Ders almasını bilmek.

Atalarımız bize rehberlik edecek çok anlamlı sözleri vardır.

Bunlardan biri de, “Çok bilen çok yanılır” sözüdür.

Bilgiye çok kolay ulaştığımız günümüzde daha da anlam kazandı bu söz.

Malum bilgi çağındayız.

Elimizin altındaki internete bağlı akıllı cihazlar sayesinde;

Kütüphaneler dolusu bilgiye birkaç saniye içinde ulaşabiliyoruz.

Haliyle aslında;

Doğru dürüst ne olduğunu bilmediğimiz konularda fikir sahibi oluyoruz.

Böylece filozof edasıyla caka satmaya başlıyoruz.

Oysa iyi bildiğimizi zannettiğimiz konular hakkında,

Sadece yüzeysel bilgilere sahip oluyoruz.

Bizim bildiğimiz,

Buzdağının görünen kısmı oluyor.

Konunun derinliği de;

Buzdağının altında saklı oluyor.

Az bildiğimiz konular hakkında verdiğimiz hükümler,

Çoğu zaman bizi yanıltıyor.

Bunları neden mi anlatıyorum?

Çevremiz çakma filozoftan geçilmiyor da, ondan anlatıyorum.

Aslında çoğumuz çakma filozof olduk.

Ama bunun bile farkında değiliz.

Her şeyi bildiğimiz düşünerek atıyoruz her adımımızı.

En masumu,

Futbola kattığımız yorumlar.

Oturduğumuz yerden,

Değme futbol otoritesine kök söktürüyoruz mesela.

Bu kadarla kalsa yine iyi ama kalmıyor.

Trafikte yaptığımız yanlışlar yüzünden;

Kazalar oluyor, insanlar ölüyor.

Her birimiz internette araştırma yapıp hekim oluyoruz.

En iyi dış politika uzmanı,

En ekonomi uzmanı biziz.

Kimi zaman hâkim,

Kimi zaman savcı oluyoruz.

Bilmediğimiz hiçbir şey yok Maşallah.

Anlamadığımız tek bir konu yok.

Bu tavrımız bana,

Rahmetli Barış Manço’nun, Dıral Dede’nin düdüğü şarkısındaki, “Hele destur maşallah bu ne kudret böyle” sözlerini hatırlattı.

Gerçekten de hepimize Hele destur.

YORUM EKLE