Türk Dil Bayramı

Türk Dil Bayramı, Türk Dili Kurultayı’nın açılış günü olan 26 Eylül 1932 tarihinden bu yana kutlanıyor. Kökenleri tarihin çok eski dönemlerine uzanan dilimizin için kabul edilen Türk Dil Bayramı'nın bu yıl 88. yılını kutluyoruz. Peki Türk Dil Bayramı nedir, önemi ne?

Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği üzerine dil işlerini yürütecek bir oluşumun kurulmasına karar verilmesi ile birlikte ilk kez 12 Temmuz 1932 tarihinde Türk Dil Kurumu kurumu kuruldu. Sonrasında ise düzenlenen Türk Dili Kurultayı ise 26 Eylül’ü Dil Bayramı ilan etti.

Türk Dil Kurumu 88 yıl önce, çok sayıda bilim adamı, gazeteci, yazar, devlet adamı ve sanatçı gibi önemli meslek gruplarını topladığı Türk Dili Kurultayı’nda Türkçe’nin önemini vurgulamak için 26 Eylül gününü ‘dil bayramı’ ilan etti.

Bir milletin var olabilmesi için dilin en önemli unsur olduğuna inanan Atatürk, 11 Temmuz 1932 tarihinde bir akşam yemeğinde masadakilere dil işlerine yoğunlaşılması gerektiğini söylemesi üzerine Türk Dili Tetkik Cemiyeti adında 12 Temmuz 1932 tarihinde Türk dili ile ilgilenen bir kurum kuruldu.

Samih Rifat, Ruşen Eşref, Celâl Sahir ve Yakup Kadri İçişleri Bakanlığına giderek başvuruda bulunmasıyla kurulan kurumun adı sonradan Türk Dil Kurumu olarak değiştirildi. Kurumun oluşturulduktan sonra Türk Dil Kurultayı, birçok bilim adamı, gazeteci, yazar, devlet adamı ve sanatçı gibi dönemin önde gelenleri katılır. Türk Dil Kurultaylarının Türk dilinin gelişmesi, özleşmesi, zenBir iletişim aracı olarak dil, yurttaşlar arasında duygu, düşünce ve inanç birliğini oluşturan ve toplumsal yapıyı güçlendiren en güçlü ortak bağlardandır.

Yüce Atatürk, öncülüğünü yaptığı çağdaşlaşma hareketinde, dil bağımsızlığını, siyasal ve ulusal bağımsızlığın ayrılmaz parçası olarak değerlendirip, dilimizin başka dillerin etkisinden kurtarılması yönünde çalışmalar başlatmıştır.

Atatürk'ün, Türk dilini ulusal kültürümüzün eksiksiz bir anlatıcısı durumuna getirmek ve dilimizi çağdaş uygarlığın kavram ve değerlerini karşılayacak yetkinliğe eriştirmek amacıyla başlattığı öngörülü girişimlerini, bugün de övgüyle anmakta, bundan sonra da bu yönde sürdürülecek çalışmalara gönülden destek vermekteyiz.

Yüce Atatürk, dil devrimiyle Türkçemizi kendi öz değerlerine dayanarak, çağdaş bir kültür diline ulaştırmayı amaçlamıştır.

Büyük Türk devriminin içinde özel ve yaşamsal rolü olan Dil Devrimi, ulusallaşma sürecinin çok önemli yapı taşlarından biri olmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla Türkçemiz, etkisi altında bulunduğu yabancı dillerden arındırılmış, Cumhuriyet'in amaçlarına koşut çağdaş bir kimlik kazanmıştır.

Bu amaç doğrultusunda, Atatürk'ün yönergeleriyle kurulan Türk Dil Kurumu'nun yanı sıra, yazarlarımız, sanatçılarımız, bilim adamlarımız ve tüm aydınlarımız özverili çalışmalarda bulunarak, Türk dilinin çağdaş bir devlet ve bilim dili olmasında önemli katkılar sağlamışlardır.

Yüce Önder Atatürk, dili, ulus olmanın en başta gelen ögesi olarak değerlendirmiş, ulusal duygu, düşünce ve yönelişin, ulusal benlik ve bilincin ulusal dile bağlı olduğunu vurgulamıştır.

"Türk Milletinin dili, Türkçe'dir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk dili Türk Milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği nihayetsiz felâketler içinde ahlâkını, ananelerini, hatıralarını, menfaatlerini, kısacası bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk Milletinin kalbidir, zihnidir." sözleri, Atatürk'ün dile verdiği önemi ve Türk dilini, Türklüğün en temel taşlarından ve en büyük zenginliklerinden biri olarak algıladığını ortaya koymaktadır.

Binlerce yıllık tarihi ile Türk dili, millî kültürümüzün ortak ifade aracıdır, kutsal bir mirastır. Karamanoğlu Mehmet Bey’in 743 yıl önce 13 Mayıs 1277 tarihindeki “Şimden gerü hiç kimesne kapuda ve dîvânda ve mecâlis ve seyrânda Türkî dilinden gayrı dil söylemeyeler.” fermanı, Türkçenin devlet dili olması, gelişmesi ve gelecek nesillere nakledilebilmesinde önemli bir yer teşkil etmektedir.

Türk dillerinin ana gruplaması

Oğuz Grubu:

Türkiye Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Kıbrıs Türkçesi, İran Türkçesi, Gagavuz Türkçesi, Balkan Türkçeleri, Suriye Türkçesi, Türkmen Türkçesi

Kıpçak Grubu:

Kazak Türkçesi, Kırgız Türkçesi, Başkort Türkçesi, Nogay Türkçesi, Malkar Türkçesi, Karaçay Türkçesi, Kumuk Türkçesi, Balkar Türkçesi, Karay Türkçesi

Karluk Grubu:

Uygur Türkçesi, Özbek Türkçesi

Çağatay Türkçesinin devamı sayılan Karluk grubu daha çok Kıpçak ağırlıklı olmak üzere diğer iki grubun özelliklerini taşıdığından Türk Dilleri, 3 yerine Oğuz ve Kıpçak olmak üzere 2 ana gruba da ayrılabilir.

Gruplama dışında kalanlar

Çuvaş, Saha, Tuva, Karagas, Hakas

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Bugün köşemizi Türk Dili bayramına ayırdık..

Biraz detay bilgi verdik.

Türk Dili bayramını kutluyoruz.

Ne mutlu Türküm diyene.

YORUM EKLE