Arıza-Horoz-Köpek

Hz. Süleyman döneminde yaşan bir adam Kurtların, kuşların dilinden anlayan Hazreti Süleyman aleyhisselama yalvarır. Kendisine hayvanların dilinden öğretmesini ister. Hz. Süleyman önce olmaz der. Ancak daha sonra ısrarlara dayanamayan Hz. Süleyman adama bu dili öğretir.
Evine dönen adam çöplükte ki horoz ile köpeğin konuşmalarını dinler.
– Horoz kardeş, sen arpayla buğdayla da karnını doyurabilirsin. Biraz ötedeki taneleri yesen de ekmek kırıntılarını bana bıraksan olmaz mı, benim karnım çok açtır.
Horoz şu cevabı verir: – Sabret köpek kardeş, yarın buraya ağanın ölen eşeğini getirip bırakacaklar, bolca et yer, karnını iyice doyurursun.
Bunu duyan ağa hemen koşar ahırdaki eşeği alıp pazarda satar. Kendi kendine söylenerek döner:
– İyi ki hayvanların dilini öğrendim, yoksa eşek elimde ölecekti.
Ertesi gün yine kulak kabartır çöplükteki seslere. Köpek sitem etmektedir horoza: – Hani ağanın eşeği ölecekti de ben de bolca et yiyecektim ya?
Horoz cevap verir: – Ağanın eşeği öldü ölmesine de, satın alan zavallının elinde öldü. Ağa açıkgözlülük edip eşeği sattı. Ama üzülme, bu sefer ağanın atı ölecek. Buraya getirip bırakacaklar, bolca et yer, karnını doyurursun.
Ağa yine hızla kalkar, ahıra gidip atı alarak pazara götürüp satar. Dönerken de yine söylenir: – İyi ki hayvanların dilini öğrendim, yoksa at da elimde ölecekti.
Gelip yine merakla kulak misafiri olur: Bu sefer köpek daha yüksek sesle sitem ediyor:
– Horoz kardeş, beni yine aldattın. Hani ağanın atı ölecekti ya?
– Ağanın atı öldü ölmesine de, sattığı zavallının elinde öldü. Üzülme der; bu sefer daha büyük bir ziyafete konacağız hep birlikte. Köpek inanmaz: – Hadi hadi beni yine aldatıyorsun. Horoz kesin cevap verir:
bu sefer ağanın kendisi ölecek, malına gelecek olan bela bu defa kendi canına gelecek. Arkasından yemekler yapılıp etler pişirilecek, artanını da bizlere dökecekler, ye yiyebildiğin kadar.
Ağa bunu duyunca şaşırır, sağa sola koşuşturmaya başlar, yok mu beni kurtararak biri, diye söylenir. Derken gece hastalanan ağa sabaha çıkmaz ölür.
Arkasından yapılan yemek, pişirilen etlerden artanlar çöplüğe dökülür, uzun zaman hayvanlar ziyafete konmuş olurlar. Bu sırada horoz söylenir:
– İnsanlar, keşke canıma gelecek olan malıma gelsin, diyebilselerdi de hileye başvurmasalardı…
Bizim ARIZA’da bu adam gibi yani. Bugün nereden bir şey duysa hemen inanıp kıçını kurtarmaya peşine düşer. Her duyduğuna inanır, inandırmaya çalışır, yaza da yazar. Kendine dokunacak konularda elinde ne varsa ona buna satar. Kendini kurtarmak için başkalarını kullanır sözde flaş haber diye insanların beyinlerini ele geçirmeye çalışır.
Şok…Şok…Şokk yazar, insanları kandırdım ağabeyimi ve kendimi unutturdum sanar. Yok, yok ARIZA…Senin olaylarını kimse unutmaz merak etme. Unutan olursa da biz hatırlatırız zaten. Tavsiyemiz her duyduğuna inanıp ona buna sarma, rehin almaya çalışma. Etrafından ki hayvanları dinleyip birşeyler öğrendim diye ortalığa dökülmeyeceksin…
ARIZA…

YORUM EKLE