Eğitim-Sen, sorun ve talepleri sıraladı

Eğitim-Sen, sorun ve talepleri sıraladı

Eğitim-Sen, sorun ve talepleri sıraladı

Karadeniz Ereğli’de Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İlçe tarafından 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı’nın başlaması dolayısıyla ilçede de eğitim ve okullarla ilgili sorunları dile getirmek ve çözüm önermek amacıyla basın açıklaması yapıldı. Atatürk Anıtı önünde düzenlenen ve sendikaya üyesi öğretmenlerin katıldığı basın açıklamasında konuşan Eğitim Sen Ereğli Temsilcisi Pınar Akbaş Ereğli’de 30 binden fazla öğrencinin ders başı yapmasıyla başlayan yeni eğitim yılının öğrenci ve eğitimciler açısından sorunlarla başladığını belirtti.

30 BİNDEN ÖĞRENCİ DERS BAŞI YAPTI

İlçede eğitim alanında yaşanan sorunların geçici çözümlerle aşılmaya çalışıldığını ileri süren Akbaş açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Bugün ilçemizde 30 binden fazla öğrenci ders başı yaptı. Ancak öğrenciler ve biz eğitimciler 2018-2019 eğitim öğretim yılına birçok sorunla merhaba dedik.  TEOG yerine getirilen LGS sisteminde öğrenci yerleştirmelerinde istenilen sonuçların elde edilemediğini gördük. İlk tercihlerde yüzlerce öğrenci açıkta kaldı. Yerleşen öğrencilerin büyük çoğunluğu istediği liseye yerleşemedi. İkinci yerleştirmede tercih önceliği kaldırıldı, puan esas alındı ama bu durum mağduriyetleri gidermeye yetmedi hatta yeni mağduriyetler yarattı. İkinci yerleştirmede Anadolu liselerinin kontenjanı arttırıldı. Ancak fiziki koşullar yeterli olmadığı için geçici çözümler bulundu. Örneğin; ek kontenjan açılan okulların yeterli dersliği olmadığı için öğrenciler başka okulların bünyesinde eğitim öğretime başladı.”

  “ÖĞRENCİ VE VELİLERİN TALEPLERİ DİKKATE ALINMADI”

Ereğli'de okul ihtiyaçları belirlenirken öğrenci ya da veli taleplerinin değil siyasal iktidarın taleplerini göz önünde bulundurulduğunu ileri süren Akbaş şöyle devam etti: “İmam Hatip ortaokulları ve liseleri boş kalırken Anadolu liseleri ve ortaokullarda derslikler yetersiz kalıyor. Plansız, programsız şekilde getirilen LGS sistemi ile ilgili Eğitim Sen olarak yaptığımız itirazlarda ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha kanıtlanmış oldu.  MEB her fırsatta meslek liselerine ne kadar önem verdiğini vurguluyor ancak gerekli ve özendirici önlemleri almıyor. Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesi ve Ereğli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kontenjanları boş kalırken öğretmenler norm fazlası olma durumuyla karşı karşıya kaldı.”  

“SORUNLARA GEÇİCİ ÇÖZÜMLER BULUNUYOR”

Akbaş, okullarda öğretmen açığı olmasına rağmen sıra tayinin iletilmediğini ifade ederek, “Görevlendirmelerle bu soruna geçici çözümler üretiliyor. Hem öğretmenler hem de öğrenciler mağdur oluyor. Fen Lisesi proje okulu olduktan sonra hiçbir duyuru yapılmadan boş kadrolar liyakat gözetilmeden dolduruluyor. Okula bağış adı altında öğrencilerden kayıt ve sıra parası alınıyor. Para vermeyen öğrencilerin kötü sınıfa kaydolacağı söyleniyor. Öğrencilerin eşit ve parasız eğitim hakkı gasp ediliyor. Haziran ayında öğretmenler hakkında basına çıkan haberlerle ilgili milli eğitimin bir açıklama yapmasını talep etmiştik. Henüz bir açıklama yapılmadı, kamuoyu aydınlatılmadı. Yeni haberlerle kurum ve kişiler yıpratılmaya devam ediliyor. Suç unsuru teşkil etmeyen paylaşımlar üzerinden öğretmenler hedef gösteriliyor. Bu haberler üzerinden soruşturma açılıyor. Siyasiler kendi aralarındaki çatışmayı kişi ve kurumları karalayarak yıpratarak eğitime yansıtıyor. Bu durum arkadaşlarımıza zarar veriyor. Bu durumla ilgili milli eğitimin gereğini yapmasını talep ediyoruz” dedi.  

“ÖĞRENCİLER KAYNAK KİTABA YÖNLENDİRİLECEK”

İl ve ilçede milli eğitim müdürlüklerinde atama ve görev sorununun sürdüğünü hatırlatan Akbaş bu konuda da şunları söyledi: “İlçe milli eğitim müdürünün izinde olması, İl milli eğitim müdürünün atanmaması, yaşanan bu sorunların çözümünü aksatıyor. Bu krizin sorumlusu eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler değildir. Okulların açılmasına rağmen öğrenci ders kitaplarının tamamı gelmedi. Bu durumda yasak olmasına rağmen öğrenciler kaynak kitap almaya yönlendirilecek. Kırtasiye masraflarındaki ciddi artış velilerin belini bükecek. Ekonomik krizden sonra ilk kesintinin tasarruf adı altında eğitim bütçesinden yapılmasıyla devlet okulları kendi kaderine terk edildi. Kamusal eğitim politikası bir kenara itildi ve yerine "Paran kadar eğitim" politikası getirildi. Özel okullara teşvik arttırıldı, kamu okullarından tasarruf yapıldı. Eğitimin tasarrufu olmaz. Bu krizin sorumlusu bilim emekçileri, öğrenciler ve veliler değildir.

”   “KARMA EĞİTİM FİİILEN ORTADAN KALKMIŞ DURUMDA

Mili eğitim bakanlığının kurum açma, kapama ve ad verme yönetmeliğinde yapılan değişiklikle çok programlı Anadolu liseleri, mesleki ve teknik eğitim merkezleri ile mesleki eğitim merkezlerinde karma eğitim şartı kaldırıldı. İmam Hatiplerde zaten karma eğitim kaldırılmıştı. Ya binalar ayrıldı ya da koridorlar sınıflar ayrıldı. Bu yönetmelikle bu durum çok daha genişletildi karma eğitim fiilen ortadan kaldırıldı. 2002 den bu yana kamusal eğitim anlayışından uzak piyasacı, muhafazakâr bir eğitim anlayışı dayatılıyor. Kimlikler, inançlar, cinsiyetler üzerinden öğrenciler ayrıştırılıyor. Demokrasi, barış, eşitlik, özgürlük, laikim, çocuk haklar: gibi evrensel değerler yok sayılıyor. Bu yönetmelikle birlikte Meb piyasa ve cemaatlere çok geniş yetkiler veriyor. Kamu okulları protokol adı altında cemaatlere teslim ediliyor. 15 Temmuz öncesinde de dini yapılanmalar okullarda şimdiki gibi çalışma yürütüyordu. Bu süreç daha da güçlenerek devam ediyor. Bilimsel eğitim devlet tarafından dernek ve cemaat adı altında taşeron yapılara devrediliyor. Saraya bağlı kurullar, politika hazırlayıcılar, bakanlıklar ise sadece uygulayan konumumda. Eğitim sen olarak 2002'lerden bu yana mücadele hattını sürdürdük, sürdürmeye devam edeceğiz. Eğer tekrar kamusal ve bilimsel bir eğitim inşa edilecekse bu noktada eğitim ve bilim emekçilerinin ortak sözüne ve tüm velilerin sözüne ihtiyacımız var. Bu kadar bütünlüklü bir saldırı karşısında bütünlüklü bir mücadele çağrısı yapmaya devam edeceğiz. Kamusal ve bilimsel bir eğitim inşa etmenin tek yolu birlikte mücadele etmekten geçer.”   “BU YIL ÖĞRETMENLERİN DERS YILI OLACAK!” Okulların sorunlarla birlikte açılmasına rağmen, bu yılı öğretmenlerin ders yılı yapmak için çalışacaklarını dile getiren Akbaş sözlerini şöyle tamamladı. “Hukuksuz açığa alma, ihraç ve sürgünlerin son bulduğu; eğitimin niteliğinin yükseltilmesi, eğitimin ve eğitim emekçilerinin biriken sorunlarına kalıcı çözümler üretilmesi noktasında somut adımların atıldığı bir dönem olması temennisiyle 2018-2019 eğitim öğretim yılında tüm öğretmenlere ve öğrencilere başarılar diliyoruz.” 
 

Gündem

Güncelleme Tarihi: 18 Eylül 2018, 15:03
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER