"Türkiye'nin gizli ajandası yok, ne söylüyorsa onu yapıyor"

"Türkiye'nin gizli ajandası yok, ne söylüyorsa onu yapıyor"

"Türkiye'nin gizli ajandası yok, ne söylüyorsa onu yapıyor"

Güvenlik politikaları uzmanı Mete Yarar, Zeytin Dalı Harekatına ilişkin, Eğer gizli ajandanız yoksa, açıkçası çok şeffaf olursunuz. Gizli ajandası olanlar şeffaflıktan uzak dururlar. Çünkü Türkiyenin toprak elde etmek gibi bir kaygısı yok veya bölgede başka bir etnik gurubun yaşaması için, diğerlerinin süpürülmesi gibi bir çabası yok. dedi.

Yarar, yaptığı açıklamada, Afrindeki durumun Fırat Kalkanı Harekatıyla aynı paralellikte ilerlediğini söyledi.

Fırat Kalkanı Harekatının tamamlanmasının ardından AFAD, Kızılay ve devletin ilgili kurumlarıyla bölgenin kalkındırılması, tekrar ayağa kalkmasıyla ilgili süreçlerin başlatıldığını anımsatan Yarar, Silahlı Kuvvetleri bir taraftan bölgedeki el yapımı patlayıcıları, mayınları ve teröristleri temizlerken aynı zamanda artık yer altı şehirleri diyebileceğimiz yerleri teker teker bulmaya çalışıyor. Çok daha ilginç yerler çıkabilir. Bulduklarımızın ölçütlerine baktığımızda bin kişilik bir terörist sığınağının anlamını bugün pek anlamayabiliriz. Ama bin kişilik terörist sığınağı olan bir yerde, bunların malzemesinin depolanacağı mühimmat depoları da olması gerekir. Önümüzdeki dönemde bunlara da sıklıkla bölgede rastlayabiliriz. diye konuştu.

Fırat Kalkanı Harekatı sonrasında özellikle temsiliyet anlamında komiteler kurulduğunu aktaran Yarar, şöyle konuştu:

Yani bir bölgenin nüfusu neyse o kadar çok temsilci olur. Bunlar içinde Arap, Kürt ve Türkmen nüfustan hatta o bölgede yaşayan Hristiyan nüfustan da varsa onların da katılımıyla bölge komiteleri kuruluyordu ve onlar yönetiyorlardı. Şu anda o süreç hayata geçirilmiş durumda. Seçildi onlar ve Afrin bölgesinde de normalleşmeye başladılar. Etkilerini önümüzdeki dönem göreceğiz.

Fırat Kalkanı Harekatı ilk başladığında insanlar ilk önce Her şey normalleşiyor mu? diye bakıyorlar. Fırat Kalkanı Harekatında 160 bin kişi geri dönmüştü, bugün için Afrin bölgesine geri döneceğini beklediğimiz insan sayısı yaklaşık 200 bine yakın. Hatay, Kilis bölgesine gelmiş olan Suriyelilerin geri döneceğini düşünüyoruz. Belki üçüncü aşamasında bu gerçekleşecek.

- Türkiyenin toprak elde etmek gibi bir kaygısı yok

Türkiyenin Zeytin Dalı Harekatını kim ne söyleyecek? diye değil, normal insanlığın yapması gereken bir harekat tarzıyla icra ettiğini anlatan Yarar, Yoksa gerçekten O ne yaptı, bu ne yaptı? diye çekinmedi. Başından beri söylediği şey şu: Ben bölgeye insani yardım ve teröristlerin temizlenmesi için gidiyorum. Eğer gizli ajandanız yoksa, açıkçası çok şeffaf olursunuz. Gizli ajandası olanlar şeffaflıktan uzak dururlar. Çünkü Türkiyenin toprak elde etmek gibi bir kaygısı yok veya bölgede başka bir etnik gurubun yaşaması için diğerlerinin süpürülmesi gibi bir çabası yok. O yüzden herkesin gelebileceği bir ortam yarattı. şeklinde konuştu.

Yarar, süreçteki şeffaflığa dikkati çekerek, şunları kaydetti:

Anadolu Ajansının bulunduğu yerlerde yurt dışından gelen birçok ekip de oradaydı. Yani şeffaflık burada başlıyor. Önce basına kapatmadı alanı. İkincisi, bölgeden sosyal medyanın servis edilmesine devam etti. İnsanların iletişim kanallarını kesmedi. Telefonlar bu olaylar başladığı andan itibaren açıktı. Siz bundan farklı daha ne yapabilirsiniz? Onların hiç alışık olmadığı şeyler bunlar. Türkiyenin hiç gizli ajandası yok, ne söylüyorsa onu yapıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın Zeytin Dalı Harekatı ve Hakurkta etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısını birlikte verdiğini hatırlatan Yarar, şöyle devam etti:

Biz şöyle bir sıkıntıyı yaşıyoruz. Artık o kadar derinlikte operasyon yapma özelliğini konuşmaya başladık ki Hakurk bölgesi, bir sınır ötesi operasyonu olmasına rağmen diğerlerinin yanında küçük kalmaya başladı. Nereden bakarsanız bakın 15 kilometre derinliğine inilmiş ve Kandile doğru üç üs kurulmuş durumda. Bu operasyonun Zeytin Dalı Harekatından farkı yok. Türkiye, Kandile doğru bir operasyon icra ederken, aynı anda Afrin bölgesinde de normalleşme faaliyetlerini, İdlibte gözlem noktaları kurma faaliyetini, Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde de mültecilerin ülkelerine geri dönme organizasyonlarını yapmaya devam edebiliyor. Bu dördünü bir şekilde sürdürüyor. Bu da AFAD, Kızılay, Silahlı Kuvvetler ve o bölgenin koordinatör valilerinin ne kadar uyumlu çalıştığını da gösteriyor.

-Astana sürecine yönelik bir şeydi

ABD, İngiltere ve Fransanın Esed rejimine operasyonunu değerlendiren Yarar, Türkiye, İran ve Rusya tarafından Ankarada yapılan toplantının ardından Artık siyasal çözüme gidecek süreci başlatabiliriz. denildiğini kaydetti. Yarar, Tam o anda bu bombalama faaliyetleri başladı. Bu, tamamen Astana sürecine yönelik bir şeydi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, artık ağzından mı kaçırdı diyelim, bunu söylemekten çekinmediler mi diyelim, Rusya ile Türkiyenin Suriyede arasını açmak için yaptık. şeklinde bir ibare kullandı. Cumhurbaşkanı çok önemli bir konuya değindi. Artık Suriyede Türkiyenin içinde olmadığı çözüm sürecinin ilerlemesi mümkün değil. ifadelerini kullandı.

- Yunanistanın açıklamaları

Yunanistanın Türkiye karşıtı değerlendirmelerine de değinen Mete Yarar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Beklediğimiz bir şeydi aslında. Ama Türkiyenin bir özelliğini zaman zaman unutuyorlar. Türkiyenin savunma doktrini, orta ölçekli bir terörle mücadelede sınır ötesi operasyonu yaparken, aynı zamanda kendisine saldıracak bir ülkeyle de baş edebilme üzerine kurulu. Eğer Türkiyeyi buradan sıkıştıracaklarını veya Avrupa Birliği sürecinde farklı noktaya götüreceklerini düşünüyorlarsa Türkiye sakin tavrıyla bu gerilimi de çözecektir. Türkiyenin savunma sanayinde gelmiş olduğu, hem ekonomik anlamda gelmiş olduğu boyut, tüm sorunları çözer.

Bunun cevabını aslında Yunanlıların Savunma Bakanı, biliyorsunuz ateşli bir milliyetçidir, hatta şahin kanadı dediğimiz kanadından gelir. Onun söylediği bir cümleyle verelim; Türkiyenin ekonomik gücü, büyüklüğü, askeri ve teknolojik kabiliyeti arasında bizim çok da yapabilecek bir şeyimiz yok. Dış alımdan başka bir şey yapamayız. şeklinde bir açıklaması var. Bu işi ne kadar zor olduğunu bizden daha iyi biliyorlar. O bile söylüyorsa başka bir şey söylemeye gerek var mı bilmiyorum?

Güncelleme Tarihi: 18 Nisan 2018, 08:27
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER