Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Cumhuriyetimizin 95. Yılı dolayısıyla “Cumhuriyet ve Demokrasi” başlıklı konferans düzenledi.
Mehmet Akif Ersoy Eğitim ve Kültür Merkezi’nde bulunan İstiklal Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa; Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Akkuş, öğretim elemanları ve öğrenciler katılım gösterdi.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Cumhuriyetimizin 95. yılını kutlamanın gururu ve onurunu yaşadığımızı belirterek, Cumhuriyetin 7’ den 70’e herkese hiç bıkmadan anlatılması gerektiğini vurguladı. Cumhuriyeti anlamak için öncesinin ve sonrasının iyi analiz edilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Genç, Mondros Ateşkes Antlaşması’na imza atmak zorunda kalan Rauf Orbay’ın anılarını anlattığı kitabı herkesin okuması gerektiğini sözlerine ekledi. Konferansın herkes için yararlı geçmesi temennisinde bulunan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, programa emek verenlere ve katılımcılara teşekkür etti.
Açılış konuşmasının sonrasında sunumunu yapmak için kürsüye davet edilen Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Celil Bozkurt, cumhuriyet ve demokrasinin birbirine yakın anlam taşıdığını fakat bu kavramların birbirinden ayrılması gerektiğini ifade etti.
Cumhuriyeti; devlet başkanlarının seçimle iş başına getirilmesi olarak tanımlayan Düzce Üniversitesi öğretim üyesi, birçok insanın Cumhuriyeti kişinin kendi kendisini yönetmesi olarak tanımladığını ve bunun yanlış bir tanımlama olduğuna dikkat çekti. Günümüzde birçok ülkenin Cumhuriyetle yönetilmesine rağmen demokratik bir yapıya kavuşamadığını dile getiren Bozkurt, Cumhuriyetin halklar tarafından benimsenip içselleştirilmesiyle devam edebileceğini vurguladı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyeti ilan ettiğini hatırlatan Doç. Dr. Celil Bozkurt, Cumhuriyet yönetiminin temellerinin; Senedi İttifak, Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı, Birinci ve İkinci meşrutiyetlerle Osmanlı devleti zamanında atılmaya başlandığını katılımcılarla paylaştı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti ilan ettikten sonra, Türk halkının bu yönetim şeklini benimsemesi için çok yönlü çalışmalar yürüttüğünü söyleyen Doç. Dr. Celil Bozkurt, Cumhuriyetin ilanıyla oluşan demokratik yaşamı koruyabilmek için ekonomide ve eğitimde iyi durumda olunması gerektiğinin altını çizdi. Cumhuriyetin bir biçim, demokrasinin ise bir öz olduğunu ifade eden Bozkurt, “Demokrasiyi artık içselleştirmemiz lazım, darbeye kalkışanlar milletin demir yumruğunu yiyeceklerini hissetmeleri gerekiyor.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Program, yaptığı başarılı çalışmalar ve sunum için Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Akkuş’un, Doç. Dr. Celil Bozkurt’a teşekkür belgesi takdim etmesiyle son buldu.