Turpçu,ülkede yaşananlardan kim sorumlu

Turpçu,ülkede yaşananlardan kim sorumlu

Turpçu,ülkede yaşananlardan kim sorumlu

CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, dün akşam İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilen terör saldırısı ile ilgili bir açıklama yaptı.

Turpcu’nun açıklaması şöyle:

“Dün akşam İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilen hain terörist saldırı ülkemizi bir kez daha yasa boğmuştur. Saldırıda 41 kişi hayatını kaybetti, 239 kişi de yaralandı. İnşallah daha fazla can kaybı olmaz. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralananlara ise acil şifalar diliyorum.

Her türlü terörü ve bu aşağılık saldırıyı planlayan, gerçekleştirilen insanlık dışı mahlukları lanetliyorum.Yaşanan patlama sonrasında en çok korkulması gereken bu olayın yeni bir patlama olana denk unutulmasıdır. Bunu şimdiye kadar defalarca yaşadık. Yüzlerce insanımızı teröre kurban verdik.Daha önce yaşanan terörist saldırılarda olduğu gibi bir kez daha sormak istiyorum, kim sorumlu?Arka arkaya gerçekleşen saldırılarda vatandaşlarımızı kaybederken, ülkemiz güvensiz bir ülke haline getirilmeye çalışılırken, ülkemizde vatandaşlarımız, metroya binmekten, sokağa çıkmaktan, alışveriş merkezine gitmekten, kalabalık caddelerde gezmekten çekinir hale gelmişken, bu ülkenin istihbarat birimi neyle meşguldür? Sadece son 1 yılda gerçekleştirilen terör eylemlerinde ve patlamalarda kaç vatandaşımızı kaybettik? Hükümet iddia ettiği gibi suçsuz diyelim, peki kim suçlu? Saldırılarda hayatını kaybedenler mi suçlu?Ülkeyi yönetme makamında bulunuyorsanız, ülkedeki insanların can güvenliği sizlere emanettir. Güvenlik zafiyeti yoktur diye bu işin içinden öyle kolay sıyrılamazsınız. Güvenlik zafiyeti yoksa bu ülkede neden sürekli patlama oluyor?Arka arkaya gerçekleştirilen bu terör saldırılarını önlemenin en etkili yolu eyleme geçmeden bu tarz yapılanmaların önüne geçmektir. Ne yazık ki istihbarat zayıflığı ve hatalı dış politikadan kaynaklı gelişmeler ülkemizi bu duruma getirmiştir. İzlenen hatalı dış politika sonucu şuan Güney’de sınır diye bir şey kalmamıştır. Ülkemize giriş yapan farklı unsurlar ülkemizin dört bir yanına dağılmıştır. Ülkeyi yönetenler karşı karşıya olduğumuz tehlikeye yönelik yapılan uyarıları dikkate almamıştır. ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ prensibinden kopuş, ülkemizi felakete sürüklemektedir.AKP Hükümeti, Suriye’de yaşanan iç savaşa fazlasıyla müdahil olmuş, bu süreçte IŞİD ve benzeri radikal terör örgütlerinin bölgeye yerleşmelerine ve yanı başımızda güçlenmelerine yol açarak tehlike ve tehditlerin bu noktaya varmasında ciddi pay ve sorumluluk üstlenmiştir. Yapılan eleştirilere karşılık IŞİD’i ‘öfkeli çocuklar’ olarak niteleyip, ‘bölgedeki sünni müslümanların dışlanması üzerine IŞİD`in bir reaksiyon olarak doğduğunu’ ifade eden AKP iktidarı, hem mezhepçi bakış açısını bir kez daha ortaya koymuş hem de IŞİD`i adeta normalleştirmeye çalışmıştır. Dini siyasete alet etmenin, ülkemiz için her gün daha tehlikeli sonuçlar doğuran dış politika anlayışının bedelini çok ağır şekilde ödüyoruz.Ülkemiz, AKP’nin yarattığı ekonomik, siyasi ve dış politika sorunları içinde debelenmektedir. Ülke bu durumdayken, İktidarın önceliğinin ‘yargıyı kendine bağlama’ ve ‘başkanlık’ olması da ülkenin geleceği adına son derece kaygı vericidir.Bu patlamalar aynı zamanda hali hazırda can çekişen turizmin kalbine saplanmış son hançerdir. Bundan sonraki süreçte teşvikle dahi turizmin ayağa kalkması çok zor görünmektedir. Sonuç olarak can güvenliğinin olmadığı yerde, diğer hiçbir şey önemli değildir. Bu patlamalar hem vatandaşlarımızın hayatına mal olmakta hem de ülkede derin bir kaygı ve panik yaşanmasına neden olmaktadır. Hükümetin her terör saldırısından sonra ‘kınıyorum’ sözünden daha fazlasını yapması gerekmektedir. Artan terör olaylarını yaşamın bir parçası olarak gösterilmeye çalışılmasını kabul etmiyoruz. Bu karanlığın ve kaosun bir an önce son bulması gerekmektedir.Yaşanan terör saldırısı nedeniyle tüm ulusumuza başsağlığı diliyorum. AKP’nin toplumu geren, kutuplaştıran, kamplaştıran söylemlerine acilen son vermesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bununla birlikte Rusya ve İsrail ile başlayan ilişkileri düzeltme sürecinin diğer komşu ülkelerle devam etmesinin gerektiğini belirtiyor, saygılar sunuyorum.”

Güncelleme Tarihi: 29 Haziran 2016, 12:39
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER