İlçede üretimi azalan Ereğli&[#]8217;nin markası konumunda bulunan Osmanlı çileğine yeniden hayat verilmeye çalışılıyor.
&[#]8220;Osmanlı Çileği&[#]8221; nin üretiminin yaygınlaştırılması önemli adımlar atılıyor. Aralıksız devam eden yaygınlaştırma çalışmaları ile Osmanlı çileği yeniden gündemde.
Konu ile ilgili olarak açıklama yapan Osmanlı Çileğini Yaygınlaştırma ve Üreticilerini Koruma Derneği Muhasip Üyesi Şaban Çetinkaya, amaçlarının gelen talepleri karşılamak yönünde üretimi arttırmak olduğunu söyledi.
Ereğli ile özdeşleşen, aroma kokusu ve rengi ile diğer çileklere nazaran narinliğiyle de damak tadına hitap eden Osmanlı çileğinin üretiminin arttırılması amacıyla başlatılan çalışmalardan netice alınmaya başladı.
Her yıl haziran ayında yetişen çilekler, bahçelerden yetiştiricileri tarafından titizlikle toplanarak tüketiciye ulaştırılıyor. En çok reçel yapımında kullanılan Osmanlı Çileği piyasa da 7 ila 10 lira arasında alıcı buluyor.
Mevsim normallerinde, haziran ayı başlarında ilk meyvesini vermeye başlayan Osmanlı çileği, haziran ayı sonuna doğru artık meyve vermez. Hassas bir yapıya sahip olduğundan çok büyük ilgi isteyen Osmanlı çileği üreticileri tarafından sabahın erken saatlerinde zedelenmeden toplanır ve 1 - 2 saat içerisinde hemen satışa çıkarılıyor. Toplanan çileğin açık havadaki ömrü sadece 15 - 20 saat olduğundan hemen tüketilmesi gerekiyor.
Adına festivaller düzenlenen Osmanlı Çileği yetiştiriciliği yapan Emine Korkmaz (60) Osmanlı çileğini aile büyüklerinden bu yana yetiştirdiklerini söyledi. Korkmaz &[#]8220;Osmanlı Çileği bizim 60 sene öncesinden yetiştirdiğimiz ve gelenek haline getirdiğimiz bir olay. Osmanlı Çileği bugünlerde bitme noktasına geldi. Yetiştirmesi ağır oluyor diye artık yetiştirmek isteyen sayı az. Çilpek atıyor, kazması toplaması ağır oluyor diye başka çileklere yöneldiler. Biz bunu daha da güzelleştirmek için daha çok Osmanlı çileği yetiştiriciliğine yöneldik. Şimdilerde ise Osmanlı çileğine yoğunlaştık. Satışı da çok iyi. Piyasada yeri var. Osmanlı Çileğinin özellikleri mis gibi bir kokusu var. Yemesi de çok güzel. Diğer çileklerle kıyaslanamaz&[#]8221; dedi.
OSMANLI ÇİLEĞİ ÇOK NAZİK AMA ÇOK LEZİZ BİR MEYVEDİR
Osmanlı Çileğini Yaygınlaştırma ve Üreticilerini Koruma Derneği Muhasip Üyesi Şaban Çetinkaya, Osmanlı Çileği Üreticilerinin artması amacıyla çalışmalar yaptıklarını ve bu çalışmaların başında da düzenledikleri yarışmalar geldiğini söyledi. Yarışmaya katılanların aldıkları ödüllerle birlikte bahçelerini genişlettiklerini kaydeden Çetinkaya &[#]8220;Osmanlı Çileği sizinde ifade ettiğiniz gibi çok nazik ama çok leziz bir meyve. Üretilmesi yetiştirilmesi her şey gibi zahmet isteyen bir meyve. Ancak diğer çilek çeşitlerinden farklı çok da ayrıcalık isteyen bir çilek değil. Bunun içinde bunu gözümüzde de fazla büyütmemiz gerekiyor. Ancak Osmanlı çileği koku ve aroma kalite sebebiyle sanayi de kullanılan ve çokça aranan bir ürün. Biz olmadığı, Ereğli&[#]8217; de artık yok denecek duruma geldiği için dışarıdan gelen taleplere olumsuz yanıt veriyoruz. İhtiyaçlara asla cevap veremiyoruz. Geçen seneye oranla yüzde yüzlük bir oranla artışla bahçelerini Osmanlı Çileğine yöneltmişler. Bu da son derece sevindirici ve olumlu bir sonuç. Yapılan çalışmaların amacına ulaşması bizim için çok önemliydi. Bunu görmek beni çok mutlu etti&[#]8221; dedi.
OSMANLI ÇİLEĞİNİN TARİHÇESİ
Çilek ile ilgili ilk bilgiler M.S. 23 - 79 yılları arasında yaşayan botanikçi Tillius tarafından aktarılır. Çilek, Fransa´da gelişir ve sonraki yıllarda kültürel değerini artırmaya başlar. Karadeniz Ereğli´ye özgü Osmanlı çileği ise kralların yiyeceği ve içeceği olarak da adlandırılır. İlk olarak 1920´li yıllarda Karadeniz Ereğli´de ekimine başlanmıştır. İstanbul bölgesinden bu yıllarda Karadeniz Ereğli´ye getirilen çilek, yerli kültür olan diğer çilek ile etkileşim sürecine girmiş ve ortaya Osmanlı çileği denen nazik ve aromalı bir çilek çıkmıştır.
1930 yılında Türkiye´nin devlet tarafından kredilendirilen ilk konserve fabrikası Osmanlı çileği´nin yoğunlaşması ile birlikte Karadeniz Ereğli´de kurulur. 1960´lı yıllarda Karadeniz Ereğli´de Osmanlı çileği üretimi had safhaya ulaşır ve ülke genelinde adını duyurur. Osmanlı çileği´nin üretimi 1960´lı yıllardan sonra büyük bir gerileme sürecine girer.
1985´li yılları gelindiğinde Osmanlı çileği neredeyse kaybolmaya yüz tutmuştur. 1994 yılından sonra belediye tarafından desteklenen Osmanlı çileği üreticilerine ücretsiz çilek tohumu verilir ve yine belediye tarafından kurulan seralarda fide yetiştirilmeye başlanır. Bugün Karadeniz Ereğli´de halen 500´ü aşkın aile Osmanlı çileği üretiminden geçimini sağlamaktadır.