"Yalnız bırakılmak istemiyoruz"

"Yalnız bırakılmak istemiyoruz"

"Yalnız bırakılmak istemiyoruz"

Zonguldakın Kilimli ilçesinde yaşayan görme engelli Mustafa Kayıkçı, ortopedik rahatsızlığı bulunan eşi ve biri zeka geriliği rahatsızlığı olan iki çocuğuyla amatör tiyatro oyunculuğu için ortaya koydukları çabayla takdir topluyor.

Merkez Mahallesinde ikamet eden 3ü engelli 4 kişilik Kayıkçı ailesi, geçen yıl Kilimli Halk Eğitim Merkezi ile Kilimli Engelliler Derneğinin iş birliğiyle oluşturulan tiyatro topluluğuna katıldı.

Yaklaşık 6 aylık çalışmanın ardından Zoraki Tabib oyununu sahneye koyan ekipte yer alan görme engelli baba Mustafa (43), ortopedik rahatsızlığı bulunan anne Armağan (40), fiziksel ve mental retardasyon (zeka geriliği) rahatsızlığı olan Enes (16) ile Nezih Kayıkçı (11) performanslarıyla dikkati çekti.

Yoğun ilgi üzerine bu yıl bir kez daha tiyatroseverlerle buluşacak oyun için hazırlıklarını sürdüren Kayıkçı ailesi, Engelliler Haftasında sahnelecek oyunda aynı başarıyı gösterebilmek için azimle çalışmalara devam ediyor.

- Yalnız bırakılmak istemiyoruz

Mustafa Kayıkçı,yaptığı açıklamada, hayata olan inancını hiçbir zaman kaybetmediğini söyledi.

Gençken gözlerinin bir gün açılacağının hayalini kurduğunu belirten Kayıkçı, Ama olmadı... Doktorlar her zaman aynı şeyleri söyledi. En sonunda inandım. Gözlerim tembelleşmiş, küçülmüş. Bu şekilde kaldım. diye konuştu.

Kayıkçı, engellilerin sorunlarını başkalarına anlatabilmek ve sosyalleşebilmek adına engelliler derneğine üye olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

Burada tiyatroyla tanıştım. Bana teklif geldi. Eşimi ve çocuğumu da buraya getirdim. İlk önce sosyallleşmeyi amaçlıyorduk. Niyetimizde tiyatrocu olmak, güzel bir oyun çıkarmak yoktu. Sadece kaynaşmak için, aktivite olması için katıldığımız bu tiyatroda profesyonel bir oyun çıktı. Oyunumuz çok beğenildi ve hiç olumsuz bir tepki almadık. Bu bizde heyecan uyandırdı.

Engellilere fırsat ve eğitim verildiği zaman yapılamayacak hiçbir şeyin olmadığını kanıtladık. Bizim heyecanımıza, çalışmamıza ortak olacak, heyecan katacak kişileri ve imkanları bekliyoruz. Yalnız bırakılmak istemiyoruz. Sadece kentte değil, daha geniş bir alanda engellilerin neler yapabileceğini kanıtlamak adına oyunumuzu sahnelemek istiyoruz.

- Tiyatro bir rehabilitasyondur

Engellilerin istediklerinde her şeyi başarabileceğini vurgulayan Kayıkçı, manevi olarak ilgiye muhtaç olduklarını ve destek beklediklerini ifade etti.

Kayıkçı, sahnede olmaktan mutluluk duyduğunu kaydederek, şöyle konuştu:

Tiyatro sayesinde bize öz güven ve cesaret geldi. Hiçbir şey yapamayız. dediğimiz bir anda tiyatro hayatımıza pozitif etkiler yaptı. Aile hayatımızda olmak üzere sokakta bile öz güvenimiz geldi. Engelli çocuğumun eğitime, rehabilitasyona ihtiyacı var. Bu tiyatro da bir rehabilitasyondur. Ben o maksatla çocuğumu tiyatroya getirdim. Bizler de rehabilite oluyoruz orada. Çok güzel düşüncelerimiz olsa da telaffuzda, öz güvenimiz gelişmediği için kendimizi ifade konusunda zorluklar yaşıyoruz. Tiyatro buna da faydalı oluyor.

- Ailece orada mutluyuz

Armağan Kayıkçı da eşinin kendisini tiyatroya getirmek istediğinde ilk başlarda yapamam diyerek tepki gösterdiğini söyledi.

Eşini kırmamak için tiyatroya geldiğini ve ortamı çok beğendiğini belirten Kayıkçı, Ezbere başladıktan sonra bir baktım başrolde oynamaya başladım. Sevdim, hoşuma gitti. Ayağımdan rahatsız olmamın yanı sıra engelli eşim ve çocuğum olması ve evden pek çıkmamamız nedeniyle tiyatro bize terapi gibi geliyor. Rahatlıyorum orada. Ailece orada mutluyuz. Tiyatro seyircisi değilken kendimi birden sahnede, başrolde buldum. Ev hanımı olarak yaptıysam bütün engelliler de yapabilir. ifadelerini kullandı.

Kayıkçı, toplumda farkındalık oluşturmaya çalıştıklarının altını çizdi.

Enes ve Nezih Kayıkçı ise tiyatro sahnesinde olmaktan dolayı mutlu ve heyecanlı olduklarını kaydetti.

 

Güncelleme Tarihi: 23 Ekim 2017, 08:02
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER