Çaturoğlu, Zonguldak’ın sorunlarını dile getirdi

AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu 2016 Merkezi Yönetim Bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bilim, Sanayi ve Teknoloji, Ekonomi ve Kalkınma Bakanlıklarının bütçeleri üzerinde yaptığı konuşmada Zonguldak’ın sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdi

Çaturoğlu, Zonguldak’ın sorunlarını dile getirdi

AK PartiZonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu 2016 Merkezi Yönetim Bütçesinin TBMMPlan ve Bütçe Komisyonunda Bilim, Sanayi ve Teknoloji, Ekonomi ve KalkınmaBakanlıklarının bütçeleri üzerinde yaptığı konuşmada Zonguldak’ın sorunları veçözüm önerileri ilgili bir konuşma yaptı. Çaturoğlu konuşmasında şu ifadelereyer verdi;

 

‘’Türkiye Büyük MilletMeclisi Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlıkların Bütçelerinin görüşmelerisırasında İlimizin sorunlarını her konuşmamda gündeme getirdim. Bunlardanözellikle, tersaneler sorunu, Filyos Projesi, Ereğli-Devrek, Ereğli-Zonguldakyolları, bölgesel teşvikleri, kırsal kalkınma ve IPART destekleri, fındıkdesteği, Lisanslı Depoculuk, Batı Karadeniz Kalkınma Programı gibi konuları herfırsatta gündemde tuttum. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, EkonomiBakanlığı ve Kalkınma Bakanlığının Bütçelerinin görüşülmesinde aşağıdabelirtilen konular üzerinde fikirlerimi ve çözüm önerilerini aktardım. Bölgemiziçin ne yapılması gerekiyorsa üzerinde çalışıyoruz ve çözüm noktası arıyoruz.

BÖLGESEL TEŞVİK SİSTEMİ

Bilindiği gibi, ülkemizde bölgesel teşviksistemi uygulanmakta ve bu bölgesel teşvik sistemi çerçevesi içerisinde deTürkiye, birtakım bölgelere ayrılmış vaziyette ve 6 bölgemiz var. Burada arzuedilen şey, bu bölgelere verilen teşviklerle birlikte Türkiye´nin 2023vizyonuyla üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisi bakımından öngörülenhedefleri yakalamak olarak tarif ediliyor. Ancak bu diğer arkadaşlarımızın dabelirttiği gibi bölgesel teşvik uygulamasının birtakım eksikleri, birtakımmahzurları var, bunları ifade etmek istiyorum.

Öncelikle Her ilde destekleneceksektörler, illerin potansiyelleri ve ekonomik ölçek ve büyüklükleri dikkatealınarak tespit edilmiştir. deniliyor. Fakat biz bunu iller bazında elealdığımız zaman, örneğin Zonguldak ili için bir örnekleme yaptığım zaman,Zonguldak ilinde 3´üncü bölge olması öngörülmüş. Çevremizde iki tane il var;biri Bartın, biri Düzce ve bunlar da 4´üncü bölgede. Biz maalesef bunlarlaaramızda bölge farkı olduğu için hiç yatırım alamıyoruz Zonguldak ili olarak.

Zaten Zonguldak, geçmişinde Türkiyeekonomisine çok ciddi katkılarda bulunmuş gerek madencilik gerek demir çelikgerek ağır sanayi ve diğer sektörler bakımından ekonominin belkemiğini teşkiletmiş, belirli bir refah düzeyini yakalamış, birçok ilkleri yaşamış bir vilayetama ancak daha sonra bu madenciliğin ve çelik endüstrisinin katma değerininazalmasından dolayı da oldukça sıkıntılı günler yaşamış ve hâlen de yaşıyor.

