YAŞAM PAHALI DEMEYELİM Mİ?

Yaşam pahalı.
Hem de çok pahalı.
Bu gerçeği görmezden gelemeyiz.
Artık şu gerçeği görelim.
Veya  hayat pahalı.
Çok pahalı.
Bir litre mazot 14. TL.
Benzin 15 TL.
Gaz ve  LPG dokuz .TL.
Döviz zaten 14.- 16 TL.  arası gidip ve geliyor.
Doğalgaz en pahalı.
Elektrik için söylenecek hiçbir şey yok.
Ne dersek diyelim.
Ülkenin şuan ki durumunda konumunda en ucuz bizde deniliyor.
Avrupa’ya göre.
Amerika’ya göre.
Bu nasıl bir algı çok da anlayamadım.
Enerji balkanı Dönmez, dün yaygın bir televizyon kanalındaydı.
Çok güzel ve pratik konuştu.
Aldığımız tüm enerji’nin ithal olduğunu ifade etti.
Buna rağmen elimizden geleni yapıyoruz sözleri.
Ayrıca  teşvikler var ifadeleri.
150 KW ye kadar zam yok oranı.
Dar gelirliye ek destek mesajları.
Ne olursa olsun.
Tabi ki yeni yılda gelen yüzde yüz yirmi beş zammı hiç kimse açıklayamıyor.
Çok ama çok fahiş bir zam.
Dolmuş oldu.
Tam  4.5 TL.
İn ve çık.
Sabah ve akşam toplu taşıma ile işe gidenler.
Öğrenciler.
Her kesim için bu dediğimiz geçerli.
Evden çarşıya iniş ve çıkış dokuz TL.
Yakında on lira olur.
Neredeyse taksi fiyatı.
Dört kişi inse bir aileden tam 36. TL.
Varın gerisini düşünün.
Hayat pahalı.
Büyük bir zam artışını.
Gıda.
Yiyecek.
İçecek.
Her şeyde görüyoruz.
Yaşıyoruz.
Bir işyerine elektrik zamdan önce 1250 TL gelirken.
Zam sonrası 2750 TL.
Bunu nasıl açıklayacağız.
Doğalgaz 400 TL iken.
Şimdi sekiz yüz TL’ ye çıkan fiyat artışları.
Var mı bunun açıklaması.
Konuta gelen elektrik  150 TL iken.
Şimdi 300 TL.
Hatta 400 TL.
Otomobilin bir deposu mazot olarak eskiden 400-450 TL doluyordu.
Şimdi sekiz yüz.
Hatta dokuz yüz veya bin TL.
Sadece birkaç yaşamsal öneme sahip artışları yazdık.
Et ve kıyma artık kilosu 100 TL.
Ucuz  et kalmadı.
Beyaz et bile artık kilosu 30-40 TL.
Hindi 50 TL.
Zincir marketlerde 30 TL.
Yumurta en düşüğü40 TL.
Bakkallarda 60 TL.
Nereye gidiyoruz.
Yeni yıl ile birlikte tüm fahiş artışları.
Yüksek artışları.
Gördük.
Hem de canlı canlı.
Tamam emekliye ayda 700 TL zam.
Asgari ücretliye tam 1375 zam.
Memura yüzde 30. 5 zam.
İşçiye yüzde çok yüksek artışlar.
Bunlar iyi.
Ama hepsini bu zam artışları aldı ve götürdü.
Ekmek bile üç TL.
Dört TL.
Hatta altı TL.
Ülkemiz salgın sonrası çok büyük bir zam artışı ile karşı karşıya.
Dünya da bu aşırı artışları çok yüksek yüksek  görüyor.
Zamlanıyor.
Hayata pahalanıyor sözlerini tabi ki duyuyoruz.
Amerika.
Avrupa.
Enflasyon yüzde 5.
Bu da çok iyi rakamlar.
Bizde ise görünen 25.
Görünmeyen yüzde 50.
Petrol varili tam 90 dolar.
Tabi ki bizde döviz yüksek olunca.
Petrol de çok pahalı oluyor.
Eğer bir dolar.
Bir Türk lirası olsa.
O zaman doksan dolar.
Doksan Türk lirası edecek.
Ama bizde doksan dolar.
Türk TL. si karşılığı ise 1260 TL.
Varın gerisini siz düşünün.
Sadece bu durum petrol değil.
Elektrik.
Kömür.
Doğalgaz içinde geçerli.
Yüksek döviz bizleri de çok ama çok fakirleştirdi.
Ama çok fakirleştik.
Alım gücümüz sıfıra düştü.
Bir de kendimizden örnek verelim.
İthal kağıt.
Bir top kağıt tam 350 TL.
Kalıp 1600 TL.
Mürekkep .
Aydınger.
Her şeyimiz çok pahalı.
Yayın hayatı zor.
Gazete basımı hepten zor.
Yazılı basın nasıl yaşayacak?
Entübe durum ve konumdayız.
Nefes bile alamıyoruz.
Oksijen fayda etmiyor.
Hayat pahalı derken.
Yaşamam umudumuz ve ümidimiz çok da kalmadı.
BİK Genel kurulu şubat ilk haftası toplanacağı söyleniyor.
Toplanır umudundayız.
Zam artışımız gelecek.
Sonra Cumhurbaşkanımızın onayı.
Resmi gazete yayınlanması.
Cumhurbaşkanımız BİK genel kuruluna  genel kurul üyesi kamu adına ataması halen gerçekleşmedi.
Bunu da önemle bekliyoruz.
Yüzde otuz artış beklentimiz var.
En az bu artış belki daha yüksek olur mu?
Bilemiyorum.
Bekleme durum ve konumuz devam ediyor.
İnşallah bugünler geçer.
Tekrar normale döneriz.
Ekonomimiz toparlanır.
Hazine ve maliye bakanımız altı ay dedi.
Umutluyuz.
Fiyatlar düşer mi?
Cumhurbaşkanımız 2022 Türkiye yılı olacak dedi.
İnşallah diyelim.
Moralimizi koruyalım.
Tekrar şahlanışa.
Ve bol kazanca geçelim.
Yeter ki ayakta kalalım.
Geçimimizi idame edelim.
Yoksa durumumuz çok ama çok zor.
Nokta.
Şimdilik.

YORUM EKLE