TEDBİR VE DİKKAT 

Türkiye ve Zonguldak.
Tabi ki korona virüs salgını il ilgili müthiş bir süreç geçti.
Önce sağlık dedik.
Can dedik.
Canan dedik.
Bu arada iş hayatı da devam etsin dedik.
İşletmeler kapalı.
 Dükkanlar stop.
Tam iki buçuk ay.
Ülke geneli 300 bin işletme.
Belki de daha da fazla.
65 yaş üstü devamlı evde.
20 ya altı devamlı evde.
Tam 30 il ve Zonguldak sürekli hafta sonları ve resmi , dini bayramlarda sokağa çıkma yasağı yaşadı ve gördü.
Sonra sırası ile 24 il Zonguldak.
14 il Zonguldak.
Bu şekilde.
Haziran ilk haftasına geldik.
Kamu kurum ve kuruluşlarda çalışanlar bir şekilde maaşını aldı.
Hiç eksilmeden.
Emekliler aldı.
İşsiz milyonlara 1000 TL. nakdi yardım.
Tabi ki süreç bu şekilde getirilmeye çalışıldı.
TTK 60 gün.
ÇATES 150 gün kapalıydı.
Böyle günlerden geçen Zonguldak.
Türkiye.
Üretim ekonomisini sürdürmeye çalışan.
Yürütmeye çalışan.
Türkiye.
Bugünlere geldiğimizde.
Korona virüs salgını önlemleri sürüyor.
Devam ediyor.
Normalleşme adımları tek tek atılıyor.
Kısıtlamalar kaldırıldı.
Bazı vakalar görüyoruz.
Vefat sayıları çok düştü.
İyileşen hasta çoklukta.
Yeni vakalar da var.
1500 sayısı son  günde yakalandı ve  çok önemliydi.
Dışarıdan gelenleri kontrol etmekte zorluk çekiyoruz.
Bir de bilerek hasta olanlar var.
Özellikle maden sektöründe çalışanlar.
Kendilerine dikkat etmiyor.
Hasta oluyorlar.
Temas da bulunuyorlar.
Sonra 14 gün karantina.
Evde yat.
Maaşı al.
Zonguldak artık evde kalmak istemiyor.
Evde kalmak isteyenler de o zaman hiç evden çıkmasın.
İşine son.
Maaşa nokta. 
Çok çalışmak isteyenler göreve talip olsun.
Son olarak.
Herhalde bazı kesimlere evde kalmak zevkli geldi.
Maaş hazır.
Ne güzel hayat.
Herhalde tatlı geldi.
Yalnız böyle bir dünya yok.
Herkes aklını başına alsın.
Çok daha  sağlığına dikkat etsin.
Etmeli.
Ve etrafına da çok dikkat ederek özen göstersin. 
Artık normalleşme  adımları atılırken.
Ekonomimizi düze çıkartalım.
Çarklar dönsün.
Alışveriş olsun.
Esnaf kazansın.
Geriye dönük vergi ödemleri de bir şekilde yapılandırılsın.
Sigorta içinde aynı durum geçerli.
Geriye dönük borçlar ödenecek şekilde yeniden uzun vadeli düzenlensin.
Devlet vergi ve SGK barışı yapsın.
Gecikme  faizleri minimuma indirilsin.
Tamam devletin en büyük geliri ve kazancı vergiler.
Ama esnaf yaşamalı.
İşveren yaşamalı.
Verdikleri ve sağladıkları istihdam korunmalı.
Bunlara da bir çare olunmalı.
Devletimiz son üç aydır vergi toplayamadı.
Bunu biliyoruz.
Nereden diyeceksiniz.
İller bankasından yerel yönetimlere ayrılan pay.
Gönderilen para.
Ülke geneli toplanan vergilerin yüzde beşi dağıtılıyordu.
Yasa ile bertilenmiş bir durum ve konum.
Sadece bir ilçe belediyemizde kesintisi geçtiğimiz ay,  tam beş milyon.
Yani iller bankasından gelen gelirin,  üçte ikisi kesilmiş.
İl içinde aynı durum söz konusudur.
Dokuz milyon yerine dört milyon.
Bir belde belediyesine 500 bin yerine gelen para 200 bin.
Bu örnekler daha da çoğaltılabilir.
Zor süreç bitsin.
Ödemeler başlasın.
Ülkemiz normale dönsün.
Taze para girişi sağlansın.
Devletimiz güçlü olsun.
Ülkemiz de güçlensin.
İnşallah 2020 yılının ikinci altı ayı çok daha iyi olur.
İş hayatı renklenir.
Canlanır.
Turizm sezonu açılır.
 Ülkeye döviz girişi çoğalır.
Faizler düşerken.
Döviz de dip yapar.
Bakalım yakın gelecekte ekonomik göstergeler nasıl oluşacak.
Toz pembe.
Güllük gülistanlık.
Kamu ihaleleri.
Peş peşe.
Her şey istediğimiz gibi giderse.
2020 ilk çeyreği iyiydi.
İkinci çeyreği dip yaptı.
Altüst olduk.
Üçüncü  çeyrekten umutluyuz.
Ümitliyiz.
Son çeyrek de ise düze çıkarız.
Durumu da kurtarırız..
Bakalım diyelim.
Her şeyin hayırlısı olsun.

YORUM EKLE