Tabii, Zonguldak gibi şehirlerin bu klasikteşvik yöntemleriyle bir yere varmasının imkânı yok. Dünyada bunlara farklıyaklaşımlar gösterirler. Mesela, Almanya´nın Nordrhein Westfalen Eyaleti aynıZonguldak gibi bir bölge. Orada kömür var, orada çelik var ama belli bir süresonra bunlar önemini yitirmiş ve bölge çok büyük krize girmiş. Orada sadece bubölgeye özel bir proje yapılmış ve uygulanmış. Bugün o eyaleti tanımak mümkündeğil hem ekonomik olarak dönüşümünü tamamlamış, sadece madenciliğe ve demirçelik endüstrisine bağlı kalmamış, öbür taraftan geliştirmiş olduğu yeniprojelerde teknoparklar, lojistik merkezler, yeni hizmet alanları, alışverişmerkezleri, turizm potansiyeli, özellikle eğitime çok büyük vurgu yapılmış veşehirler de birbirine çok yakın olmasına rağmen her şehre mutlaka üniversitekurulmuş ve bunlar desteklenmiş. NRW´nin Türkiye´de de bir şubesi var, Türkyatırımcılarını Almanya´ya davet ediyor yani o bölgeye davet ediyor, o bölgeyeteşvikler veriyor. Diyorlar ki gelin burada yatırım yapın. Uzunvadeli krediler veya hibe, birtakım yardımlar, arazi tahsisleri vesaire şeklindeolmak kaydıyla o bölgedeki bu katma değer azalışından kaynaklanan sorunlarınönüne geçilmeye çalışılmış ve bunda başarılı olmuş. Şimdi, 2010´dan sonra daKentsel Dönüşüm Projesi başlatmışlar. Yakında o bölgeye giden insanlar oranınbir maden şehri değil de sanki turistik bir bölge olduğu zannınakapılabilirler. Oysa biz şimdi Zonguldak´a gitmeye çekiniyoruz yani hemçevresel sıkıntılar var hem demin anlattığım şeylerden kaynaklanan birtakımsıkıntılar var. Mesela, biz böyle bir projeyi Zonguldak için önermek istiyoruz.Bunun çalışması zaten daha önce Karaelmas Üniversitesi, şimdiki Bülent EcevitÜniversitesiyle bir çalışma yapıldı. Şimdi buna Batı Karadeniz KalkınmaAjansını da katmak suretiyle böyle gidiş-gelişlerle güzel bir proje yapılabilirve uygulanırsa o bölgeye Türkiye Cumhuriyeti olarak ahde vefamızı da ödemişoluruz.

Şimdi, bakın, bu teşvikleri uygulamışız,Zonguldak´ta ne olmuş, ona kısaca bir değinelim. Acaba ne yapmışız biz işimizibir yerlere götürme noktasında? Bir yerlere varabilmiş miyiz?

Öncelikle, nüfus projeksiyonlarınabaktığımız zaman, şimdi, neticede teşvikin uygulandığı bölgelerde teşvikten birverim, bir sonuç almamız gerektiği ortada. Bunun en önemli göstergelerinden birtanesi nüfustur. Daha önce göç alan bu bölgeye şimdi ne olmuş 3´üncü bölgeteşvikleri uygulanmış? 2013 yılında 602 binmiş nüfus -daha önce daha fazla bunüfus- 2014´te 597 bine düşmüş, 2015´te 592 bine düşmüş, böyle gidiyor. 2023projeksiyonunda da 539 bine düşüyor bizim nüfus, eğer bir şey yapılmazsa, busistemle böyle devam ederse.

Peki, biz nerelere göç vermişiz? İstanbulgibi, Ankara gibi, Kocaeli gibi, Bursa gibi ve yanı başımızda ekonomikcanlandırmasını başlatan ve devam ettiren Karabük gibi illere de göç vermişiz.

Peki, bu göçün nedenleri neymiş? Bununlailgili bir araştırma yapılmış. Bu araştırmada şu sonuçlar elde edilmiş:Yaşam şartlarının kötü olması. diyor vatandaş göç saikı olarak,Gelir yetersizliği. diyor, Zonguldak´ta iş bulmanın zorolması. diyor, Pahalı bir şehir olması. diyor ve iklim koşullarıile çevre kirliliğini öne sürüyor. Yani burada hem ekonomik ve hem de sosyalyönden yetersiz olduğunu ifade ediyor şehrin. Hâlbuki biz ölçümler yapıyoruz.Bu SEGE endeksleri gerçek durumundan daha farklı çıkabiliyor. Niye? Çünküiçinde bir sürü parametre var. Mesela diyor ki: İnternet´e erişimkolaylığı. İnternet´e erişim kolaylığı da pozitif yönde bunu etkiliyor.Ama boş duran adamın yapacağı başka iş yok ki. İşsiz adam ne yapacak?İnternet´e girecek, Facebook´a girecek, yok, işte, WhatsAapp´ta oynayacak,İnternet kafeye girecek, kendi kafasına göre oyunlar yapacak. Bunun buradançıkarılması lazım, bu ölçü sayılmaz. Herkesin elinde bir telefon var, istediğiyere girip çıkıyor.

Peki, başka ne var? İstihdam göstergelerivar. Bu istihdam göstergelerinde de mesela sosyal güvenlik kapsamındaki aktifçalışanların toplam nüfusa oranı azalmış; 2010´da yüzde 23´müş, 2014´te yüzde20´ye düşmüş.

Eğitim göstergeleri var. Gelişmiş birkentte eğitim göstergelerinin de ileriye doğru gitmesi beklenir. Onlara baktığımızzaman da ne olmuş? Mesela ilin YGS ortalama başarı puanı bütün puan türlerindedüşmüş. 180 ve üzeri alanların toplam oranı 2010´da yüzde 82 iken, 2014´teyüzde 69´a düşmüş.

Başka? Mali göstergeler... Maligöstergelere baktığımız zaman da bunun içerisinde, mesela ildeki bankakredilerinin Türkiye içindeki payı 2010´da binde 5´miş, 2014´te binde 3´edüşmüş, düşüşe geçmiş.

İldeki tasarruf mevduatının Türkiyeiçerisindeki payı bu da binde 8´den 2010 yılında, 2014 yılında binde 7´yedüşmüş.

İlimiz, maalesef -kötü bir olay bu, bunutabii üzülerek söylüyorum- kişi başı takipteki alacaklarda da 2015 yılında1´inci olmuş, Türkiye 1´incisi olmuş, iyi bir 1´incilik değil.

FİLYOS ENDÜSTRİ BÖLGESİ İDARESİ KURULMASI

İlimizi çok yakındanilgilendiren ve hayati önem taşıyan bir Filyos Projemiz var. Maalesef yargısüreçleri bitmedi. Filyos projesi üzerinde şuan Ulaştırma, Denizcilik veHaberleşme Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı,Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve BaşbakanlıkYatırım Ajansı Başkanlığının çalışmaları devam etmektedir. Orada bir bölgeselidare yani “Endüstri Bölgesi İdaresi” kurulursa işlerin daha da güzel yürümesi,daha da çabuklaşması sağlanır. Bu proje hayata geçtiğinde 15-20 bin civarındabir istihdam sağlaması öngörülüyor.

TERSANELER BÖLGESİSORUNU

Yine, tersaneler bölgesi diye bir bölgemizvar. Bu bölgede de biz 6 bin kişilik istihdam rakamına ulaşmıştık ama 2008-2009dünya krizinden sonra bu sayı 277´lere kadar düştü. Burada Millî SavunmaBakanımızdan rica ettik, dedik ki bu millî gemi projelerinden bir tanesini bubölgede yapalım, bu tersanecilik tekrar canlansın.

ULAŞIM SORUNLARI

Maalesef, ulaşım altyapısındakieksiklerimiz de çözülmemiş durumda. Şimdi burada DAP ve GAP bölgesindekiarkadaşlar haklı olarak birtakım sıkıntılardan bahsediyorlar ama bizimyollarımız onlardan beter, bunu da gelsinler görsünler, ben davet ediyorum. BirEreğli-Zonguldak yolunu görsünler, bir Ereğli-Devrek yolunu görsünler, yolsorunu hakikaten var mı, yok mu? Bu altyapılarla ilgili sıkıntılarımız devamediyor.

OSB’LER

İlimizde 3 tane organize sanayi bölgemizvar. Bu bölgelerimizde de sıkıntılar var. Biliyorsunuz, SEGE endekslerine görebölgeler teşvik kapsamına alınıyor, belirli dereceleri var. Buralarda, organizesanayi bölgelerinde bu teşvik bir derece daha avantajlı uygulanıyor. Ancak,organize sanayi bölgelerinin de bu konuda sınıflandırılması lazım. Mesela,benim ilimdeki Ereğli, Alaplı organize sanayi bölgeleri tarımsal üretimeelverişli olmayan, dağlık taşlık bir arazide kurulmuş vaziyette. Ama tarımarazilerinin üzerine kurulan organize sanayi bölgeleri teşvik bakımından bizdendaha avantajlı durumdalar. Bu sınıflandırmalar yapılırken organize sanayibölgesinin tarım arazisinde mi kurulduğu yoksa tarımsal arazi hüviyetindeolmayan yerlere de mi kurulduğu, bunun da sınıflandırmada avantajlı hâlegetirilmesi gerekmektedir.

BUNLARDAN ÇIKIŞ YOLUOLARAK SOMUT ÖNERİLERİMİZ:

Birincisi: Teşvik sistemimizin temelinioluşturan SEGE 2011 çalışması mutlaka revize edilmesi lazım ve teşviksisteminde ilimizin tekrar gözden geçirilmesi sağlanmalıdır.

İkincisi: IPARD desteklerinden bölgemizinde yararlandırılması.

Üçüncüsü: Filyos Vadi Projesi´nin biridare hâline getirilmesi yani “Endüstri Bölgesi İdaresi” kurulması.

Dördüncüsü: 1995-1997 yılları arasındayapılmış ama faaliyete geçmemiş Zonguldak- Bartın-Karabük Projesi´nin deminanlattığım gibi Nordrhein Westfalen bölgesindeki örnek çalışmanın uyarlanarakbölgemize uygulanması.

Beşincisi: Nasıl GAP varsa, DAP varsa, KOPvarsa, DOKAP varsa, biz de Batı Karadeniz bölgesindeki 8 vilayetle birlikteBAKAP Batı Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığınınkurulmasını istiyoruz. ‘’    

 

Güncelleme Tarihi: 29 Şubat 2016, 10:21
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER