KADIN KOLLARIŞİDDETE HAYIR DEDİ

gundemeregli.com- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Çaycuma Teşkilatı, kadına şiddete hayır dedi.
CHP Kadın Kolları Çaycuma Teşkilatı, kadına şiddete hayır dedi. CHP Kadın Kolları üyeleri Kadına şiddete hayır derken şu açıklamayı yaptılar; &[#]8221;Önce 1981´de Latin Amerika Kadın Kurultayı, daha sonra 1985 yılında, BM tarafından 25 Kasım;&[#]8221; Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü &[#]8221; günü ilan edildi. Dünyanın dört bir köşesinden kadınlar, efsaneleşen bu üç kelebeği anıyorlar. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkil toplumsal şiddete, aile içi şiddete, savaşa karşı; kadın dayanışmasını örgütlüyor, seslerini yükseltiyorlar. Kelebek misali kanat çırparak uçmayı sürdürüyorlar. 25 Kasım 2012 Türkiye, Sakine Akkuş, İpek Tekin, Songül Elçi, Ayşe Çakır, Hacer Alan, Arzu Yıldırım, Gülhan Akan, Emine Erdem, Remziye Çakmak, Adile Erzurumlu, Saliha Erdem, Arzu Odabaşı, Semiha Karadağlı, Ayşe Yılbaş, Şefika Etik, Fatma Şen, Gülay Yaşar ve binlerce kadınımız yakınları tarafından öldürüldüler, onların yaşama hakkı ellerinden alındı. Ülkemizde kadına yönelik şiddet artmış durumda Son yıllarda kadın cinayetlerinde yüzde 1400 artış oldu. Sadece 2011 yılında 257 kadın öldürülürken, 2012 yılının ilk altı ayında 100&[#]8217;e yakın kadın hayatını kaybetti. Cinsel saldırıya uğrayan kadınlardan çoğu korku, baskı gibi gerekçelerle şikayetçi dahi olamadı. Öldürülen her iki kadından biri kendi hayatına dair bir karar vermek istediği için öldürüldü. Devletten koruma talebiyle polise veya savcılığa başvuran kadınların yüzde 73´ü, sığınma evlerinde olan kadınların ise yüzde 27´si cinayete kurban gitti. Kadına karşı şiddet; sadece fiziksel değil, ekonomik, psikolojik ve cinsel olarak da sürmektedir. Fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalan kadınların yüzde 92&[#]8217;si yaşadıkları şiddete rağmen, resmi kurumlara ya da STK &[#]8216;lara başvurmamaktadır. Kadınların büyük bir kısmının şiddetin kabul edilemez olduğunu düşünmesine rağmen (yüzde 86), birçoğunun yaşamının sınırlı bir çevre içinde geçiyor olması, kadınların kendi haklarının farkında olmamaları, destek olacak mekanizmaların yeterli olmaması, kendilerine destek olabilecek kurum ve kuruluşlardan haberdar olmamaları, kurumları tanımamaları, çeşitli nedenlerle başvurmak için yaşadıkları çekingenlikle kurumların kendilerine yardım edebileceğine inanmama gibi nedenler kadınların daha az başvuru yapmalarına neden olmaktadır. Günlük hayatımızda da çevremizde ve haberlerde, gazetelerin üçüncü sayfasında bu tür olayları üzülerek görüyoruz. Bu durum yoksulluk ve savaş bölgelerinde daha çok yaşanıyor. Dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye&[#]8217; de kadınlar değişik biçimlerde şiddete uğruyor. Kadınların eğitimden yoksun bırakılarak eve mahkum edildiği, ekonomik faaliyetinin yasal ve geleneksel bir çok engelle kısıtlandığı, çalışma yaşamında binbir haksızlık ve ayrımcılıkla karşılaştığı, toplumun en fakir kısmını oluşturduğu ve kendi kaderine terk edildiği koşullarda şiddetin ilk hedefi de doğal olarak en korumasız ve zayıf kesim kadınlardır. Hangi şekilde yaşanırsa yaşansın kadına yönelik şiddet; kadının yaşamına korku ve güvensizliği sokmakta, fiziksel ve ruhsal sağlığını olumsuz yönde etkilemekte, toplumsal yaşama katılımını engellemektedir. Bu durumda olan bir kadın çocuklarına ve çevresine nasıl yararlı olabilir? Bizler; kadının daha özgür olduğu, hak ettiği değeri aldığı, kadınlara karşı şiddetin ve ayrımcılığın son bulduğu bir dünya istiyoruz. &[#]8220;dedi.