VAY NİTELİKLİ VAYY..

Bir adam ben şöyle gazeteciyim böyle gezeteciyim diyen adama ben Gazeteci demem. Sokak ağzı ile yazıp çizerek elde edemediklerine karşı sallayan insan gazeteci olamaz. Gazeteci halkın ve toplumun yararına olan konularla meşgul olup saygınlığını muhafaza ediyorsa ona gazeteci derim. Menfaat ve çıkarları doğrultusunda yazan adamda bana göre adam değildir. Hem menfaatlerini elde edemediğin kişiye saldıracaksın, bu kişiyede nitelikli diyeceksin. Niteliğin ne olsuğunuda sen bilmiyorsun.

Niteliğin anlamı, “Bir şeyi ayırt edici özellik veren, vasıflı kimsedir.” yazdığıyın anlamını bile bilmiyorsun. Onun için ben sana nitelikli diyemem, o niteliği sende göremiyorum. Toplumun yararını değil kendi istekleriyin peşindesin.

Adam durmadan Nitelikli dolandırıcı, akaryakıt dolandırıcısı diye hayali bir işe takılmış. Her gün bunları yazıp duruyorsun, bir şahsın ticaretini, güya hırsızlığı varsa hırsızlığını yazıp duruyorsun. Koskoca Zonguldak’da yazacak bir şey yokmuş gibi rüyanda bile hayal ettiğin adını bile zikretmekte dikiş tuturamadığın kişilere üstü kapalı sallıyorsun.

Biride çıkıpta sana ne kadar istedinde vermedi demiyor. Yüzüne demiyorlar ama arkandan amacıyın ne olduğunu bu millet çok iyi biliyor. Şu yazdığın yazılara bir göz atalım bakınca sanki Emniyetin istihbarat birimi gibisin. Bizim bilmediğimizi, duymadığımızı ve Emniyetin bilmediğini sen biliyorsun, her halde dedektifsin.

Burada Emniyet Müdürü ve diğer birimlerini uyarıyorum. Bu şekilde toplumu geren, topluma yanlış bilgiler aktaran kişiyi alıp bu şehrin asayişi ve emniyeti bizmiyiz senmisin? Bizim bilmediklerimizi sen nereden biliyorsun demeliler. Hatta gel bakalım şu yazdıklarını bize bir ispat et demeliler. İspat edemiyorsa gerekeni yapmalılar.

Gazeteci olmazsa kim olursa olsun, toplumu geren ve toplumu yanlış bilgilendiren insanlar devletten büyük değildir. Kim olursa olsun kulağından tutup gereğini yapmalılar. Eğer bu kişi her gün yolsuzluk yapılıyor diye yazıyorsa gerkeni yapmalılar. Gerekirse tolum adına yalan ve uydurma haber yapanda cezasını çekmeliler.

Eğer topluma yalan yazıp, Emniyetin işini yapmaya kalkıyorsa birisi o zaman polis ne iş yapar diye sorar. Benim tahminlerime göre elde edemediklerini sindirme yolu ile elde etmeye çalışıyor. Yatıp kalkıp bellemiş nitelikli dolandırıcı kelimesi, kafayı ispat edemediği, etmekten aciz şeylerle bozacak.

Ciddi ve cesur gazeteci o zaman korkmaz. Haklıysan erkekçe çıkıp ne yapıldığını ve kimin yaptığını açıkca yazarsın. O zaman bu Emniyet için bir ihbar olur. Çıkmışsın dağ başında kalmış yalnız bir kurt misalı kime uluduğun belli değil avazın çıktığı kadar her gün hayali olarak bağırıyorsun.

Emniyeti uyarıyorum, benim bilmediklerimi gel bir anlat diye hesaba çekmeli, halkı yanlış yönlendirdiği için bu memleketin adınıda kötü ettirilmemli. Fırın yalayan hesabı boş fırının duvarı bu açlara yalattırılmamalı.

Ben gazeteciyim diye önüne gelene iftira atıp sallarsan o zaman sanada bir dur diyen çıkar. Yazdıklarıyın aslı astarı olsa sen zaten bunu yazarsın. Duyumlarla, sokak dedikoduları ile gazeteci yazı yazmaz.

40 yıllık meslek hayatımda hamdolsun bir gün bile ceza almadım. Hemde yazacaklarımı açık ve alenen isim isim yazarım. Senin durumunda bu zamana kadar bir yazı kaleme almadım. Mesleğimide sokak kabadayısı gibi sokağa düşürmedim.

Baksana Hüseyin Bey için yazdıklarına adam seni adam yerine koyup cevap bile vermiyor. Demek ki seni hesaba alacak birisi olarak görmüyor. Nereli olursa olsun, onu bu halk seçmiş ona sevsende sevmesende saygı duyman lazım. Onun nereli olduğu seni ilgilendirmez, Ak Partinin en üst seviyesine gel sende erkeksen otur. Seni kapısına sekreter bile tutmaz. Milletin verdiği karara zorlada olsa saygı duyacaksın. Gel yiğitsen sende burada bir bağımsız aday ol ne alacaksın boyuyun ölçüsünü bir al. Siyaset senin gibi masa başında yazmaya benzemez.

- - - -

YORUM EKLE