Mutlu,“Sonuç alınıncaya kadar sürecek”

HATTAT Holdinge ait HEMA A.Ş. Amasra Kömür İşletmesi’nde Hema A.Ş. ve taşeron şirket DENFA’da çalışan 306 maden işçisinin 6 Temmuz 2015 tarihinde ocağa inmeyerek başlattıkları iş bırakma eylemi sürüyor.

Mutlu,“Sonuç alınıncaya kadar sürecek”

HATTAT Holdinge ait HEMA A.Ş. Amasra Kömür İşletmesi’nde Hema A.Ş. ve taşeron şirket DENFA’da çalışan 306 maden işçisinin 6 Temmuz 2015 tarihinde ocağa inmeyerek başlattıkları iş bırakma eylemi sürüyor.

Madenciler, 11 Eylül 2014 tarihinde 6552 sayılı İş Kanunu’nda yapılan değişiklikliğin TBMM’de onaylanarak yürürlüğe giren “taşkömürü ve linyit işletmelerinde yeraltında çalışan işçilerin maaşı 2 asgari ücretten aşağı olamaz” kanun maddesine istinaden İş Kanunu’nun 34’ncü maddesini dayanak göstererek, 2 asgari ücret tutarında çıplak maaş ödemesine uymayan HATTAT Holding’e ait HEMA Amasra Kömür İşletmesi’nde sabah 08-16 vardiyasında ocağa inmeyerek iş bırakma eylemi başlatmışlardı.

300 İŞÇİ OCAĞA İNMİYOR

Eylemin 3. gününde de işletmeye ait Tarlağzı-1 nolu kuyu, Kazpınarı 2 nolu kuyu, Amasra 3 nolu kuyu da çalışan, sadece iş güvenliği gereği girmesi zorunlu olanlar dışında kalan yaklaşık 300 işçi ocağa inmiyor.

İşçiler, konu ile ilgili olarak mahkeme kararı olmasına rağmen kendilerine ödenmeyen çift asgari ücret ile 10 aylık geriye dönük kazanılmış haklarının ödenmesini istiyor. İşletme binası önünde çadır kuran maden işçilerini Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) yalnız bırakmıyor.

GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu ile Genel Mali Sekreteri Adnan Tıska, GMİS Amasra, Karadon, Kozlu, Armutçuk, Üzülmez, Merkez Servisleri Şubelerinin Yöneticileri eylemlerini sürdüren maden işçilerinin yanındaydı.

“İŞÇİLERİMİZİN YAPTIĞI HER EYLEMDE BİZLER ONLARIN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Burada bir açıklama yapan GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, şöyle konuştu; “İyi niyet çerçevesinde işveren tarafı belki bir adım gelir diye 10 aydır sustuk. Ancak işveren tarafı işçilerin hakkı olan ve devletin çıkarmış olduğu iki asgari ücret ile ilgili yasayı uygulamamak için elinden gelen ne ise yaptı. Şirket ile toplu sözleşme görüşmelerimizde 1 hafta sonra grev yapma hakkımız doğuyordu. İşçilerimiz sabırları taştığı için, artık beklemeye tahammülleri olmadığı için İş Kanununun 34. Maddesine dayanarak alacaklarının ödenmemesinden kaynaklanan nedenlerle haklarını kullanıyorlar. Burada çalışmaktan kaçınma hakkını kullanmak söz konusudur, grev değildir. İşçilerimizin yaptığı her eylemde bizler onların yanında olmaya devam edeceğiz.

İşverene buradan tekrar seslenmek istiyorum; Gelsinler, işçilerimizin huzurunda bu işi çözelim. Burada yıllardır çalışma barışı içinde bir çalışma sistemi vardı. Amasra’ya yatırım yapan Hattat’a biz bu yatırımlar için teşekkür ettik. Bu yatırımlarını devam ettirmek istiyorsa, Amasra halkıyla, maden işçisiyle, Bartın ve Zonguldak halkıyla iyi geçinmeliler.

Biz işimize, işyerimize zarar vermeyi hiç düşünmedik, düşünmeyeceğiz. Ama haklarımızı alana kadar yasal bütün yolları da deneyeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın.

İki asgari ücret ödenmediği sürece masaya oturmamız söz konusu olamaz. Konuyu bakanlıklara ve Türk-İş’e taşıyoruz. Şu anda Genel Başkanımız Ahmet Demirci ve Genel Teşkilat Sekreterimiz Satılmış Uludağ Ankara’da. Hem TTK Toplu İş Sözleşmemiz ile ilgili görüşmeler yaparken hem de Hattat şirketinde yaşanan bu sorunu gerekli mercilere ulaştırmak için çaba sarf ediyorlar. Burada da eylem devam ediyor.

Bu sorun çözülmediği sürece dalga dalga büyüyecek ve sonuç alınıncaya kadar devam edecek. Arkadaşlarımız bunda kararlı. Bizler de arkadaşlarımızın daima yanındaydık, yanlarında olmaya devam edeceğiz”.

Güncelleme Tarihi: 08 Temmuz 2015, 14:49
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER