HADİ ORDAN ..

Beyefendi ben özgür bir ülkede yaşıyorum.
-Düşündüklerimi özgürce söyleyebilirim. Burası Türkiye Cumhuriyeti
-Hanımefendi insanlara karafatma diyemezsiniz.
-Susun, susun..
-Burada demokrasi var.
Başı ve sonu olmayan “tartışmanın” ortası bu şekilde. Tartışma kamusal alanda geçiyor. Hanımefendinin sesinin şiddeti bir hayli yüksek.
Tartışmanın yalnızca bu kısmını duyan birinin tahminleri değişir mi? Neye göre değişir? 
Yaşadığı yere, eğitimine, cinsiyetine?
Yaşına göre değişir mi mesela? 20 yıl öncesini deneyimlemiş olmasına göre. 
Hanımefendi metrobüste gördüğü ten rengi koyu/siyahi birine mi söylemiştir dersiniz.
Bu sözleri herhangi bir dilde duyan herkes aynı başı mı tahmin eder?
Sözleri kendi dilinde duyan herkes aynı şeyleri mi hisseder?
Hangi geçmişin yükünü taşımak gerekli tartışmanın yalnızca bu kısmını duyup hanımefendinin siyah renkli çarşaf ya da siyah pardösü ve siyah başörtüsü giyen birine bu sözü söylediğini tahmin edebilmek için.
O geçmişi hatırlayan, özleyen, geri gelir diye bekleyen var mı? 
Var demek ki…
Kara Fatma nasıl bir benzetme peki, kime benzer?
Fatma Seher’e benzer mi mesela?
İstiklal mücadelesinin büyük kahramanlarından Fatma Seher EREN, nam-ı diğer Kara Fatma’ya… İstiklal madalyası sahibi.
Hem kadın hem erkek askerlere kumandanlık eden.
“Artık kadın erkek yok. Artık İstiklal var” diyen…
“Sizin ırzınızı malınızı ben koruyacağım” diyen… 
Öyle bir iltifat olur ki o zaman, fedakarlıkta, cesarette eşi nadir görülene benzer.
Kime benzetip dedi bilmiyoruz, ilk akla geleni biliyoruz ama… Onu da söylemek istemiyoruz. 
Desin mi? Diyebilsin mi?
Herkes herkese, herkesin ortasında, kamuya açık alanda her aklına/ağzına geleni söylesin mi? 
Çünkü burada demokraaaaasi var. 
Siz demokrasiyi baya yanlış anlamışsınız…

YORUM EKLE