Kadına Yönelik Şiddet

Kadına Yönelik Şiddet

AİLE BİRLİKTELİKLERİ

Kadınlarımız bizim için en büyük yüce değer.

Onlar bir anne.

Hem de eli öpülesi anne.

Tabi ki bazı kadınlarımızın başına gelmeyen de kalmıyor.

Onların kaderi mi demiyorum.

Bahtsız ve şansız diyorum.

Ülkemizde gün geçmiyor ki kadına şiddet olmasın.

Yaşanmasın.

Aile kavgası ve faciası olmasın.

Kadın cinayetlerinin hangi birini yazalım.

Söyleyelim.

Hemen hemen her gün karşımıza çıkıyor.

Aile faciaları.

Belki bir çoğu ekonomik zorluklardan.

Geçim sıkıntısından.

Kıskançlık.

Ayrılmalar.

Yanlış aile evlilikleri.

Mutlu gitmeyen aile birliktelikleri.

Sonu cinnet veya cinayetle bitebiliyor.

Bir de ortada  çocuk varsa durum gelecek adına çok daha vahim.

O kadar çok kadın cinayetlerine gazeteci olarak şahit olduk ki,

Çocuklarının gözleri önünde  annelerini vuran katil  bazı babalar.

O çocukların büyüme konumunda ve durumunda yaşayacakları  travmayı  düşünemiyorum.

Gelecek neslimiz olan o çocuklar bu durumu neden hak etsin?

Dünya’ya gelirken böyle acı bir olayla karşılaşacaklarını acaba biliyorlar mıydı?

Ne kadar zor bir durum.

Aile  bireyleri vuruluyor.

Çok kötü sonuçlar doğurabiliyor.

Ne olursa olsun.

İnsanlar kızını veriyor.

Sonra bunu canı ile canları ile ödüyor.

Sevinçler.

Mutluluklar.

Acıya dönüşüyor.

Böyle bir şey kabul edilebilir mi?

Onun için evliliklerde sadece sevme ile değil.

Ekonomik durumuna bakılarak aile birlikteliği yapılmalı.

Erkek evine bakacak.

Bakmalı.

Bizim toplumuzda  kadın eline bakan erkekten hayır gelmez.

Bedavacı bir görüntü sergiler.

Kadın eline bakan erkek,   kendi adıma beceriksiz diye adlandırırım.

Bazı zavallı erkekler ise kadına şiddet ile kendilerini avutuyor.

Ya da tatmin oluyor.

Bu erkeklerin bir çoğunda erkeklik psikolojisi.

Dünyalarında çeşitli fırtınalar.

İnişli ve çıkışlı süreçler.

Çocukluklularına inersek  aile sendromu .

Anti sosyal kişilik bozuklukları.

Yanlış evlilikler.

Ya da kadını kendi  tapulu malı gibi görme.

Sahiplenme.

Tamam sahiplenmeye varız.

Ama  şefkatli ve  hak ettiği şekilde.

Ayrıca bize göre artık kadınlarımız.

Evlenmeden önce.

Ekonomik özgürlüklerini de bir şekilde sağlamalı.

Güvenilir yerlerde çalışmalı.

Hayat ortak deyip aile birlikteliğine katkı vermeli.

O zaman her şey çok daha  çok daha eşit olur.

Saygın olur.

Kadında kendi gücünü göstermeli.

Hayat hepimizin ortak paydası şeklinde.

Hem çalışarak, hem de aile ekonomisine eşit katkı vererek.

Birbirlerine de özgüvenle yol alınmalı.

Kadına şiddet sadece ülkemizin değil.

Dünya geneli sorun.

Onun için bugün kadına şiddet ile uluslararası mücadele günü ilan edilmiş.

Bir çok kuruluşların.

Siyasilerin.

Kadın kollarının  yazılı, görüntülü ve açıklamalarını görüyoruz.

Kadına şiddet son bulması dileği ile bugün için yukarıda kendi görüşümü devamında ise  bilimsel görüşü yayınlıyorum.

 Dün, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü... olarak adlandırıldı.

Ülkemizde ve dünyada milyonlarca kadın şiddete maruz kalıyor, yüz binlercesi katlediliyor.

Daha dün yaygın  basın  gazetelerin manşetlerinde ülkemizde tırnakları sökülüp, günlerce darp edilen, duvara zincirlenen bir kadının haberi vardı.

Dünya çapında kadına şiddete karşı farkındalık oluşturmak için Birleşmiş Milletler tarafından 25 Kasım tarihi, "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" olarak ilan edildi.

Peki Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü hangi olaya dayanıyor? Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü nedir, ne zaman kutlanmaya başladı? Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü nedir? Ne zaman kutlanmaya başladı?

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararı ile ilan edildi.

BM Genel Kurulu 1999 yılında 25 Kasım gününü Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan etti.

MİRABAL KARDEŞLERİN KATLEDİLMESİ

Bu günün 25 Kasım olarak belirlenmesinin nedeni 1960 yılının 25 Kasım'ında Dominik Cumhuriyeti'nde meydana gelen Mirabal kardeşler cinayetine dayanıyor.

Ülkeyi diktatörlükle yöneten Rafael Trujillo'ya karşıtlığıyla bilinen Mirabal Kardeşler adlı üç kız kardeş, Trujillo'nun, "Ülkede iki tehlike var: Kilise ve Mirabal Kardeşler" şeklinde yaptığı açıklamadan günler sonra vahşice öldürüldüler.

Mirabel kardeşlerin tecavüz edilerek vahşice öldürülmesi, onları diktatörlüğe karşı mücadelenin sembolü haline getirdi. Bütün dünyada yankı bulan bu gelişmeler karşısında Birleşmiş Milletler 17 Aralık 1999'da, cinayetin işlendiği gün olan 25 Kasım'ın "Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü" olarak benimsenmesine karar verildi.

Türkiye'de kadına karşı şiddet

Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi tarafından gerçekleştirilen "Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması"nın 2020 yılı sonuçları açıklandı.

Üniversitenin, Cibali Kampüsü'nde düzenlenen basın toplantısında, Ocak-Şubat aylarında İstanbul başta olmak üzere toplam 23 ilde, kadın-erkek 18 yaş ve üzeri 1216 kişi ile gerçekleştirilen araştırma sonuçları değerlendirildi.

Bu yıl altıncısı yapılan "Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması"nın 2020 yılı sonuçları, Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mary Lou O'Neil ile İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aslı Çarkoğlu'nun katılımıyla düzenlenen bir basın toplantısıyla paylaşıldı.

Kadınların yüzde 68'i, erkeklerin yüzde 63'ü 'şiddet' dedi

2016-2020 yılları arasında toplam 6 bin 21 kişi ile yapılan anket çalışmalarının kapsamlı bir değerlendirmesiyle birlikte açıklanan sonuçlar, Türkiye'de kadın algısına dair çarpıcı veriler ortaya koyuyor.

Türkiye genelinde kadınların toplum içinde yaşadığı en büyük sorun yüzde 66 ile "şiddet" oldu. Geçen yıl yüzde 60 olan bu oranın, yüzde 6 artması dikkati çekiyor. Erkeklerin yüzde 63'ü de kadının yaşadığı en büyük sorunu şiddet olarak yanıtladı.

Araştırma, boşanma ve şiddet ilişkisine dair de çarpıcı veriler içeriyor. "Aile içi şiddet boşanma için yeterli bir sebeptir" diyenlerin oranı 2019'da yüzde 74 iken, bu oran 2020 yılında yüzde 79'a yükseldi.

"Bir erkek, ailesinin dirlik ve düzeni için zaman zaman şiddete başvurabilir" diyenlerin oranı ise 2016'da yüzde 14 seviyesinde iken 2020 yılına gelindiğinde yüzde 4'e geriledi. Bir diğer sonuç ise ailenin devamı için şiddetin görmezden gelinebileceğine dair. 2016'da katılımcıların yüzde 18'i bu düşünceye sahipken, 2020'de bu düşünceye katılanların oranı yüzde 8'e düştü.

Araştırmaya katılan erkeklerin sadece yüzde 3'ü diplomasız iken, bu sayı kadınlar arasında yüzde 8'e çıkıyor. Eğitim sistemine girebilen kadınların çoğunluğu (yüzde 46'sı) ilk 8 yıllık eğitimi alırken, kadın-erkek farkı lise seviyesinde belirginleşiyor. Lise mezunu kadın oranı yüzde 30 iken bu oran erkeklerde yüzde 36 oranında gözüküyor.

Araştırmaya göre annenin çalışmasının çocuk üstünde olumlu etkisi olduğu görüşüne katılım, kadınlar arasında erkeklere kıyasla daha güçlü. Ev dışında çalışan annelerin çocuklarına üretken ve dolu bir hayat kurmalarında rol modeli olduğunu düşünen kadınların oranı yüzde 64, erkeklerin ise yüzde 54 olması dikkati çekiyor. Araştırmaya göre annesi çalışan çocukların daha özgüvenli olduğuna ve kendi ayakları üzerinde durabildiğine inananların sayısı artış gösteriyor. Bu oran kadınlarda yüzde 63, erkekler de ise yüzde 50 oranında seyrediyor.

Kadınların iş yaşamında karşılaştığı zorlukları da ortaya koyan araştırmada, ankete katılan 3 bin 92 kadının 1424'ü, yani yüzde 46'sı bugüne dek hiç çalışmadığını beyan ediyor. Çalışmayı bırakan kadınların yüzde 44'ü, aile izni veya bakım sorumluluklarına destek verilmemesi, yüzde 13'ü ise işten atılma veya güvenli çalışma ortamı sağlanmaması sebebiyle işi bıraktıklarını belirtiyor.

Ve son olarak.

Zonguldak  Aile, Çalışma ve sosyal hizmetler il müdürlüğünün kadına şiddet ile ilgili birimi de bu konu ile son derece yakın ilgileniyorlar.

Kamu spotları ile desteklenen bugün adına bu önemli müdürlüğümüz son derece etkin çalışmalara imza attıklarını biliyoruz.

Burada ki, müdürlük başta  olmak üzere herkesi kutluyor ve tebrik ediyorum.

Bugünlük nokta.

Güncelleme Tarihi: 25 Kasım 2020, 17:54
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER