Bir bayramı daha geride bıraktık…
Tüm dostlarımın geçmiş bayramlarını kutluyorum…
Her bayram olduğu gibi bu bayramı da yine köyümde geçirdim…
Torunum Ömer Ege ile bol bol oyun oynadık, tavuk ve kuzu besledik…
Ekonomik durumu iyi olanlar tatil beldelerine kaçtılar doğal olarak…
Dar gelirliler ise bizim gibi ya köyünde, ya da Ereğli sahilinde geçirdiler bayramını…
Bizim Sinan’ın dediğine göre bayramını Ereğli sahilinde geçiren dar gelirliler bu bayram çok mutluydular…
Çocukları ve torunları ile doyasıya gezip tozdular…
Ailelerin sahilde masrafsız bir bayramın geçirdiğini söylüyor Sinan…
Çünkü çocukların askıntı olabileceği oyuncakçı, mısırcı, pamuk şekerciler, yani işportacılar yoktu Ereğli sahilinde…
Oh ne güzel…
Birileri belediyenin insanların ekmeği ile oynadıklarını söylüyor ama, ailelerin rahat bir nefes aldıklarını söyleyen yok hiç…
Sahilde işportacılık yapan, mısırcı veya pamuk şekerci gibi işportacıların bir çoğunun aslında ekonomik durumlarının çok iyi olduğunu, bazılarının 3-5 tane tezgahı bulunduğunu kimse bilmiyor tabiî ki…
Elbette içlerinde gerçekten ihtiyaç sahibi olan da var…
Sattığı mısırdan elde ettiği gelir ile üniversitede çocuk okutanda var…
Önemli olan bunları diğerlerinden ayırabilmek mesele…
BÜROKRASİ HALK İLE İÇ İÇEYDİ…
Bayram boyunca bürokrasi ve siyasetçileri takip ettim uzaktan uzağa…
Bölgemiz bu dönem bürokrat açısından oldukça şanslı…
Mesela Zonguldak Valisi Sayın Erdoğan Bektaş halk ile iç içe, tam babacan bir yapıya sahip…
Bayram boyunca da halkın arasında oldu…
Devletin sıcak yüreğini halka hissettirdi…
Oysa biz ne valiler görmüştük, halka tepeden bakan, kapılarını halka tamamen kapatan…
Zonguldak’ın son Valisi Sayın Erdoğan Bektaş kısa sürede halkın gönlüne taht kurdu diyebilirim…
İnşallah uzun süre bölgemizde görev yapar…
Mesela Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu…
Ereğli’de öyle kaymakamlar gördük ki; Adeta koltuğu çaldırmaktan korktuğu için makamından çıkmayan, hiçbir risk almayan, elini taşın altına koymayan…
İsim vermek gerekirse hiç çekinmeden tek tek sayabilirim!
Eski kaymakamımız Nazım Madenoğlu ile Kaymakamlık makamının kapıları halka açılmıştı…
Madenoğlundan sonra gelen İsmail Çorumluoğlu bey bu geleneği devam ettiriyor…
Kapılar açık…
Devletin temsilcisi halkın arasında…
Risk alıyor…
Elini taşın altına koyuyor…
Açık ve net konuşmak gerekirse bu dönem Vali Erdoğan Bektaş olmak üzere İsmail Çorumluoğlu gibi bürokratların yanında siyasetçilerin adından bile söz edilmiyor!
Bölgemiz yine siyasetçiler açısından şanssız bir dönem geçiriyor!
Yazık oluyor!
Harbiden yazık oluyor Zonguldak’a!
Neyse!
Bayramlık ağzımı açmak istemiyorum!
Hep birlikte nice bayramlara dostlar…
Yüzünüz ve yüreğiniz yaşam boyu hep gülsün…