İYİ Parti'den kadına şiddete son çağrısı

İYİ Parti'den kadına şiddete son çağrısı

İYİ Parti'den kadına şiddete son çağrısı

İYİ Parti tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında basın açıklaması gerçekleştirildi.Zonguldak Kent Merkezi Vergi dairesi karşısında stant kuran İYİ Partili kadınlar vatandaşlara kadınla şiddetle mücadele kapsamında broşürler dağıttı. İYİ Parti İl Sekreteri Dilay Küçük, kadına yönelik şiddet konusunda kadınların hakları bilmeleri gerektiğini ifade etti.

 İYİ Parti Kadın Politikaları Başkanı Sonay Şentürk'te yaptığı açıklamada, kadına şiddete son çağrısında bulundu. Kadına şiddetin suç olduğunu belirten Şentürk açıklamasında şunları ifade etti: ''- Kadın cinayeti davalarında cinayetleri teşvik edici unsur haline gelen “haksız tahrik”, “iyi hal” gibi indirimler uygulanmamalıdır. - Tecavüzcü/ çocuk istismarcılarına mağdurla evlenmeleri halinde ceza indirimi uygulanmasını öngören akıldışı, çağşı yaklaşımlardan; ‘hadım’ gibi tıbbi etik açıdan sorunlu uygulamalardan uzak durulmalıdır.

 - Müftülere resmi nikah kıyma yetkisi veren yasal düzenlemeler çocuk cinsel istismarının açığa çıkmasını engelleyeceği, erken yaşta zorla evlilikleri kolaylaştıracağı, çoklu evliliklerin yolunu açabileceği için geri çekilmelidir.

 - Kriz sonrası ve uzun dönemde kolayca başvurulabilecek merkezler ve sığınaklar, kadının güçlenme süreci için önemli sosyal destek kaynakları olduğu için yaygınlaştırılmalıdır. Olağanüstü Hal koşulları gerekçe gösterilerek kapatılan, kadınların şiddete uğradıklarında başvurabildikleri kadın danışma/ dayanışma merkezleri, yerel yönetimlerin kadın birimleri yeniden açılmalıdır. Deneyim paylaşımına, çalışma ilkelerinin tartışılıp geliştirilmesine alan açan ulusal ve küresel dayanışma ağları desteklenmelidir.

 - Aileyi korumak amacıyla boşanmayı zorlaştıran yaklaşımlar, kadına yönelik şiddet suçlarının üstünü örterek ‘görünmez’ olmasına neden olur. Bu suçlarda ‘arabuluculuk’ uygulaması sakıncalı ve imzacı olunan uluslararası sözleşmelerin ruhuna terstir. - Cinsel normlar ve mitlerle ilgili konuşulmasını teşvik eden psikososyal çalışmalar yapılmalıdır. Cinsel şiddetin utanç, sessizlik, suskunluk sarmalında sır olarak saklanmasıyla mücadele edilmelidir.

- Cinsel şiddet yaşayanlar, bütün sağlık ortamlarında ücretsiz olarak psikososyal sağlık hizmetlerine ve hukuksal desteğe erişebilmelidir.

- Cinsel şiddetin önlenmesi, olduğunda tanınması, cezasızlıkla sonuçlanmaması için okul, kampüs, meslek odası, sendika, vb kurumlarda tutum belgeleri hazırlanmalı, kamusal olan ve olmayan bütün kurum ve kuruluşlar bu konuda işbirliği içinde çalışmalıdır. Sonuç olarak, Türkiye’de kadınlar bugünlerde kazanılmış haklarının geri alınma tehlikesini yaşıyorlar. İmzalanan Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (Birleşmiş Milletler, CEDAW) ve kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılıkla mücadelede alanındaki en yeni ve kapsamlı metin olan İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmelerin gereklerine uyulmalı, bu alanda çalışan kadın örgütleri, meslek odaları ve uzmanlık derneklerinin uzun yıllardır biriktirdikleri bilgi ve deneyimlerden yararlanılmalıdır.'' dedi.






 

Haber Merkezi

Güncelleme Tarihi: 25 Kasım 2019, 20:46
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER