Yayınlanmamış yazılar!

Bizim Sinan Çerçioğlu alem bir insandır…

Bir tanısanız çok seversiniz inanın…

Geçenlerde bana, “Abi önüne gelen gazeteci oluyor, bende köşe yazmaya başlayacam” demişti…

Önceki akşam benim ikinci adresim olan Yalı Caddesindeki Balkon Kafede kahve içiyorduk Sinan ile…

Morali çok bozuktu kankamın…

“Abi bu bana yapılır mı?” diyerek başladı söze!

“Köşe yazısı yazdım Genel Yayın Yönetmenimiz Gamze yayınlamam diye tutturdu…”

Belki yasal bir sıkıntı vardır Sinan yazılarında…

“Yok abi, okumadı ki. Okumadan yayınlamam dedi”

Okumuştur Sinan senin haberin olmamıştır. Peki ne yazmıştın?

“Abi mesela şeyi yazdım, hani Halil Posbıyık 1994 yılında Ruhi Cöbekoğlu 65 yaşını geçtiği için kendisinden sağlık raporu istemişti ya. Şimdi de kendisi 75 yaşında rapor aldı mı diye sordum…”

Haydaaa! Sinan valla ben olsam da yayınlamazdım bunu!

“Ama yalan mı abi? Mesela  Muharrem İnce’nin Ereğli programını yazmıştım. Biliyorsun abi Muharrem İnce Kılıçdaroğlu’na rakip ve onu koltuktan indirmek için her şeyi yapıyor! Posbıyık’ın da seçimden hemen sonra İnce ile birlikte Kılıçdaroğlu’nu genel başkanlıktan etmek için mücadele edebileceğinin işareti olduğunu yazdım bu ziyaretin…”

Sinan halt etmişsin yani!

“Abi, CHP’nin Zonguldak milletvekilleri bile Ereğli’de çalışmazken, Muharrem İnce’nin ne alaka olduğunu sormak benim hakkım değil mi?”

Hakkın ama şimdi durup dururken bunu gündeme getirmenin bir anlamı var mı Sinanım?

“Ereğli Milletvekili Ünal Demirtaş bile Ereğli’de çalışma yapmıyor. Bana göre Posbıyık Muharrem İnce’yi Ünal Demirtaş’a inat olsun diye getiriyor. Çünkü Ünal bey Kılıçdaroğlu’nun prensi!”

Sinan sen siyaseti bu kadar yakından takip edermiydin ya?

“Ederim abi, ediyorum da beni kimse ciddiye almıyor. Baksana yazımı bile yayınlamadı Gamze! Birde şeyi yazdım abi!”

Neyi?

“Hani CHP’nin seçim bürosu İskele Camiinin yanında ya. İnce’de oraya gelecek. Acaba İskele Camiinde okunacak ezandan rahatsız olup olamayacağını sormuştum!”

Sinan harbi ileri gitmişsin. Ben olsam da yayınlamazdım senin bu yazını!

“Abi sen olsa yapma. En güvendiğim sendin ama sende beni satıyorsun!”

Peki ağabeyin ne dedi senin bu yazılarına?

“O bir şey demez abi. Biliyorsun benim dokunulmazlığım var. Var ama, Gamze hanım dokundu işte. Bozdu dokunulmazlığımı!”

Olsun be kanka, sen yaz yazılarını bi köşede beklesin. Vardır Gamze’nin de bir bildiği, saygı duymak lazım!

“Ama sen istediğini yazıyorsun abi. Sana müdahale etmiyor. Sonra ben ne yazdım ki?  Ben Halil amcamı severim dedim, ama 75 yaşından sonra bu kenti sağlıklı yönetemeyeceği konusundaki şahsi fikirlerimi beyan ettim. Suç mu abi bu? CHP içerisinde ciddi bir kavganın olduğunu yazdım. CHP’lilerin ülkücü bir kişinin meclis üyesi adayı yapılmasına tepki gösterdiklerini yazdım. Yalan mı abi bunlar?”

Sakin ol şampiyon. Takma kafaya, olur böyle şeyler!

“Abi, Cumhurbaşkanının Ereğli’ye olan bu özel ilgisinin kentimiz için çok büyük bir fırsat olduğunu yazdım. 31 Mart seçimlerinin Ereğli’nin kaderini değiştireceğini yazdım. Bugüne kadar AK Parti’ye oy vermediğimi, ama bu sefer Ereğli için AK Parti’ye oyumu vereceğimi yazdım. Yok abi yok, bu Kdz. Ereğli’de gazetecilik yapmak çok kolaylaştı, çok basitleşti ama bizim gazetede öyle olmadığını gördüm.”

Sinanım, Gamze sana gaz verip daha güzel yazılar yazman için yapmıştır bunu. Ben eminim bir iki gün sonra yayınlar bu yazını. Evet, Ereğli’de gazetecilik çok kolaylaştı, basitleşti bu doğru. Senin de dediğin gibi Gündem’de öyle her önüne geleni gazeteci yapmazlar. Ama sen farklısın, kolay olduğunu düşünmemen için yayınlamamıştır Gamze bunu, yayınlar merak etme!

“Abi ciddimi diyorsun ya, benim gazımı almak için konuşmuyorsun demi? Dur o zaman ben yarın bir yazı yazayım. Diyeyim ki; Eyy Hüseyin Uysal, Hayatında hayal bile edemeyeceğin makama AK Parti sayesinde geldin ama bunu değerlendiremedin. Hep yıktın yapamadın! Eserlerini belediyenin eski binasının orda ve Elmatepe de görüyoruz, bırak dağınık kalsın işi bilen biri gelsin de toparlasın bari diyeyim abi. Haa bir de şeyi yazayım!”

Neyi?

“Halil Posbıyık’ın insanlara, bana oy verirseniz verirsiniz, vermezseniz eşimi alır giden bodrumda yaşarım dediğini. Yani Ereğli umurumda değil mi demek istedi Halil amca, onu sorayım…”

Sinan sen alemsin yaaa!

Dur bende arayayım Gamze’yi de sana hiç yazı yazdırmasın. Yoksa başımıza bela olacaksın!

Senin yazılarını okumaktan bizim yazılarımızı okuyan olmayacak yoksa!

YORUM EKLE