ilan edileceği yönündeki sözlerini de hatırlatan Soylu, Birileri özerklik ilan edeceklermiş. Lice’de, Nusaybin’de, Cizre’de, Varto’da özerklik ilan edeceklerdi. Hani bugün biraz cesaretiniz varsa, ağzınızdan öyle bir söz çıksın da alalım boyunuzun posunuzun ölçüsünü. Hadi bakalım. Şimdi şunu açıkça ifade etmek istiyorum. Kıymetli Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın talimatıdır. Büyük bir gayretle, yoğunlukla bütün bakan arkadaşlarımız çalışmaktadır. Biz neyle uğraştığımızı nasıl adım attığımızı bunların arkasında kimlerin olduğunu, kimlerin beslemeleri ve Türkiye’nin başını hangi belalara sokmak, hangi musibetlerle karşı karşıya getrimek olduğunu biliyoruz. Bilmenizi isterim ki buna bizim ayıracak, ülkemizi geleceğe taşırken bu maliyetle bizim karşılaşacak herhangi bir vaktimiz yoktur. Bugün güvenlik kuvvetlerimiz, askerimiz, polisimiz, jandarmamız, korucumuz hep birlikte. Hani Gabar onlarındı. Hani Cudi onlarındı. Hani Beslerdereler onlarındı. Hani Tunceli’de Ali Boğazı onlarındı. Hani Tendürek onlarındı. Bilmenizi istiyorum. Aslanlarımız her yerde ay yıldızlı bayrakla peşlerinden koşuyor. Onlar da fare gibi kaçıyor. Bu terörü bitirme konusunda irademiz tamdır. Kandil’den havlayanlara, it gibi uluyanlara söylemek istiyorum. Canınızın kıymetini biliyorsanız oradan sıvışın. Tekrar söylüyorum. Bu millete ödettiklerinizin tüm maliyetini size ödetmezsek namerdiz dedi. 

HADİ BİZ MHP İLE UZLAŞTIK, KILIÇDAROĞLU KİM İLE UZLAŞTI

16 Nisan günü yapılacak olan halk oylamasında 18 maddelik anayasa değişikliğinde MHP ile uzlaştıklarını hatırlatan Soylu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeliye teşekkür etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunu eleştiren Soylu, şöyle devam etti:

Biz adım biz gittik bir adım MHP geldi. Ortak bir noktada uzlaştık. Milletimizin önüne bir anayasa değişikliği getirdik. Artık bu ülkede istikrar olsun, değişimi hep beraber yaşayalım. Artık arkamıza dönüp bakmayalım. 15 Temmuz bir gelecek mi? Bu ülkede Başbakan asılacak mı? Faizlerle işadamlarımızın, esnaflarımızın, incir ocağına incir ağacı dikilecek mi gibi bir tereddüt içinde olmayalım. Düşüncelerimize, fikirlerimize, inançlarımıza yeniden müdahale edilecek mi diye bir karanlık tabloyla karşı karşıya kalmayalım. Devlet Bahçeli’ye de huzurunuzda teşekkür ediyoruz. Hadi biz MHP ile uzlaştık. Peki, Kemal Kılıçdaroğlu kim ile uzlaştı. Ben İçişleri Bakanıyım. Söylemleri de takip etmek zorundayım. Kandil şunu söylüyor, şimdi gelirken uçakta gelirken yine istihbarat raporlarını okuyorum. Diyorlar ki evet çıkarsa biz bittik. Şimdi siyaset yapabilirsiniz. Belediye başkanlığı, genel başkanlık yapabilirsiniz. Ama yıllardan beri bu ülkenin terörle mücadele en güçlü olduğu zaman dilimi içerisinde eğer aynı kulvarda koşup onlarla aynı süreç içerisinde bir değerlendirme ortaya koyar da onun değirmenine can suyu taşırsan bu millet bunun hesabını sorar. Şu dönemde (PKK) bin tane sığınaklarını tarumar ettik. İnançla, siyasi iradeyle, kararlılıkla mücadelemizi sürdürdük. Aslanlarımıza (güvenlik güçleri) siz merak etmeyin, sizinle beraberiz dedik. Tendürek’te, Beslerdereler’de, Lice operasyonlarında onlarla (güvenlik güçleri) beraber olduk. Terörü bu ülkeden söküp atacağız dedik. Şimdi onlara cansuyu taşımanın gereği nedir?

BAYKAL DA SANKİ KILIÇDAROĞLUNUN KORUMASI GİBİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Deniz Baykala çağrıda bulunduğunu hatırlatan Süleyman Soylu, Baykalın Kılıçdaroğlunun koruması gibi davrandığını ve topu taca attığını söyledi. Soylu,

Bu nasıl genel başkan oldu. Allah’ınızı severseniz. Kasetle. Bunu herkes biliyor. Ben İçişleri Bakanıyım daha iyisini biliyorum. Geçen gün Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Baykal’a da çağrı yaptım. Gelin ben size nasıl olduğunu göstereyim dedim. Kılıçdaroğlu; nasıl genel başkan olduğunu gösterelim dedim. Gel içişleri bakanlığına dedim. Öyle lafları söylemekle olmaz. Cumhurbaşkanımız ne diyor 5 tane keçi versen kaybedecek diyor. Geçen Milas’ta konuşurken tanıdığım birisi yanaştı ‘Ben keçileri iyi tanırım. Kendilerini kaybetmez ama bu adam kendini kaybeder’ dedi. Deniz Baykal’a çağrı yaptım. Mağdur oldun dedim. Biz şimdi bunu mahkemeye sevk ettik. Bütün delilleri ile beraber. Eğer mahkemeyi sabır etmez gelirsen sana anlatmaya büyük memnuniyet duyarız dedik. Baykal’da sanki Kılıçdaroğlu’nun koruması gibi ya işte şöyledir böyledir deyip topu taca atmaya çalıştı. Burada siyasete müdahale edilmiştir. Demokrasiye müdahale edilmiştir. Ve nihayetinde bunu FETÖ yapmıştır. Bunu FETÖ tarafından yapıldığını söyleyecek kadar cesur olmak lazım. Bu memlekete olan bağlılığın, sadakatın en üst noktada olması lazım, doğrusu budur. Bu fitneyi bu FETÖ belasını bu ülkeden hepimiz ancak cesur olursak ancak kudretli olursak söküp atabilme kazancına hep birlikte sahip olabiliriz. Ama topu taca atarak, eski siyaset anlayışıyla beraber bu konu açılırsa ben yıpranırım değil, bu anlayışımız tamamen yıpransın ama bu milletin beraberliği üzerine birliği üzerine bir yıpranma varsa onu yıpratmayalım. Orada oynanan oyunları ve tuzakları bal gibi bilmelerine rağmen bu ülkede halen ses çıkartamıyorlar. Niçin Kılıçdaroğlu bu gün FETÖ ile beraber. Ya korkuyor. Ya ortak. Veya esiri. Üçünden birisi. Bunun başka da anlamı yoktur. Bu memleket bizim. Bu oyunların eğer her birine biz ciddi bir şekilde karşı koymazsak, kıymetli Cumhurbaşkanımızı onlardan farklı kılan budur. Milletin iradesiyle beraber sonucunu düşünmeden siyasal hesabını yapmadan sadece milletin ve memleketin hesabını yaparak adım atmasıdır. Bugün milletin gönlünde olmasının 15 yıldır 34’ten 52’ye yükseltmesinin temelindeki sebep de tam anlamıyla bundandır. 2019’da milletimiz evet derse Cumhurbaşkanlığı sistemine geçecek. Yeni sistem olunca milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimi aynı gün olacağı için hem mebus hem de Cumhurbaşkanı aday olamayacaksın. O zaman da şu olacak, diyelim ki Cumhurbaşkanımız ile Kılıçdaroğlu karşı karşıya. Tartı hafif kaçtı ama Kılıçdaroğlu ile Cumhurbaşkanımız karşı karşıya olduğunda kaybedecek. Allah’ın izniyle. Ondan sonra ne olacak biliyor musunuz? Sırça köşk gitti, milletvekilliği gitti, genel başkanlık gitti. Ekmek elden su gölden o da gitti. Arkasına tenekeyi takacaklar yallah diyecekler. Yeni sistemin getireceği bu, laf üretenin değil iş üretenin millet tarafından iktidar yapılacağı bir güçlü ve kudretli bir Türkiye olacak dedi.

 15 YIL SONRA GÖRÜN BİZİM BİCİRİKLERİ

İçişleri Bakanlığı döneminde terörle mücadelede sıklıkla sahada olduğuna dikkat çeken Soylu, 1.5 yıldır bakanlık yapıyorum. 7 aydır da bu ülkede İçişleri Bakanlığı yapıyorum. Şunu söylemek istiyorum. Ben TBMM’ye gidemiyorum. Gecenin üçüne kadar dördüne kadar onlar mecliste çalışıyorlar biz bakanlıkta veya sahada çalışıyoruz. Bizler şu ayağımızdaki fer bitene kadar Allah’ım gücümüz bu kadar yetti sana teslimiz deyip ancak uyuyabiliyoruz. Meclise gitsek 5-6 saat orada çalışsak güvenlik yollarını, Tendürek’i kim bilecek. Raporla terörle mücadele olmaz. Kora-kor gideceksin. Aslanlarla beraber mücadele yapacaksın. 7 yaşından itibaren bizi okula göndermiyorlardı. Bizi göndermezlerken Batı dünyası, doğumundan ölümüne kadar insanları, çocuklarının ve insanlarının eğitimini sağlıyordu. Onlar yapacaklar. Siz şimdi görün bizim anaokuluna giden bicirikleri. 15 yıl sonra o Hollanda’ya, o Almanya’ya pabuçları ters giydirmezlerse ben daha hiçbir şey söylemiyorum. Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti zamanında anaokulu meselesi yüzde 60’ın üzerine çıktı. Dertleri şu. Ötekileştirerek bu ülkeyi bölmek, bu milletin gücünü azaltmak ve yarına istikrarlı bir şekilde hedeflerine ulaştırmamak. 2023’e ulaştırmasın, 2053’e, 2071’e ulaşmasın. Ne kadar çatlarsa çatlasınlar. Kendi arabamızı yapacağız. Kendi uçağımızı yapacağız. Bilsinler ki dünyanın ilk on büyük devletinden birisi olacağız.

Soyluya Çaycumaya ziyaretinin anısına madenci heykeli ve manda yoğurdu hediye edildi. Soylu, vatandaşlarla görüştükten sonra ilçeden ayrıldı.


 
 
 
Güncelleme Tarihi: 01 Nisan 2017, 08:10
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER