Zonguldak'ta müteahhitlik yapan Cengiz Gürleyen, 15 yıl önce arkadaşının ibrik hediye etmesi üzerine antikaya merak sararak, çevresinden ve müzayedelerden aldığı eşyalarla iş yerinin çatı katını müzeye çevirdi.
Gürleyen, 15 yıl önce bir arkadaşının ibrik hediyesiyle antika eşyalara merak sardı. Çevresinden, koleksiyonculardan ve katıldığı müzayedelerden antika eşya almaya başlayan Gürleyen, bunları iş yerinde sergilemeye başladı.
Yakınlarının ve müşterilerinin ilgisi üzerine antikalarını herkesin görebilmesi için iş yerinin çatı katını müzeye çeviren Gürleyen, eski telefon, pikap, radyo, dikiş makinesi, saat, oyuncak araba, plak, terazi, gaz lambası, ibrik, daktilo, mutfak ürünleri, madenci lambası gibi objeleri görmek isteyen herkese müzesinin kapılarını açıyor.
- "Bu müze bizim değil, herkesin"
Cengiz Gürleyen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir arkadaşının 15 yıl önce ibrik hediye etmesiyle başlayan antika eşya merakının tutku haline geldiğini anlattı.
Eşyanın yeni veya eski olmasının değil, yaşanmışlığının önemli olduğunu vurgulayan Gürleyen, şunları söyledi:
"Yaşanmışlığı olan her şeyi alıyoruz ve sergiliyoruz. Fazla olan malzemelerimizi, arkadaşlarımızla takas yaparak müzemizi geliştiriyoruz. Bunun sonu yok. İşimizden daha kıymetli olduğu zamanlar oluyor. Bir yerde bir şey olduğunu duyunca onu alma gayesiyle uğraşıyoruz. Çoğu eşya arkadaşlarımdan bana hediye olarak geldi. Annesinin, babasının veya dedesinin yadigarını gelip burada sergilememiz için bize bırakıyor. Bu müze bizim değil, herkesin.
Elimde olmayan malzemeleri alınca çok mutlu oluyorum. Müteahhitlik yapıyorum; bir müteahhit daire satar ve mutlu olur. Antika eşyalar bana bundan daha fazla mutluluk ve keyif veriyor. Bu çok keyifli bir iş. Yaşanmışlıkları biriktirmek güzel. Benim için en özel malzeme, arkadaşımın hediye ettiği ibriktir."