“DEMOKRASİ, HUKUK DEVLETİ VE YARGI “KONULU KONFERANS

“DEMOKRASİ, HUKUK DEVLETİ VE YARGI “KONULU KONFERANS

gundemeregli.com-İstanbul Baro Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal, “Türkiye’nin 3 kırılma noktası vardır. bunlar 10 Kasım 1938, Atatürk’ün ölümü, Türkiye’nin NATO’ya girmesi ve 12 Eylül 1980 darbesidir. Türkiye’de cumhuriyet devrimleri de Atatürk’ün ölümü ile birlikte yarım kalmıştır”

Atatürkçü Düşünce Derneği Alaplı Şubes tarafından düzenlenen “Demokrasi, Hukuk devleti ve yargı “konulu konferansa konuşmacı olarak katılan İstanbul Baro Başkanı Doç.Dr.Ümit Kocasakal, Türkiye’nin işgal altında olduğunu ve cumhuriyet devrimlerinin Atatürk’ün ölümü ile birlikte yarım kaldığını söyledi.

“Türkiye’nin 3 kırılma noktası olduğunu Ümit Kocasakal, “ Kırılma noktalarından ilki 10 Kasım 1938, Atatürk’ün ölümüdür. İkincisi Türkiye’nin NATO’ya girmesidir. NATO’ya girdiğimiz gün Türkiye’nin milli ordusu kalmamıştır.Üçüncüsü de 12 Eylül 1980 darbesidir. 12 Eylül’ün yapılmasının asıl nedeni, darbeden dokuz ay önce alınan 24 Ocak kararlarıdır. 24 Ocak kararları, Türkiye’nin uluslararası kapitalizm ve sermayeyle bütünleştirilmesi operasyonudur.

Türkiye’de cumhuriyet devrimleri Atatürk’ün ölümü ile birlikte yarım kalmıştır”

Türkiye’nin işgal altında olduğunu öne süren Kocasakal,“Bir dönemin ünlü Brezilya dizisi olan Yalan Rüzgarı şimdi Türkiye´de oynanıyor. Günümüzde işgaller artık tankla, topla, tüfekle, askerle olmuyor. Bu işgaller çok daha sinsi bir vaziyette zihinlerde yapılıyor. Tek bir kurşun dahi atmadan o ülke işgal ediliyor. Nasıl mı? O ülkenin kimyası, genleri, genetiği ile oynanarak, birtakım kavramların içi boşaltılarak gerçekleştiriliyor. Bunlar kurdun üzerine örtülen kuzu postu gibi işlev görüyorlar ve bu şekilde ülkeler işgal ediliyor. Benim ilk saplamam şudur ki bugün Türkiye işgal altında bir ülkedir. Türkiye asla bağımsız bir ülke değildir. 18 Mart topla tüfekle tankla o boğazla geçemediler ama daha sonra başka bir yolla o boğazlardan geçip Türkiye’nin kalbine İstanbul, Ankara, İzmir’e çıktılar başka askerler var. Bu daha kötü yerli uşakları işbirlikçi uşaklarıyla bunu yaptılar. Bunu değerlerimizi oynayarak yaptılar dedi.

Artık kimse Silahlı Kuvvetlerinden medet umasın artık siz varsınız” diyen Kocasakal,

“Ben Eskişehir’de iki konuşma yaptım. İkisi de olay oldu. Birinde muhtıra yedim. Daha inanın bazıları okuduklarını anlayamayacak kapasitedeler. Eskişehir’de dedim ki artık kimse Silahlı Kuvvetlerinden medet umasın artık dedim siz varsınız. Siz Türk silahsız kuvvetlerisiniz ve olaya siz el koyacaksınız. Bunu basın şöyle yansıttı biliyor musunuz. Baro başkanında darbe çağrısı, ben tam tersini söylüyorum. Türki silahlı kuvvetleri şöyle anlamış Baro başkanı bize Türk Silahsız Kuvvetleri diyor. Ben silahsız kuvvetlerini size değil halka diyorum. Kaldı ki benim ne söyleyip ne söyleyemeyeceğimi ne konuşup ne konuşmayacağımı değil ki kimse genelkurmay başkanı dahil hiç kimse karar veremez ben istediğim gibi konuşurum. O benim bileceğim bir iş, çok zedeleniyorsa buyursunlar gitsinler o yargıya istedikleri gibi” dedi.

Türkiye’de her namaz kılanın ve başını örtenin Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı zannedilmemesi gerektiğini belirten Kocasakal, ´´Hernamazkılanı, oruç tutanı yada başını örteni kimse Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı zannetmesin. Türk başı açık yada kapalı, laik, anti laik, solcu-sağcı, ülkücü, devrimci yok artık bunlar. Milli, gayri milli dedi.

Konferansın ardından ADD Kdz. Ereğli Şube Başkanı Semih Özkök ve ADD Alaplı Şube Başkanı Saliha Sanlı tarafından İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal’a çiçek takdim edildi ve hatıra fotoğrafı çektirildi.

Güncelleme Tarihi: 19 Mart 2014, 16:38
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER