"Bir çocuğun eğitimi doğduğu andan itibaren başlıyor"

"Bir çocuğun eğitimi doğduğu andan itibaren başlıyor"

"Bir çocuğun eğitimi doğduğu andan itibaren başlıyor"

Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Okul Öncesi Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gamze Yurdakan, anne ve babaların davranış biçimlerinin çocukların gelecekte nasıl bir birey olacaklarını belirleyen en önemli faktörlerden biri olduğunu bildirdi.

Yurdakan, yaptığı açıklamada, anne ve babaların çocuklarına karşı sevgi ve eğitim arasındaki dengeyi çoğunlukla sağlayamadığını söyledi.

Aşırı koruyucu, kollayıcı, çocuğun her davranışına müdahale eden anne ve babaların çocuklarına yaşından daha küçükmüş gibi davrandığını ifade eden Yurdakan, Bunun sonucunda çocuk kendi yapabileceklerini fark edemiyor. Bireyselleşme çabasındaki çocuğun davranışları maalesef olumsuz olarak etkileniyor. Böyle bir aile içerisinde yetişen çocuklar özellikle bağımlı kişilik yapısına sahip oluyor ve kendi kendine karar vermekte güçlük çekiyorlar. diye konuştu.

- Bazı aileler ne yazık ki hoşgörü ile ilgisizliği bir tutuyorlar

Bazı ailelerin çocuklarına aşırı düşkünlüklerinden dolayı sınırsız özgürlük verdiklerini dile getiren Yurdakan, şöyle konuştu:

Bu tip aile içerisindeki sınırlar ve kurallar belli değil. Çocuklar aile içerisinde evin patronu gibi davranıyor. Her istedikleri, istedikleri zaman yapılıyor. Ailelere göre, bu kişinin kendisini geliştirmesi ve çocuğun bir birey olarak kendisini ifade etmesinde iyi bir davranış olarak görünse de aslında öyle değil. Bu tutumla yetişen çocuklar, maalesef bencil, doyumsuz, kırılgan, her dediğini anında yapılmasını isteyen ve kuralsızlık nedeniyle sosyal ortamlarda uyum problemi çeken çocuklar oluyor.

Yurdakan, son zamanlarda mükemmeliyetçi anne ve baba tutumlarının çok sık görüldüğünü vurgulayarak, Bu tutumu sergileyen anne ve babalar, çocuklarının akademik, sosyal, sanatsal her alanda başarılı olmalarını istiyorlar. Ancak ailenin beklentisini karşılayamayan çocuk öz güvenini yitiriyor. Hem doğal iç güdüleri hem de ailelerinin kural ve beklentileri arasında sıkışan bu çocuklar, katı fikirlere sahip, toplumsal yaşamda esneklik gösteremeyen, her işte üstün olmak isteyen ama başaramadığı zamanda ciddi hayal kırıklıklarına uğrayan kişiler haline geliyor. değerlendirmesinde bulundu.

- Bir çocuğun eğitimi doğduğu andan itibaren başlıyor

Ailelerin genellikle kendi davranışlarıyla ilgili kaygılar duyduğunu belirten Yurdakan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Tavsiyemiz, çocuğunuzu birey olarak kabul edin, ona sevgiyle yaklaşın, onunla iletişiminiz ilgiyle ve geçirdiğiniz zaman kaliteli olsun. Gerçekten çocuğunuzu dinleyin ve onu dinlediğinizi hissettirin. Çocuğunuz sizinle iletişime geçtiğini tam olarak algılasın ve söylediğiniz davranışların tamamını siz de sergileyin. Bir kişiyi birey olarak kabul edebilmeniz için onun olumlu davranışlarını öne çıkarmanız gerekiyor.

Yurdakan, okul öncesi eğitimin ülkemizde ve dünyada öneminin son yıllarda arttığını vurgulayarak, Okul öncesi eğitime kaydı yapılan çocukların sayısı ülkede arttı. Son 10 yılda yüzde 30 artış izlendi. Hem farkındalık hem de bilinçlenme açısından bu çok önemli bir gelişme. Bir çocuğun eğitimi doğduğu andan itibaren başlıyor. Okul aile iş birliği içerisinde çocuklarımızın ileri ki yaşlarında toplumda başarılı ve faydalı bir birey olabilmeleri için okul öncesi eğitimi çok önemli. ifadelerini kullandı.

Güncelleme Tarihi: 02 Ocak 2018, 08:34
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER