Zeybekci, bütçe giderleri içindeki kamu personel giderlerinin payının 2004 yılından bugüne kadar yüzde 20ler seviyesinden yüzde 30lar seviyesine geldiğini belirtti ve ekonomi dünyasının sessizliğine değindi.
Zeybekci sözlerine şöyle devam etti:
Hep beraber ekonomi dünyası olarak şunda sessiz kalıyoruz. Artık tartışmayı bu noktadan sürdürmek lazım. Vatandaşlarımın eğitimde, sağlıkta, ulaşımda fırsat eşitliği mi yoksa Samsundaki bir memurun Denizlideki bir memurla evliliği mi benim anayasadaki önceliğim? Gelin hep beraber bunu tartışalım. Arada tercih yapmadan bazı şeyleri cesurca tartışmadan etrafında dolaşmayalım. Sizler, sivil toplum kuruluşları siyaseti cesaretlendirmek, destek vermek zorundasınız.
ASGARİ ÜCRET DÜNYANIN HİÇ BİR YERİNDE YETERLİ DEĞİL
Asgari ücretle ilgili de açıklamalarda bulunan Bakan Zeybekci, asgari ücretin olabildiğince yüksek olması gerektiğini ancak ülkenin de gerçekleri olduğunun altını çizdi.
Asgari ücretin milli gelire oranında Türkiyenin en üst seviyelerde olduğunu söyleyen Zeybekci, yine de bu ücretin yeterli olmadığını vurgulayarak şöyle konuştu:
Hiç kimse bana şunu söylemesin, bu ülkede asgari ücretle ilgili bin 200 mü olsun, 2 bin 500 mü olsun, 5 bin mi olsun? Olabildiğince yüksek olsun. Ülkemin kaynakları öyle bir notkada olsun ki, Türkiyede üstadın dediği gibi, öyle bir hayat olsun ki tek tasamız ölüm olsun. Herkes mutlu olsun. Refah yüksek olsun. Ama hayatın gerçekleri var. Ülkemizin gerçekleri ve gelirleri var. Sıralamalar var.
Asgari ücretin milli gelire oranına baktığımız zaman en üst seviyelerdeyiz. Yeterli mi? Yetmez biliyorum.
Asgari ücret 4 kişilik bir ailenin geçim ücreti değildir. Asgari ücret bir iş için bir hizmet için verilebilecek ülkenin imkan ve kaynaklarını zorlayarak belirlenen bir ücrettir. Yeterli midir? Değildir. Dünyanın hiçbir yerinde yeterli değildir.