ERDEMİR'İN Değeri 8.2 Milyar Dolar…

Kdz. Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (Erdemir) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Baktır,  ERDEMİR, İsdemir, Ermaden ve Ersem’in piyasa değerinin 8.2 milyar dolar seviyesinde olduğunu söyledi.

Baktır, Zonguldak’ın Ereğli İlçesinde Kurulu Erdemir’e ait Göztepe Tesisleri’nde ilk kez basın toplantısı düzenledi.

 “Ordu Yardımlaşma Kurumu (Oyak) Maden Metalurji Grubu” olarak adının değiştiğini kaydeden Baktır, 8.2 Milyar Dolar piyasa değeri olan gurubun karlılığında büyük başarı elde ettiklerini anlattı.

YATIRIMDA GERİ DÖNÜŞ OLSUN

Geçen yılki kar oranı ilk 6 aya yakaladıklarını anlatan Baktır, yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

 Bu seviyeye gelmemizden dolayı çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Sürdürülebilir bir karlılığın oluşabilmesinin temelinde verimlilik ve maliyet önemlidir. Biz bunu bu yıl çok önemsedik. Bazı rakamlar var ama ben bunlara girmeyeceğim çünkü, sürekli ‘Yüksek kar ediyorsunuz’ diyorlar ama ben yüksek kar elde ettiğimizi düşünmüyorum. Daha fazla kar edebilmek ülke açısından da kurum ve halk açısından da önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü biz, Ereğli ve İsdemir, Ermaden ve Ersem’i düşünürsek, yaklaşık 8 ila 10 milyar dolarlık bir yatırım tutarıdır. Ki, bugünkü piyasa değerimiz de yaklaş 8.2 milyar dolar seviyesindedir. 8 milyar dolarlık bir yatırım yaptığınızda doğal olarak, sermayenin geri dönüşü Türkiye’de, özellikle de bu sektörde 700-800 milyon dolar seviyelerinde kar etmelisiniz ki, öz sermaye getirisi doğru değere otursun ve etmelisiniz ki, yatırımın geri dönüşü olsun.

Geçen yıl 500 milyon dolar seviyesinde olan ihracatımız bu yılın ilk aldı ayında 440 milyon dolar seviyelerinde oldu. Yıl sonuna kadar 700 milyon dolarlara gidecek gibi görünüyor. Dolayısıyla tonaj ve rakam itibariyle yukarı doğru çıkmış olacağız.

ÜRETİM’DE 41. SIRADAYIZ

Bütün bu sağlıklı yapı çerçevesinde Ereğli Grubu’na baktığımızda üretim açısından dünyada 41. sıradayız. Fakat mali veriler ve yüksek öz kaynakta dünyada birinci sıradayız. Dolayısıyla çok güçlü bir sermaye yapısı var. Türkiye’deki yassı mamulün yaklaşık Yüzde 78’ini biz üretiyoruz. İthalatla beraber toplam tüketimin içerisine baktığımızda ise yüzde 50’sine sahibiz. Tabi bu bizim için çok büyük bir avantaj. Tabi bu burada durmayacağız. Sadece Erdemir’de son bir buçuk yılda yaklaşık 350 milyon dolar seviyesinde yatırım harcaması ve planlaması yapmış ve devam eden harcamaları var. Bu yatırım rakamları Türkiye için son derece önemli.

Erdemir, olarak yerli sanayiyi önemsiyoruz. Bu kapsamda, ihtiyaçlarımızın yüzde 35’lik kısmını yerle sanayiden karşıladık. Her ne kadar anahtar teslimi hizmet alımı yapmış olsak dahi, özellikle yabancı taraflardan alınan ihalelerde bazı şartlarımız var; yerli sanayiyi mutlaka kullandırtmaya çalışıyoruz.

Biz, İsdemir’de 5 milyon ton üretim yapıyoruz. Erdemir’de 4 milyon ton üretiyoruz. Erdemir’de taşeron hariç 6 bin çalışanımız var. İsdemir’de ise 4800 kişi ile çalışıyoruz. Tabi bu yanlış anlaşılmasın, biz buradaki arkadaşlarımızla birlikte çalışmaya devam ediyoruz. Devam etme konusunda da ısrarcıyız. Çünkü ülkenin en büyük ihtiyaçlarından biri istihdamdır. Bunu sağlamak üzere hem ana hissedarımız (OYAK), hem de kendi kurumumuz (Erdemir) ve başkaları olmak üzere son derece kararlı bir şekilde devam ediyoruz. 1800 kadar taşeron çalışanı, müteahhit firma çalışanları ile birlikte burada yaklaşık 8 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Bunun da bu ahaliye getirdiği özel hareketlilikler var. Bu hareketliliğin inşallah devamını getireceğiz.

Biz, arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde, ‘yerele pozitif ayrımcılık yapalım’ dedik. Pozitif ayrımcılık, eşitler arasında tercih sebebimizdir. Bunun sözünü de Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaretimizde de vermiştik. Geçen yıl yerelden mal ve hizmetler konusunda sağladığımız yüzde 35’lik alım, bu yıl yüzde 45 seviyelerine çıktı. Bu oranı arttırmayı da hedefliyoruz.

SOSYAL TARAFIMIZ

Sosyal sorumluluğumuzu mutlaka yerine getirmekte kararlıyız. Ancak, sosyal sorumluluğumuzu yerine getirirken, karşımızda mutlaka bir kamu kurumu muhatabımız olması gerekiyor. Kamu kurumunun topluma fayda sağlaması, ve topluma hizmet etmesi konusunda çalışmalar yapıyor olmasında kararlıyız. Arkadaşlarımız özellikle de sağlık ve eğitim konusunda belli çalışmaları var. Ancak, buz, bu gibi konuların çok fazla reklam edilmesini de sevmiyoruz.”

Kahvaltılı toplantıda, basın mensuplarından sorular da alan Erdemir Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Baktır, bazı yayın kuruluşlarında gerçeği yansıtmayan haberlerin er aldığını belirtirken, “gerçekte olmayan şeylere itibar etmemenizi rica ediyoruz. İnanın çok şeffafız, hatta transparan olmaya doğru gidiyoruz. Elimizden geldiği kadar sizin merak ettiklerinizi cevaplandıracağız” dedi.

Kuruluşun otomobil fabrikası kurması yönündeki soruyu yanıtlayan Baktır, “Oyak’ın bir handikapı var. Bu handikap ne sermayede, ne de arzusundan kaynaklanıyor. Bizim Renault ile bir ortaklığımız var. Oradaki sözleşmelerden kaynaklanan bazı çözülmesi gereken konular var. O nedenle, otomobil üretimi konusunda adım atamama gibi bir handikapımız var” diye yanıtladı.

ALINMIŞ BİR KARAR YOK

Oyak’ın ülke genelinde çeşitli sektörlerde yatırımları olduğunu, bu nedenle alınacak bir kararın ülke geneline göre alınması gerektiğini savunan Baktır, Ereğli’de kurulması gündeme gelen Metalurji Fakültesi için henüz alınmış bir karar olmadığını anlattı.

Baktır, bunun yanı sıra sağlık ve eğitime önem verildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Özellikle sağlık ve eğitim konusunda elimizden gelen her türlü desteği topluma vermeye hazırız. Bu metalurji ile ilgili olmaz da sağlık yada okullarla ilgili olabilir. Bu konuda arkadaşlarımızın çalışmaları var. Her halde önümüzdeki bir-iki ay içerisinde net bilgileri sizlerle paylaşırız. Tabi ki bağlı bulunduğumuz Oyak’ın koyduğu ana prensipler doğrultusunda hareket ediyoruz.”

ETKİLİ OLDU

Baktır, şirketten beklenen hedefler için belirlenmiş bütçeyi ilk 6 ayda geçtiklerini hatırlattığı konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Aslında bu konjonktürün getirdiği bir durum. Çin’in, ABD’nin tavır değişikliği, AB’nin ekonomik olarak büyümesi, ihtiyacının artması ve oluşan fiyatlar bu rakamlarda etkili oldu. Şu an Türkiye en büyük alıcı konumunda. Aslında ham madde fiyatları biraz daha yukarılara doğru çıktı. Arzu edilen karları diğer şirketlerde göremezsiniz. Bizim durumumuz ise maliyet ve verim odaklı çalışma sistemimizden kaynaklanıyor.

Ticari kurulular kar amaçlı güderler. Türkiye’nin başına ne geldiyse, kar amacı gütmeyen kuruluşlardan geldi. Özellikle büyüme aşamalarında nerelerde hata yapıldığını bilen birisi olarak konuşuyorum. Her işte üretim kar amacı gütmeli. Bu yılın ikinci altı ayında da sanırım ilk altı aya benzer ciro yapacağız.

50 MİLYON DOLAR YAZAR

Yüzde 1 tasarruf dahi, Erdemir’de yılda 50 milyon dolar yazar. Özellikle sanayi şirketlerinin bu karı üretebilmesi için yaklaşık 450 milyon dolar yatırım yapması lazım. Dünyada yatırımların geri dönüşüne yaklaşık 8-10 yıl, faizi de üzerine koyduğunuzda 12-13 yıla baktığınızda; 50’yi 10 ile çarparsanız 500 milyon dolar eder. Erdemir Grubu o kadar büyük ki, yüzde 1 tasarruf etse 50 milyon dolar karını arttırıyor, bu kar ile Türkiye’de 450 milyon dolarlık yatırım açığını bile kapatabiliyor. Bu konuya böyle bakmamız gerekir.

REKABET ETME ŞANSI YOK

Türkiye’deki mukavemetli ve dirençli sac üretiminin dünya ülkeleri ile rekabet etme şansının bulunmadığını kaydeden Baktır, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye yaklaşık 60-70 bin ton ithalatı var. Bu çeliği alan ciddi şirketlerle konuştuğunuzda, A maliyeti olan bir ürünün 4 A fiyatında alıyor. Fakat bu şartlarda ürün aldığı için bu kapsamda yurt dışına ihracatımız yok. çünkü rekabet edilemiyor.

Biz, bu konuya siyasi değil, ülkenin ihtiyacı olarak bakıyoruz.

Nitelikli çeliklerde zırh tarafı ülkemizde 12 bin ton civarındadır. Ama bu ürünü üretebilirsek çok daha yukarılara çıkabilecek duruma gelebilir. Nitelikli çeliği dışarıdan ithal ediyorsun. Bu alanı doldurarak, yatırımın geri dönüşünü sağlayacak karlılığı elde etmelisiniz ki, ilerleyen dönemlerde daha fazla yatırım yapabilirsiniz. Bu konuya ülke politikası olarak bakmak lazım.”