“Yaklaşık 19 yıl geçti halen her an deprem olabilir deniliyor”

Jeofizik Profesörü, deprembilimci Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye’nin depremselliğini anlattığı konferansta, “2019 ve 2020 yıllarında

“Yaklaşık 19 yıl geçti halen her an deprem olabilir deniliyor”

Jeofizik Profesörü, deprembilimci Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye’nin depremselliğini anlattığı konferansta, “2019 ve 2020 yıllarında Türkiye’de 7’den daha büyük bir deprem olursa benim için şaşırtıcı olmaz” ifadelerine yer verdi.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde gerçekleştirilen konferansta ünlü deprem bilimci Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Türkiye’nin Depremselliğini anlattı. Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansa çok sayıda davetli katıldı. Depremin önemini anlatan Ercan, “Deprem olmasa şu anda balık tuttuğunuz deniz olmazdı. Şu güzel dağlar olmazdı. Altındaki maden yatakları olmazdı. Türkiye’de çok severek içtiğiniz kaynak usları, maden suları olmazdı. Verimli ovalar olmazdı, tarım çok zor olurdu. Irmaklar olmazdı, yeşillikler olmazdı. Kuşlar olmazdı. Bunlar hep depremle olan bir şey. Bazıları ‘Allah’ım inşallah deprem olmaz diyor ya’ sen her gün ‘İnşallah güneş doğmaz’ diye dua ediyor musun? Yada ‘İnşallah yaz gelmez’ diye dua ediyor musun? Bu doğanın kuralıdır. Her şey tam olması gerektiği gibi sadece dünya üzerinde değil bütün evrende de öyle. Zaten bilim; kuruluşun, düzenin, gizemini araştıran bir dal. Biz bunun neden, nasıl ayrıntılarını araştırmaya çalışıyoruz” diye ifade etti.

“Türkiye birinci derece deprem bölgesi değil”

Ekonomisi kötü olan ülkelerde depremin adının ‘kıran’ olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ahmet Ercan, depremin ekonomiyle olan ilişkisini de şöyle anlattı:

“Ülkelerin deprem çekincesine baktığınız zaman Rusya ilk sırada gözüküyor. Daha sonra Endonezya, Pakistan geliyor. Daha sonra Brezilya ve ardından Türkiye geliyor. Baktığınız zaman Belki Rusya dışında diğer ülkeler ekonomisi kötü olan ülkeler. Türkiye birinci derece deprem bölgesi değildir. Türkiye’nin birinci derece deprem bölgesi olması için 8’den daha büyük deprem olması gerekiyor. Oysa bugüne kadar ki depremlerde en büyük deprem Erzincan’daki depremdir. Ekonomisi kötü olan ülkelerde depremin adı kıran olur, yani felaket olur. Neden çünkü sağlıklı bir yerde, sağlam yapı yapabilmek için kişisel gelirinizin yılda 25 bin dolardan daha yüksek olması gerekiyor. Türkiye’nin ulusal geliri 10 bin dolar civarında. Her 30 ila 50 yılda bir 9’dan daha büyük deprem oluyor. Türkiye’de deprem sıklığı 8’den daha büyük deprem olmuyor demek ki Türkiye birinci derece deprem bölgesi değil. 5 yılda bir 7’den daha büyük deprem oluyor Türkiye’de, son olan deprem 2011 Van Depremi’dir. Ondan bu yana Türkiye büyük bir deprem yaşamadı. 2019 ve 2020 yıllarında Türkiye’de 7’den daha büyük bir deprem olursa benim için şaşırtıcı olmaz.”

“Yaklaşık 19 yıl geçti halen her an deprem olabilir deniliyor”

1999 depreminden bu yana ‘her an deprem olabilir’ sözünü hatırlatan Ercan, 19 yıldır aynı söylemin halen devam ettiğini vurguladı. İstanbul’da oluşacak bir depremin, yüzde 35 Anadolu yakasını yüzde 65 Avrupa yakasını etkileyeceğini belirten Ercan, “İnşallah deprem olmaz sözünü tanrı buyruğu olarak alamazsınız. Demek ki depremler hep olacaktır. Anadolu’da gerginlik ve yürüyüş sürdükçe bu depremler hep olacaktır. Eğer günün birinde deprem olmazsa o zaman yeryüzünde yaşam bitmiş demektir. İstanbul’da 2045’ten önce deprem olursa şaşırırım. Ama birçok kimse de çıkıyor, ‘Her an deprem olabilir’ diyor. 1999’dan beri bu her an bir türlü gelmedi. Yaklaşık 19 yıl geçti halen her an deprem olabilir deniliyor. Bu bilimsel bir yaklaşım değildir. Eğer hiçbir çalışma yapmazsan her an deprem olabilir. Ama İstanbul depremi ne zaman olacak, işte o zaman gerginlik ve kabuk işleyişini bilmek gerekiyor. Kırılma mekanizmasını bilmen gerekiyor. İstanbul’daki en sağlıklı yer Anadolu yakası. İstanbul’da çekincesi en yüksek olan yerler Haliç’in bulunduğu yerler, Küçükçekmece’nin üst kesimleri demek ki buralarda yapılaşma sakıncalı alanlar olması gerekiyor. İstanbul’da oluşacak bir deprem bu yerin davranış özelliği nedeniyle yüzde 35 Anadolu yakasını yüzde 65 ise Avrupa yakasını etkileyecektir” şeklinde sözlerini tamamladı.

Konferansa BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çufalı, BEÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, BEÜ Genel Sekreteri Hayri Bulazar ve çok sayıda davetli katıldı.

KAYNAK; AJANSLAR

Güncelleme Tarihi: 05 Aralık 2018, 22:20
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER