SEÇİM ÖNCESİ ONLAR BİZİM AYAĞIMIZA GELİYORDU, ŞİMDİ BİZ GİTTİK!

Kdz. Ereğli’de güzel gelişmeler oluyor…

Bugüne kadar sağlanmış Ereğli’de birçok birliktelik sağlanmıştı ama bu seferki daha etkili gibi…

Sessiz ve derinden!

Kaymakam İsmail Çorumluoğlu, Belediye Başkanı Halil Posbıyık, siyasi parti ilçe başkanları ve STK’ler tam bir uyum içerisinde çalışıyorlar…

Bunda Kaymakam İsmail Çorumluoğlu ile Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın gayretleri siyasi parti ve STK’ları da harekete geçirdi…

Özellikle TSO Başkanı Arslan Keleş’i attığı adım ve görüşmelerdeki tavrından dolayı kutlamak istiyorum…

Sağlanan bu diyalogdan sonra özellikle Eğitim Kampusu konusunda ciddi adımlar atıldı…

Bu noktada Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çufalı ziyaret edilerek, Üniversitenin artık Ereğli’ye yüzünü dönmesi gerektiği hatırlatıldı ve yeni fakülte talebinde bulunuldu…

Teyide muhtaç bilgi olsa da; Çufalı’nın bu talebe, yani yeni fakülte kurulması isteğine sıcak bakmadığını öğrendik!

Şaşırmadık da!

Sonrasında ise, Kaymakam İsmail Çorumluoğlu’nun başkanlığında AK Parti İlçe Başkanı Fatih Çakır ve TSO Başkanı Arslan Keleş’den oluşan ekip TBMM’ye giderek iktidarın Zonguldak Milletvekilleri ile görüştüler ve onlardan da destek istediler…

Seçimlere kadar Ereğli’den çıkmayan, her fırsatta başta TSO olmak üzere tüm STK’ların kapılarını aşındıran, ancak seçimden sonra bırakın STK’ları, Ereğli’nin yolunu unutan milletvekillerinin ayağına giderek derdimizi anlattık yani!

Oysa olması gereken, milletvekillerinin Ereğli’ye gelerek dertlerimizi dinlemesi değil mi?

Ama bundan sonra gelirler!

Çünkü AK Parti’de kongre süreçleri başladı!

Sonra yine unuturlar seçimlere kadar!

Neyse!

Geçelim bunu!

Nasılsa Ereğli halkı olmuş bir kuzu!

Kuzu kuzu yine oylarını verir bunlara!

Gelelim asıl meseleye…

Bülent Ecevit Üniversitesi’nin Ereğli’ye yüzünü dönmesi meselesine!

Bu konuda yürütülen sessiz eylem gayet güzel gidiyor…

Bundan sonra bence sesimizi biraz çıkartmalıyız!

Erdemir’e karşı nasıl sesli mücadele verildiyse, nasıl kavga edildiyse gerekirse Üniversite ile de kavga edilmeli!

Çünkü bunların Ereğli’yi ciddiye aldıkları yok!

Ereğli gücünü göstermeli!

Kdz. Ereğli’de başta fakülteler sorunu olmak üzere bir çok problem çözüm beklerken bir iki cümle de meslektaşlarıma söylemek istiyorum!

Ereğli’nin sorunları dururken köşelerimizde kendi kişisel meselelerimizi, kişisel kavgalarımızı konu etmekten vazgeçip toplumsal sorunlara değinsek nasıl olur?

Özellikle EGD Başkanı Necati ağabey!

Severim seni. Saygıda kusur etmemeye özen gösteririm…

Ağabey sen birleştirici olmalısın, bölen değil!

Halil Posbıyık’ı ziyaret etmek için hiçbir gazetecinin senden/sizden izin alması zorunluluğu yok!

Son yayınladığın köşenin altına imza atmayı sana yakıştıramadım ağabey…

Geçmişte seni “Hırsızlıkla” suçlayıp savcılığa suç duyurusunda bulunanların aklı ile hareket etmekten vazgeçmeni öneririm…

Aynı gazetenin sadece logosunu değiştirerek iki ayrı gazeteymiş gibi yayınlayıp belediyeden iki ayrı abonelik isteyenlere belediyenin ret cevabı vermesi ne toplumun sorunudur, ne de EGD’nin!

Necati ağabey lütfen gel bizleri bölmeye çalışanlara alet olma, ağabeylik yap bize ve meslekteki genç arkadaşlara…

Bak Kdz. Ereğli’de güzel bir dayanışma sağlandı…

Bürokrasi, Siyasiler ve STK’lar kol kola girdi ve Üniversiteyi ziyaret ettiler…

O ziyarette senin bulunmaman benim zoruma gitti ağabey.

Çünkü sen bizim derneğimizin ve Ereğli’nin en etkili STK’nun başkanısın!

Niye yoksun bir düşün hele!

Seni “Hırsızlık” yaptığın suçlaması ile Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunanlarla kol kola girdiğin için olabilir mi?

Sana “Hırsızlık” iftirası atıldığında nasıl yanında durduysam yine yanındayım, hep yanında olurum, ama doğrularının yanındayım ağabey, yapılan yanlış yönlendirmeler sonucu attığın yanlış adımların yanında olmam mümkün değil!

Saygılarımla…

YORUM EKLE