Zonguldak'ın şehir merkezindeki kirli su, meclisin gündemin de..

Zonguldak’ın şehir merkezinde sağanak yağışların ve meydana gelen su kesintilerinin ardından şehir şebeke sularında gözlemlenen yoğun renk ve koku değişiklikleri Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı.

Zonguldak'ın şehir merkezindeki kirli su, meclisin gündemin de..

Zonguldak’ın şehir merkezinde sağanak yağışların ve meydana gelen su kesintilerinin ardından şehir şebeke sularında gözlemlenen yoğun renk ve koku değişiklikleri Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığına ayrı ayrı sunduğu soru önergeleri ile içme ve kullanma suyunda meydana gelen büyük kirliliğe dikkat çekerken, sorumlu kurumlar nezdinde konunun araştırılıp araştırılmadığının yanıtını aradı. Milletvekilinin önergelerinde Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneğinin, su kesintileri ve infeksiyon riskleri konusunda yapmış olduğu araştırmalardan çarpıcı örnekler verilirken, içme suyunun tüketiciye temiz ve güvenli bir şekilde ulaştırılmasında sorumluluğu bulunan yetkili kurumlardan bu güne kadar tek bir açıklama dahi yapılmadığının altı çizildi. CHP’li Milletvekili, içme ve kullanma suyunun, hijyenik şartlar ve kalite standartları bakımından İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik talimatlarına uygun olması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Zonguldak şehir merkezinde içme ve kullanma suyunda gözlemlenen kirlilik, bölgede yağışların ve su kesintilerinin çokça yaşanmasına paralel olarak son zamanlarda sıklıkla ortaya çıkmakta, vatandaşlarımız farkına varmadan bu suları kullanmakta, suyu tüketiciye temiz ve güvenli bir şekilde ulaştırılmasında sorumluluğu bulunan yetkili kurumlardan ise ne bir uyarı nede bir açıklama yapılmaktadır. Oysa Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneğinin, su kesintileri ve infeksiyon riskleri konusunda yapmış olduğu araştırmalar ‘güvenli olmayan sular ve bunların taşıdığı bulaşıcı hastalıklar’ konusunda son derece önemli riskler ortaya koymuştur.  Araştırmalara göre güvenli olmayan suların kullanılması toplum sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu suların içilmesi, kişisel temizlik amacıyla kullanılması, bu sulardan buz yapılması, sebze ve meyvelerin yıkanması;  tifo, amipli dizanteri, basilli dizanteri, kolera, barsak parazitozu, hepatit A, hepatit E, leptospiroz ve tularemi gibi önemli infeksiyon hastalıklarının bulaşmasına neden olmakta ve salgınlara davetiye çıkartmaktadır. Şehir şebeke sistemi ile tüketime sunulan suların sorumlu belediye ve ilgili sağlık teşkilatlarınca düzenli kontrolü sağlanmalı ve İçme ve kullanma suyu, hijyenik şartlar ve kalite standartları bakımından İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik talimatlarına uygun olmalıdır. Diğer yandan su kesintisi sonrasında şebeke sularında kirlenmenin olacağı bilinmesine rağmen, halk sağlığı açısından oluşabilecek riskleri önlemek adına, uygun iletişim kanalları vasıtasıyla gerekli bilgilendirme, ikaz ve duyuruların yapılmaması anlaşılır değildir. Ayrıca su kesintilerin haricinde sağanak yağışlar sonrasında da şebeke suyunda meydana gelen kirlenmenin nedeni de araştırılmalıdır. Yağışların ardından oluşan yağmur sularının içme suyu şebekesine karışması söz konusu olabilir. Bütün bu sorunlar doğrudan halk sağlığını tehdit etmektedir. Hijyen ve kalite standartları bakımından uygun olmayan suların vatandaşa fatura edilmemesi de doğru değildir. Sorumlu kurumları acil olarak göreve davet ediyorum. Konunun takipçisi olmaya devam edeceğim.”
 

Gündem

Güncelleme Tarihi: 27 Ekim 2021, 15:50
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER