GÜN, MADENCİLERİNDİ…

GÜN, MADENCİLERİNDİ…

4 Aralık Dünya Madenciler Gününü tüm dünya ile birlikte kutladık…
Maden işçiliği dünyanın en eski mesleklerinden biridir.
Yıpranma payı olan meslek.
Zor meslek.
Meşakkatli meslek.
Alınteri.
Her şey var.
Madencilik yerin altında güneş yüzü görmeden yapılan bir meslek.
İki gün hafta sonu izni alınarak, yasal hale getirerek,  güneş yüzü görmesi sağlandı.
Madencilerimizin her  biri her şeyin en iyisine layık.
Bugün için ise.
Türkiye’de madencilik sektörü, dünyanın en önemli maden yataklarına sahip bir coğrafyada bulunması nedeniyle gelişmiş bir sektördür. Bu sektörde üretimin her aşamasında büyük özveriyle çalışan madenciler, çok riskli ve tehlikeli çalışma koşullarına sahiptir. Özellikle vurgulamak gerekir ki ülkemiz madenlerinde bilimin ve teknolojinin öngördüğü etkili önlemler alınmamakta, zorunlu denetimler yapılmamakta, yasal düzenlemelere uyulmamaktadır. Bu nedenle Türkiye madencilik tarihi, iş cinayetleri ile doludur.
Dünyada ve ülkemizde yer altında ve yer üstünde canlarını ortaya koyarak çalışan; insanlık tarihindeki en zor mesleklerden biri olan madencilikle ekmeğini kazanan tüm madencilerin 4 Aralık Dünya Madenciler Gününü kutluyoruz. Son derece tehlikeli ve zor çalışma koşullarında emeklerini canları pahasına ortaya koyan madencilere saygıyı borç biliyor, yaşamını yitiren tüm madencileri sevgi ve saygıyla anıyoruz.
Maden ocağı nedir kısaca?
Maden cevheri ya da kısaca maden ya da cevher, yer kabuğunda iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan minerallere verilen ad. ... Maden sözcüğü aynı zamanda "maden ocağı" anlamında da kullanılır.
Maden nedir kısaca?
Yerkabuğunun derinliklerinde çeşitli doğal etkenler ile oluşan ekonomik değeri olan minerallere maden diyoruz. Madenler ekonomik değerinden dolayı çeşitli alanlarda kullanılır. Kimi madenleri işleyerek eşyalar üretiriz. Kimi madenler ise süs eşyası olarak kullanılır.
Maden ürünleri nelerdir?
Maden, yer kabuğunda filiz olarak isimlendirilen bileşimler halinde bulunan, çeşitli iç ve dış etkenlerle kendiliğinden doğal yollarla oluşan mineraller olarak tanımlanır. Madenler, doğada nadir olarak saf olarak bulunur.
Madenlerin genel özellikleri
Madenler, doğada nadir olarak saf olarak bulunur. Toprakta filiz olarak adlandırılan bileşimler halinde çıkarılır ve işlenip saflaştırılarak kullanıma sunulur. Maden filizleri doğada tabakalar arasında damar ya da yataklar halinde bulunur.
Maden ocakları nasıl işletmeye açılır?
Maden ocaklarının işletilmesi için belli şartları sağlaması gerekmektedir. Bu şartları maddeler halinde şu şekilde sıralayabiliriz;
Tenör: Maden ocaklarından çıkarılan cevher içindeki değerli element veya bileşik yüzdesine tenör denir. Maden ocağının işletmeye açılabilmesi için cevherdeki tenör oranının yüksek olması gerekmektedir. Değerli mineral oranı kâr getirmeyecekse ocak işletmeye açılmaz.
Rezerv: Yatağında veya damarında bulunduğu tespit edilmiş fakat henüz çıkarılmamış ve işlenmemiş maden cevherlerine verilen isimdir. İşletmeye açılacak maden ocağında rezerv yeterli miktarda olmalıdır. Eğer rezerv az ise o maden işletmeye açılmaz.
Ulaşım ve nakliye: Çıkarılan cevherin nakliyesi işlenmesi için gönderilecek tesise uzaksa ve ulaştırılması pahalıya mâl olacaksa o maden işletmeye açılmaz.
Sermaye: Madenlerin aranması, yeri tespit edilen madenlerin çıkarılması ve taşınması gibi işlemler yüksek miktarda sermaye gerektirir. Gerekli sermaye yoksa eğer madenler işletilemez. Günümüzde geri kalmış ülkelerin madenlerini gelişmiş ülkelerin işletmesinin en büyük nedeni sermayedir.
Teknik bilgi ve imkanlar: Madenlerin işletilebilmesi için araç-gereç ve teknik personele ihtiyaç duyulmaktadır. Madencilik konusunda yeterli bilgi birikimine ve tecrübeye sahip olan insanlar olmadan maden ocağı işletilmesi mümkün değildir.
Türkiye’de Madencilik
Türkiye, dünya maden ve hammadde rezervinin %0,3’üne sahiptir. Lületaşı ve boz tuzları rezervlerinin yarısından fazlası Türkiye’de bulunmaktadır. Ülkemizin madene olan ihtiyacı her yıl %8 artmaktadır. Rezervlerin ne kadar fazla olduğundan daha ziyade ne kadarının çıkarılıp kullanıldığı daha önemlidir. Çünkü birçok ülke madeni çıkarıp işleyecek kadar maddi güce sahip değildir.
Türkiye, dünyada maden yatakları bakımından şanslı ülkeler arasındadır. Dünyada çıkarılan 50’den fazla maden çeşidi arasından 29’u Türkiye’de bulunmaktadır. Bu da Türkiye’nin dünyada ilk on ülke arasında yer almasını sağlamaktadır.
Anadolu’da Eski Madencilik Faaliyetleri
MTA’nın maden araştırmaları sırasında ele geçen eski madenciliğe ait buluntular kendi müzesinde  bir bölümün oluşmasına neden olmuştur. Bu konudaki araştırmalar önceki ismiyle MTA Enstitüsü tarafından 1976 yılında başlatılmıştır.
Madenciliğin beşiği olarak kabul edilen Anadolu’da eski maden galerileri ve çevresinden toplanan materyaller kronolojik bir düzenleme içerisinde açıklamalarıyla birlikte bu bölümde sergilenmektedir . Bölümde, yaklaşık 200 örnek ile M.Ö. 2000’de bakır cevherinin nasıl işlendiğini anlatan bir canlandırma alanı ve maketi, M.Ö.600’ de bakır altın gümüş madenciliğini anlatan sementasyon ve küpelasyon işlemlerine ilişkin canlandırma alanları bulunmaktadır.
Anadolu Madencilik Tarihi konusunda Türkiye’de Madenciliğin Tarihsel Gelişimi projesi kapsamında Türkiye genelinde jeo-arkeolojik çalışmalara devam edilmektedir.
Tarih öncesi dönemlerde deneme-yanılma yöntemiyle başlayan metalik maden arayıcılığı günümüzdeki maden jeolojisine ait araştırmaların başlangıcı olmuştur. Anadolu'nun jeolojik yapısına baktığımızda, bölgenin maden yatakları açısından çok zengin oluşu, tarih boyunca buraya yerleşen insanların madenlere kolayca ulaşmasını sağlamıştır.
Madeni tanımayan insanlar, doğada parlak rengiyle dikkati çeken hematit, malahit ve benzeri minerallerin farkına vararak, deneyimlerle onları boya malzemesi olarak kullanmayı öğrenmiştir.
Günümüzden 10 bin yıl önce Diyarbakır Çayönü Tepesi ve Aksaray Aşıklı Höyük'te daha çanak çömlek üretimine geçilmeden, doğal olarak bulunan saf bakırın toplandığı, balık oltası, iğne ve boncuk gibi küçük nesnelerin üretildiği görülmüştür. Toplayıcılık özelliğini sürdüren Anadolu insanı, doğada bulduğu saf bakırı öncelikle döverek biçim vermeye çalışmış, soğuk dövülen bakırın zamanla çatladığını, kırılıp koptuğunu, ama ısıtıldığında bu yeni malzemenin daha kolay işlendiğini ve plastik özelliğini kazandığını gözlemlemiştir. Madenin işlenmesinde ısının kullanılması toplumların gelişmesinde en önemli etkenlerden biri olan madenciliğin temelinin atılmasına neden olmuştur.
Madenin bilinçli olarak alet ve silah yapımında kullanılması insanın en önemli buluşlarından birisidir.
Türkiye'de eski dönemlerden kalma çok sayıda cüruf birikimi vardır. Bu cüruf birikimleri, bakır, kurşun, gümüş ve demir metalurjisine ait kalıntılardır. Bunların arasında ele geçen ergitme fırını kalıntıları ile pişmiş topraktan yapılmış üfleçler, potalar, döküm kalıpları ve cevher hazırlama aletlerinden taş havanlar, ezme kırma taşları, ahşap kazma ve kürekler, cevher taşıma tekneleri eski Anadolu metalurjisinin ulaştığı yüksek düzeyi göstermektedir.
Dünya madenciler günü kutlu olsun.
 

Güncelleme Tarihi: 06 Aralık 2020, 08:48
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER