Neler anlattı, neler.... İşte o röportaj...

Neler anlattı, neler.... İşte o röportaj... Yasin Ören yazdı...

Neler anlattı, neler.... İşte o röportaj...

Nüfusu ve sosyo-ekonomik koşulları, 174 Bin 619 nüfusuyla Türkiye’de il olmaya en yakın ilçeler arasında gösterilen Karadeniz Ereğli il olacak mı tartışmaları süre dursun, Kalesinden, cehennemağzı mağaralarına, tarihi çınar ağaçlarından, Göztepe’de bulunan Nurul Nasrullah türbesine, kiliseden camiye dönüştürülen ibadethanelerine, Erdemir’den, sahiline, plajlarından, kömür ocaklarına, yeşili, mavisi, doğası ile Kdz. Ereğli göz kamaştırmaya devam ediyor. 

İnanıyoruz Ereğli’ye hiç bu gözle bakmamışınızdır, mesela Osmanlı çileği ilk ne zaman, nereye ekilmiştir, Ya Alemdar gemisinin serüveni nedir, 1 Temmuz Kabotaj Bayramı Ereğli için ne anlam ifade eder, Gazi Mustafa Kemal Atatürk neden Ereğli’nin Gülüç beldesine Savarona gemisi ile demir atmıştır? Ya Ereğli’de kaç devletin hüküm sürdüğü, kaç mağarası, kaç camisi, kaç yatırı bulunduğu hakkında bir fikriniz var mı? Bu sorunların cevabını Kdz. Ereğli’de doğmuş Ereğli’de büyümüş ve 86 yılı sadece Ereğli’de geçmiş, ayaklı tarih olarak bilinen, o kendine hayran, biz hafızasına hayran, ERDEMİR Emeklisi Adnan Taşkınkıroğlu’na sordum.

Ereğli’nin tarihi ve turistlik yerlerini merak edip, gezmek istiyorsunuz sizi Yasin Örenin Taşkınkıroğlu ile yaptığı röportajı ile baş başa bırakıyoruz…

Sizi tanıyabilir miyiz? 

-5 Aralık 1932 yılında Ereğli’ de dünyaya geldim.  Evli ve 3 çocuk babasıyım. Tarihe olan merakım çok küçük yaşlarda ilkokulda elle çizdiğim Türkiye atlası ile başladı. Ben Ereğli’nin son 80 yıllık tarihine tanıklık etmiş birisiyim. Hafızamın da kuvvetli olması sebebiyle, yaşadığım, gördüğüm, okuduğum hiçbir şeyi kolay kolay unutmuyorum.  Hayatım hep Ereğli’de geçti, Bu ilçenin 31 mahallesi, 29 Camisi, 5 yatırı, 3 mağarası, binlerce yıllık tarihi vardır. 5 Bin kişilik küçük bir balıkçı kasabası olduğu dönem ki, nüfusunu da biliyorum, şuandaki 177 Bin olan nüfusuyla da gurur duyuyorum.  Şimdilerde emekliliğimi ilçemize gelen-giden misafirlere yol göstererek, ilçemizi her yönüyle tanıtarak geçiriyorum.

Biraz da sizin gözünüzden Kdz. Ereğli’ye bakacak olursak, neler anlatırsınız?

--Öncelikle şunu ifade edeyim. Ereğli tarihi çok ama çok eskilere dayanmaktadır.  İlçemizin 2 Bin 500 yıllık tarihinde burada, Maryanlar Yunanlar, Cenevizliler, Bizansılar, Osmanlılar gibi büyük devletler yaşamıştır.  Yalnız gelen her devlet bir önceki devletin yaptıklarını yıkmıştır. Mesela tarihe merakı olanlar için söylüyorum, Ereğli’nin kalesinden, cehennemağzı mağaralarına, tarihi çınar ağaçlarından, Göztepe’de bulunan Nurul Nasrullah türbesine, kliseden camiye dönüştürülen ibadethanelerinden, Erdemir’den, sahiline, plajlarından, kömür ocaklarına kadar gezilecek sayısız zenginlikleri vardır.  

Tarihi yerlerinden bahsedecek olursak, neler söylersiniz?

-Kdz. Ereğli kalesi Bizanslılar döneminden günümüze kadar gelmiştir. Bu kalenin 8 kapısı vardır. Kalıntıları halen vardır. Ereğli Yalı caddesinde Horoson döneminden kalma duvarlar vardır,  Ereğli kalenin at kapısı burada bulunmaktadır. Kale Kdz. Ereğli’nin kent surlarının çevrelediği tepededir ve gezilmesini tavsiye ederim.  Yine Bizans döneminde klise olan ve Osmanlıya geçtikten sonra camiye dönüştürülen Akarca mahallesinde bulunan tarihi Bizans Kilisesi, şimdilerde Çelikel Camii olarak bilinir, aynı şekilde orta camii daha öncede Ayasofya Kilisesiydi, son olarak şehir merkezinde bulunan İskele Camii’nin tarihi de 200 yıllıktır.

Ya serinlemek için denize girecekler için nereyi tavsiye edersiniz?

-Denize girmek için Ereğli’nin temiz suları vardır, Balı köyü plajı bu yerlerden biridir. Ereğli mendirek arkasında sandal kiralayıp, hem midye tutup, hem de dileyen orada yüzebilirler. Ereğli Plajı, Erdemir plajı, Köseağzı denize girmek için bulunmaz hint kumaşı gibi olan yerlerdir.

Öve öve bitiremediğiniz bu Ereğli, sizin için ne ifade eder?

-Ereğli’nin her yeri ayrı bir tarihtir. ,Sayısız imparatorluğa ev sahipliğiyapmış, medeniyet şehridir. Hayatım bu şehirde geçti, ben bu şehirde ölmek istiyorum. Buradan daha güzel yaşanacak başka bir memlekette bulunamaz, iddia ediyorum.

Ereğli hangi isimlerle bilinir? 

-Ereğli’nin 4 ismi var.  Erikli,  Elieğri, Ereğli, Hedekli

Ereğli’de kaç belediye başkanı görev yaptı?

-Ereğli’de 32 belediye başkanı görev yaptı.  

Birazda Erdemir’in tarihinden bahsedecek olursak, nasıl geldi bu fabrika buraya?

-Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalarının (Erdemir) temeli 11 Haziran 1961 yılına atıldı. Ama bunun birde öncesi var,  1936 senesinde burası küçük bir balıkçı kasabasıyken, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, Mareşal Fevzi Çakmak Paşa, İsmet İnönü ve Celal Bayar ile birlikte Savarona yat gemisiyle Ereğli’ye geliyorlar. Şimdilerde Gülüç beldesi Çengelburnu olarak bilinen yere demir atıyorlar. Çengelburnu ismi de oradan geliyor. Atatürk dürbünle etrafa bakıyor.  Burada kömür, doğalgaz olması nedeniyle fabrikanın buraya kurulmasını istiyor. Sonrada Alman Diktatörü Hitler’in bazı sözlerinden etkilenilerek, daha güvenli olduğu gerekçesiyle birinci Demir Çelik Fabrikasını Karabük’e kurduruyor. Atatürk ikinci fabrikanın ise Ereğli’ye kurulmasının talimatını vermiş. O şekilde düşünce temeli atılan fabrika, 15 Mayıs 1965 yılında İnönü tarafından açılıyor.

Ya hakkında çok şey söylenen tarihi çınar ağaçları ile ilgili neler söyleyeceksiniz?

-560 yıl önce yani İstanbul’un fetih edildiği günlerde Fatih Sultan Mehmet’in emriyle Ereğli’de 8 adet çınar fidanı dikilmiş. Sebebi ise Ereğli’nin İstanbul’un fethi sırasında top mermilerinin döküldüğü bir yer olması. O fetihte Ereğli’nin katkısı da büyük olmuş. Sultan’da o dönemde bunun hatırasına çınar ağacı dikilmesini emretmiş ve o ağaçlardan ikisi İnönü parkına, 2 tanesi pazaryerinde bulunan millet parkında, 1 tanesi bozahane çınar dibi olarak bilinen yerde,  diğeri Ereğli Devlet hastanesine giderken köprü girişinde. Yine 1 tanesi de Balı köyünde deniz sahilinde. Sonuncusu ise 1945 yılında Ereğli’de yaşanan büyük selde sulara kapıldı.

Osmanlı çileği nasıl meşhur oldu?

-Osmanlı Çileğinin ana yurdu Fransa, Fidesi 1895 yılında İstanbul’a geliyor oradan da Muzaffer Ağa olarak bilinen Ereğli Kestaneci köyünden bir vatandaşa veriliyor oda kestaneci köyüne bunu ekiyor daha sonra hediye olarak Atatürk ve İnönü’ye gönderiliyor onlarda çok beğeniyor ve konservesinin yapılasını istiyor. Ardından Ereğlİ’de 1932 yılında Ali Ağa Konservesi kuruluyor meşhur oluyor yalnız buranın çileğini hiçbir yer tutmaz.

Ya Uzunmehmet ve kömür..!-

Babalarımız, dedelerimiz söylerdi; Uzun Mehmet Kestaneci köyünde 7 Ekim 1807’de dünyaya geliyor.  Beykoz’da askere gidiyor. Askerde bunlara kömürü anlatıyorlar.  O dönem kömür bize İngiltere’den geliyor ve çok pahalıya mal oluyor. Askerde komutanları diğer askerler gibi Uzunmehmet bir tane kömür taşı veriyor ve bölgesinde bu kömürün olup-olmadığını araştırmasını istiyor.  Uzunmehmet 8 Kasım 1829 senesi yılında askerden izine geliyor. Annesi diyor ki; “oğlum,  evdeki mısırı al, git Kandilli değirmenağzında öğüt getir.” Diyor. Uzunmehmet yolda giderken ateş yakıyor, ayağıyla bakıyor taşlar yanıyor.  Bakıyor ki yanan taş kömür. Ardından bu taşları eve getiriyor. “Anne ben karaelmas buldum” diyerek bağırıyor. Ardından yelkenli gemiyle İstanbul’a gidiyor. Uzunmehmet’i üç kişi takip ediyor, zehirlemeye çalışıyorlar ama başaramıyorlar, Subayına gidiyor, “ben kömür buldum.” Diyor.  Ereğli ilçesi Kastamonu’ya bağlı o zaman. Yetkililer geliyor kontrol ediyorlar. Ereğli’de kömür bulunuyor ardından 1848 senesinde Ereğli Kömür işletmesi (EKİ) faaliyete geçiyor.  Uzunmehmet’te İstanbul’da öldürülüyor, mezarı nerede bilinmiyor.

Nedir bu Alemdar Gemisinin hikayesi?

-Ereğli sahil şeridinde bulunan gemi, temsili Alemedar gemisi, gerçek değil.  1. Dünya Savaşının ilk ve tek deniz zaferinin yaşandığı gemi. 1 Temmuz Kabotaj bayramı Ereğli’deki bu yazılan destan sayesindedir. Geminin mürettebatı yedi kişiden oluşuyordu. 2. Çarkçı Üsküdarlı Osman Efendi, 3. Çarkçı Trabzonlu Hikmet Efendi, Güverte Lostromosu Üsküdarlı Ali Reis, Serdümen Trabzonlu Rıfat Reis, Rizeli Recep Kahya, Ateşçi Göreleli Yusuf, Kamarot Erzincanlı Salih. İstanbul’a dönüşte yedi kafadar gemiyi Karadeniz’e kaçırma planları yaptmış. Musevi kamarot Avram Efendi derdest edilip kamaraya kapatıldıktan sonra gemi 5 Şubat 1921 gecesi gizlice Karadeniz’e kaçırılmış. Alemdar’ı Fransızları esir alıp kurtaran kahramanlar gemiyi Ereğli kıyılarına doğru kaçırırken Kahya Recep şehit oluyor, Kuvayi Milliyeciler kıyıdan sipere yatıp  püskürtüyor. Devlet ve millet birlikteliğinin manevi ruhu Ereğli’de zuhur ediyor. Tarihin seyrini değiştiren bir anlaşmanın da imzalandığı yerdir Ereğli. Diyeceğim şu ki; Kdz. Ereğli her yönüyle bir tarih, her yönüyle yaşanacak nadir şehirlerdendir. 

Müze ile ilgili neler söyleyeceksiniz?

-Şehir merkezinde 1900 yılında yaptırılan Halil Paşa Karamahmutoğlu’na ait olan Konak şimdilerde müze olarak kullanılıyor. Ereğli ve çevresinden toplanan eski uygarlıklara ait mermer mezar atelleri, figürlü mermer sütun başlıkları, cam kaplar, takılar, çeşitli madeni eserler, arkeolojik eserler sergilenmektedir. Müze bahçesinde gezilmeye değer önemli eserler var.

Güncelleme Tarihi: 11 Haziran 2017, 10:02
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER