DEMİRTAŞ, “ASGARİ ÜCRET 2 BİN 474 LİRA OLSUN”

DEMİRTAŞ, “ASGARİ ÜCRET 2 BİN 474 LİRA OLSUN”

DEMİRTAŞ, “ASGARİ ÜCRET 2 BİN 474 LİRA OLSUN”

TBMM Genel Kurulu’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2020 yılı bütçelerinin görüşmeleri tamamlandı.

Enerji Bakanı’na Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun işçi açıklarının giderilmesi için çağrıda bulunan CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş; “Enerji Bakanına sesleniyorum; Benim ilim Zonguldak’ta da maalesef bu işsizlik patlamıştır. Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun 7 bin işçi açığı varken, yerli ve milli kömür üretimi hedefimiz varken, bu işçi açıkları maalesef hala giderilmemektedir. Enerji Bakanımızdan rica ediyorum, bu 7 bin işçi açığını bir an evvel gidermelerini diliyorum” dedi.

Konuşmasında çalışma hayatının temel sorunlarının çözümlenmediğine de değinen CHP’li Demirtaş, şunları ifade etti;

“ASGARİ ÜCRETİN BELİRLENME YÖNTEMİ YANLIŞ!

Türkiye'de asgari ücret hesaplama yöntemi yanlıştır. Bunun yanında, asgari ücretten yapılan kesintiler, vergiler çok yüksektir, bu durumun da düzeltilmesi gerekmektedir. Bunun için, ILO'nun 131 No'lu Sözleşmesi'nin imzalanması gerekmektedir. Bu şekilde sadece işçinin kendisinin değil, ailesinin de ihtiyaçlarının karşılanacağı bir ücretin tespit edilmesi gerekir. Devlet kendisi için yeniden değerleme oranı olan yüzde 22,58'i belirlemiştir. Bu sebeple, asgari ücrete en az yüzde 22,58 zam yapılmalıdır yani asgari ücret, en az 2.474 lira olmalıdır.

 TÜRKİYE, AVRUPA ÜLKELERİ İÇİNDE SONDAN DÖRDÜNCÜ!

Türkiye’de iş bulmayı başaranların yüzde 43'ü asgari ücret almaktadır. Asgari ücret doğrudan ve dolaylı olarak 10 milyon vatandaşımızı ilgilendirmektedir. Bu anlamda, asgari ücret miktarı Türkiye'deki en büyük toplu sözleşmedir. Bugün asgari ücret aylık 2.020 liradır. Bugünkü kurla 314 euro yapmaktadır. Asgari ücretli Türkiye'de haftada, Cumhurbaşkanlığı 2019 Ekonomi Raporuna göre; haftada 45,7 saat çalışmaktadır yani haftalık 45 saat karşılığı aylık 314 euro ücret almaktadır. Peki, Avrupa'daki durum nedir? Lüksemburglu bir işçi 37 saat çalışıyor ve 2.071 euro ücret alıyor; Hollandalı, 30 saat çalışıyor, 1.626 euro alıyor; Alman, 35 saat çalışıyor, 1.557 euro alıyor; Fransız, 37 saat çalışıyor, 1.521 euro alıyor. İspanyol, 37 saat çalışıyor, 1.000 euro alıyor; Portekizli, 39 saat çalışıyor, 700 euro alıyor. Bakın, Biz, ne alıyoruz değerli arkadaşlar? Bizim işçimiz, ne alıyor?45 saat çalışıyor, en yüksek çalışma bizde. 314 euro alıyor. Konya büyüklüğündeki Hollanda'daki bir işçi, Türkiye'deki bir işçiden 15 saat daha az çalışıyor ama Türkiye'deki işçiden 5,5 kat daha fazla ücret alıyor. Avrupa ülkeleri içerisinde asgari ücrette sondan 4'üncüyüz.

KAYIT DIŞI İSTİHDAM TÜRKİYE’NİN AYIBI!

Kayıt dışı istihdam, Türkiye'nin ayıplarından, Türkiye'nin dramlarından biridir. Genelde tarım sektöründe kayıt dışı çalışılmış olsa da mobilya, inşaat, tekstil gibi hemen hemen her sektördü kayıt dışılık vardır. Kayıt dışında çalışan insanlarımız, insanlık dışı koşullarda, hiçbir güvenceleri olmadan günde on iki on üç saat çalışarak ve asgari ücretin altında düşük ücretlerle çalışarak karınlarını doyurmaya çalışmaktadırlar. Kayıt dışı çalışanlar Türkiye'nin köleleridir, Kunta Kinteleridir. Kayıt dışı çalışmada da maalesef Avrupa rekoru bizdedir. Kayıt dışı işçilik, ILO verilerine göre -bakın, burada veriler vardır Sayın Bakan- İsveç'te yüzde 2,6, Fransa'da yüzde 5,4, Almanya'da yüzde 9,7, Macaristan'da yüzde 11,7, İspanya'da yüzde 17,3 ama Türkiye'de ise yüzde 36'dır. 5 milyonun üzerindeki vatandaşımız insanlık dışı koşullarda yaşamaktadırlar. Kayıt dışılıkta da tam bir başarısızlık hikâyesi vardır. Bu sorunu da 17 yıldır çözmediniz, çözemediniz, iktidarınız devam ederse de çözülmeyecektir.

BAKANLAR DEĞİŞİYOR, SORUNLAR DEĞİŞMİYOR!

İş ve çalışma yaşamı sorunlarla dolu bir alandır. Ak Parti’nin de on yedi yılda en fazla başarısız olduğu alanlardan biridir. Dört yıldır bütçe görüşmelerinde, hep aynı sorunları konuşuyoruz. Bu sıralardaki bakanlar değişiyor ama sorunlar değişmiyor çünkü hiçbir sorun çözülmüyor. Netice itibarıyla bir başarısızlık hikâyesi var. Sayın Bakanın da, bu sorunları çözemeyeceği bir buçuk yıllık süre içerisinde ortaya çıkmıştır.

8 MİLYON KİŞİ İŞSİZ!

Çalışma Bakanlığı resmî verilerine göre ülkemizde çalışabilecek durumda olan insanımız 61 milyondur, iş gücümüz ise 33 milyondur, çalışan sayısı ise 28,5 milyondur. Ancak ekonomik kriz derinleştikçe işsiz sayısı artmaktadır. Tüm dünyada işsizlik gerilerken bizde ise maalesef son bir yılda 1 milyon yeni işsiz ortaya çıkmıştır ve oran yüzde 14'lere çıkmıştır. TÜİK verilerine göre resmî, gerçek işsizlik 4 milyon 650 bindir. Ancak geniş tanımlı gerçek işsizliğe baktığımızdaysa 8 milyon insanımız işsizdir. İşsizlikte maalesef Avrupa rekoru bizdedir. Türkiye'nin her yerinde iş kuyruklarında umutla iş bekleyen vatandaşlarımız vardır. Türkiye'de maalesef çaresizlik vardır, Türkiye'de yaşanan dramlar vardır. Türkiye'de iş bulamadığı için çocuğuna yiyecek alamayan, elektrik, doğal gaz paralarını ödeyemeyen ve intihara sürüklenen insanlarımız vardır, dağılan aileler vardır. İşsizlik sorunu maalesef tam bir başarısızlık hikâyesi olmuştur.

İŞ KAZALARI; TÜRKİYE’NİN UTANÇ TABLOSUDUR!

İş kazalarındaki tablo da Türkiye'nin başka bir utanç tablosudur. İş kazaları, hız kesmeden devam etmektedir; yine, bu alanda da Avrupa rekorları bizdedir. İş cinayetlerinde her gün 6 işçimiz yaşamını yitirmektedir. 2019'da Kasım ayına kadar 1.606 işçimiz yaşamını yitirdi. 17 yılda 23.976 işçimiz yaşamını yitirdi ve 17 yılda 78.256 işçimiz iş göremez hâle geldi. Yani iş kazalarında da bir başka başarısızlık hikâyesini yaşıyoruz. Hâlâ iş cinayetlerini neden önlenemiyor. Neden hâlâ insanlarımızın hayatları önemsenmiyor anlamak mümkün değil.

Güncelleme Tarihi: 14 Aralık 2019, 11:48
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER