GMİS’in taban eğitim seminerlerinin ilki gerçekleştirildi

GMİS’in taban eğitim seminerlerinin ilki gerçekleştirildi

GMİS’in taban eğitim seminerlerinin ilki gerçekleştirildi

Genel Maden İşçileri Sendikası’na (GMİS) bağlı Karadon, Armutçuk, Kozlu, Üzülmez, Amasra, Merkez, MTA Şubelerinin taban eğitim seminerlerinin ilki, 10-11 Aralık 2016 tarihlerinde Karadon Şube Taban Eğitim Semineri’yle Kızılcahamam’da yapıldı.

Seminere GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Sekreteri Hakkı Arslan, Genel Mali Sekreteri Adnan Tıska, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Satılmış Uludağ, GMİS Karadon Şube Başkanı Kemalettin Karataş, Şube Sekreteri Akın Demirsoy, Şube Mali Sekreteri Cemalettin Akyol, Şube Teşkilat Sekreteri Hasan Aydın ile Karadon Bölgesinden GMİS üyesi 120 madenci katıldı.Seminerin açılış konuşmasını yapan GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, TTK’nın, MTA’nın ve özel sektör işyerlerindeki sorunların çözümü için tüm şartları zorladıklarını belirterek, Başbakan Binali Yıldırım’ın Sendikayı ziyareti sırasında da sorunları ve çözüm önerilerini anlattıklarını kaydetti.Demirci, Türkiye’nin Zonguldak’a ihtiyacı olduğunu, taşkömürü ithalatı için yılda 4-5 milyar dolar harcayacak lüksü olmadığını ve TTK’ya işçi alınması için her şart altında mücadele etmek zorunda olduklarını söyledi.Seminerin ikinci günü açılışında İstanbul’daki terör saldırısında hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuldu ve terör lanetlendi.

SATILMIŞ ULUDAĞ; “TÜRKİYE ZOR BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR”

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan seminerin sunuş konuşmasını yapan GMİS Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Satılmış Uludağ, “Türkiye zor bir dönemden geçiyor.Zonguldak, tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden birisini yaşıyor. Zonguldak’ın varoluş sebebi olan maden ocaklarımız, yani Türkiye Taşkömürü Kurumu, yakın tarihinin en kötü dönemini yaşıyor.8 bin işçi ile 1 milyon tonun altında üretim yapıyoruz. TTK küçüldü, Zonguldak göç verdi.Türkiye ekonomisi kriz ile karşı karşıya. Bunlar tesadüf değil.Türkiye’de üretim ekonomisini bozdular, ithalatı teşvik ettiler. Dış borçları artırdılar; şimdi Türkiye’yi sıkıştırıp bölmek, parçalamak istiyorlar.Biz, Genel Maden İşçileri Sendikası olarak sadece bugünkü siyasetçileri değil, 1980, özellikle 1990 sonrası uygulanan ekonomik politikaları eleştirirken Türkiye’ye tuzak kurulduğunu söyledik ancak dinletemedik. Sadece söylemekle kalmadık, eylemler yaptık, iktidarlar değişti, anlayış değişmedi.

Değerli kardeşlerim;Her zamankinden çok birliğe, beraberliğe, dayanışmaya, mücadeleye ihtiyacımız var. Sadece Zonguldak’ın değil, Türkiye’nin bize ihtiyacı var. Bu mücadelenin ortak noktası biziz.Burada değerli hocalarımız var. Dünyadan, Türkiye’den, Sendikamız tarihinden önemli bilgileri bize aktaracaklar. Az zamanda çok şey öğrenmek ve öğrendiklerimizi hayatın her alanında anlatmak zorundayız. Çünkü bu mücadeleyi, ailemiz, eşimiz, dostumuz, demokrasiden yana olanlarla, bölgemizin, ülkemizin geleceğine kafa yoranlarla birlikte vermek, onlarla bütünleşmek durumundayız.Örgütlü olmak büyük bir şans. Genel Maden İşçileri Sendikasında olmak ise gerçekten bir ayrıcalık.Eğitim Seminerimizin mücadelemize ışık tutmasını, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.

AHMET DEMİRCİ; ULUSAL ZENGİNLİĞİMİZİ KİMSE YOK SAYAMAZ

Seminerin açılış konuşmasını yapan GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, “2010 yılından buyana TTK’nın durumuna dikkat çekiyoruz. Her ortamda bastırıyoruz.Nitekim TTK Genel Müdürlüğü de 2010 yılından buyana Bakanlığa yazı yazarak işçi alınmasını istiyor.2010 yılında 1800 ile başlayan sayı 2014 yılında 4 bin 600’e çıktı.Bugün itibarıyla bu açık norm kadroya göre 6 bin oldu” dedi.

Demirci şunları söyledi;

“Değerli arkadaşlarım; Genel Maden İşçileri Sendikamız 17 Kasım 2016 tarihinde 70 yaşına girdi. Türkiye’nin en eski 3 sendikasından biriyiz. Mazimiz 168 yıl geriye, kömüre ilk kazma vurulan 1848 yılına kadar uzanıyor. Bizi farklı kılan özelliklerimiz var. Onun içindir ki, Türkiye sendikacılık hareketinde ayrı bir yerimiz vardır. Ne dediğimiz, ne yaptığımız yakından takip edilir.Herşeyden önce sendikamıza bu saygınlığı kazandıran ve bugünlere taşıyan tüm yöneticilerimizi sevgi, saygı ve şükranla anıyorum.Türkiye zor bir dönemi yaşıyor.Savaş ve terör sürüyor. Yine şehit cenazeleri geliyor. Darbe girişiminin yaraları sarılmaya çalışılıyor.Ekonomik krizin büyümesinden endişe ediliyor. Türkiye’nin kaynaşmaya, bütünleşmeye yüzünü dönmeye en çok ihtiyaç duyulan bir dönemde ayrıştırıcı siyaset tartışmaları devam ediyor.

TTK’NIN VE MTA’NIN SORUNLARINA ÇÖZÜM ÜRETMEYE ÇALIŞIYORUZ

Böyle bir ortamda bir yandan Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) ve Maden Tetkik Arama Kurumu’nun (MTA) sorunlarına çözüm üretmeye çalışıyor, bir yandan başta özel sektör olmak üzere tüm işyerlerinde sözleşmemizi uygulatmaya çalışıyor, öte yandan yeni işyerlerinde örgütlenmeye çalışıyoruz.

Bu arada TTK, MTA ve Özel sektör işyerleri için Toplu İş Sözleşmesi hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.Hepinizin yakından takip ettiği gibi TTK’da, Karadon’dan düğmeye basarak bir özelleştirme adımı atılmak istendi.Tek yürek, tek ses olduk. Tavrımızı ortaya koyduk ve geri çekilmek durumunda kaldılar.15 Temmuz darbe girişimiyle doğan olağanüstü şartlarda soruna çözüm üretmeye çalışıyoruz.

TTK’NIN NORM KADROYA GÖRE İŞÇİ AÇIĞI 6 BİN OLDU

2010 yılından buyana TTK’nın durumuna dikkat çekiyoruz.Her ortamda bastırıyoruz.Nitekim TTK Genel Müdürlüğü de 2010 yılından buyana Bakanlığa yazı yazarak işçi alınmasını istiyor.2010 yılında 1800 ile başlayan sayı 2014 yılında 4 bin 600’e çıktı. Bugün itibarıyla bu açık norm kadroya göre 6 bin oldu.Biz her ortamda siyasetçileri, bakanlık ve Hükümeti zorlarken onlar özelleştirme ile karşı hamle yapıp bizi savunma durumuna soktular. Ancak bizim savunmada kalacak durumuz yok. Arkadaşlarımız emekli oluyor ve kalanlar için çalışma şartları zorlaşıyor.Biz her şart altında işçi alınması için mücadele etmek zorundayız.

TTK’YI ÖZELLEŞTİRMEK İSTEYENLER BOŞ DURMUYOR

Başta biz maden işçileri olmak üzere Türkiye işçi sınıfı olarak zor bir süreçten geçiyoruz.Bu zorlu süreçte Kıdem Tazminatımız başta olmak üzere birçok sorunlarla karşı karşıya geleceğiz.Kamuoyundan da takip ettiğiniz gibi TTK’yı özelleştirmek isteyenler boş durmuyorlar.TTK’nın özelleştirilmesine karşı ve işçi alımı için mücadele ettiğimiz böyle bir ortamda sendikada olağanüstü kongre tartışması açmak akıl alır bir davranış değildir.Her zamankinden çok işimize odaklanmak ve her birimiz tüm enerjimizi; işimizi, aşımızı, geleceğimizi korumak için dikkatli harcamak zorundayız.Bizim bir yanlışımız ve eksiğimiz varsa bunu söylemek herkesin hakkıdır.Eğer yapmıyor veya yapamıyorsak o zaman eleştiri hakkı doğar.Ama şahsi beklentilerle bizim enerjimizi boşa harcatmak çok büyük bir yanlıştır. Daha ağır laf söylemek bize yakışmaz.Çünkü biz her şeyden önce tüm arkadaşlarımızı bu mücadeleye dahil etmekle görevliyiz.

TÜRKİYE’NİN ZONGULDAK’A, TTK’YA İHTİYACI VAR

Türkiye’nin Zonguldak’a, TTK’ya ihtiyacı var.Türkiye’nin taşkömürü ithalatı için yılda 4-5 milyar dolar harcayacak lüksü yok.Demir-Çelik fabrikalarımız başta olmak üzere sanayimizi durduramayacağımıza göre en azından Kardemir ve Erdemir için, enerji santralları için yerli kömüre ihtiyaç var.Ve bu özellikteki taşkömürü sadece Zonguldak’ta var.Çeşitli toplantılarda, basın açıklamalarımızda, gazetemizde, internet sayfamızda bu gerçekleri anlatıyoruz. Mutlaka okuyunuz ve çevrenizdekilere anlatınız.Biz kendi gündemimizi kendimiz yaratmak zorundayız. Bu seminerde aklınıza takılan her şeyi, hocalarımıza ve bize sorunuz. İşimize, aşımıza sahip çıkalım. Bugün biz varız. Yarın sizlerden biri olacak.

ULUSAL ZENGİNLİĞİMİZİ KİMSE YOK SAYAMAZ

Bu sorumluluk ağır bir sorumluluk, atalarımıza ve bizden sonra geleceklere karşı sorumluluğumuz var.En az 100 yıllık kömür rezervinin olduğu bir bölgeyi, bu ulusal zenginliği kimse yok sayamaz.Göreceksiniz yine biz haklı çıkacağız.Tıpkı 1920’lerde, 1974’te Kıbrıs Savaşı sonrasında 2000 ve 2009 krizi sonrasında olduğu gibi yüzlerini Zonguldak’a dönecekler.Bu duygularla hepinizi tekrar sevgi ve saygıyla selamlıyorum.Seminerimizin hayırlı olmasını diliyorum.”Demirci’nin açılış konuşmasının ardından Zonguldak ve GMİS’in tarihçesinin anlatıldığı belgesel film gösterimi yapıldı.Seminerde; Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Türk-Metal Sendikası Eğitim Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fikret Sazak, “Sendikacılık tarihi ve temel kavramlar” ile “Çalışma hayatının güncel sorunları”; Bülent Ecevit Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ferdi Kesikoğlu, “Dünyada ve Türkiye’de ekonomik gelişmeler ve emekçiler üzerindeki etkisi”; GMİS Genel Başkan Danışmanı Turhan Oral, “Genel Maden İşçileri Sendikası Tarihi”; Sosyal Güvenlik Kurumu Uzmanı Eren Korkmaz, “Çalışanların sosyal güvenlik alanındaki güncel sorunları” konularında eğitim verdi.Seminer sonunda değerlendirme toplantısı yapıldı. Seminerin değerlendirildiği toplantıda güncel sorunlar da ele alındı.Değerlendirme toplantısının ardından sertifika töreni düzenlendi.Seminer toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Güncelleme Tarihi: 13 Aralık 2016, 09:06
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER