Zonguldak Barosu'ndan çoklu baro sistemi tepkisi

Zonguldak Barosu'ndan çoklu baro sistemi tepkisi

Zonguldak Barosu'ndan çoklu baro sistemi tepkisi

Zonguldak Barosu Başkanı Özel Eroğlu, çoklu baro sistemi yargı camiasına çok zarar vereceğini belirterek, önümüzdeki Cuma günü Baro başkanları olarak Ankara'ya yürüyüş başlatacaklarını söyledi.

Baro Başkanı Av. Özel Eroğlu, Avukatlık kanununda yapılması düşünülen değişikliğe karşı olduklarını ifade ederek, avukatlık kanununda yapılması düşünülen değişikliklere tepki gösterdi.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu başkanlığında Ankara’da bir dizi görüşmeler yaptıklarını belirten Zonguldak Baro Başkanı Özel Eroğlu konu ile ilgili olarak şunları ifade etti.

“TBMM’DE GRUBU BULUNAN PARTİLERLE DE GÖRÜŞME YAPILARAK DÜŞÜNCELERİMİZ ANLATILMIŞTIR”

“Kamuoyunda Barolar ve Meslek örgütlerinin yapısının yasal düzenleme ile değiştirileceği hususu basına yansımıştır. Ancak gerek Adalet Bakanlığında gerekse TBB’de böyle bir çalışma olmadığı belirtilmiş olmasına rağmen Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklaması ile bu husus ülke gündemine girmiştir. Ancak bugüne kadar bu husus ne birlik başkanımız Metin Feyzioğlu ile ne de 80 Baro Başkanı ile görüşülmüş durumdadır. Geçtiğimiz hafta TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ve aralarında Zonguldak Barosu Başkanı Av.Özel Eroğlu’nun da bulunduğu 31 Baro Başkanı; Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül ve Kamu Denetçiliği Kurumu Başkanı Şeref Malkoç ile 19 Mayıs ve 1 Haziran tarihli TBB ve 80 Baronun ortaklaştığı basın bildirilerinde ortaya koyduğu kararlılık doğrultusunda görüşmüş ve TBMM’de grubu bulunan partilerle de görüşme yapılarak düşüncelerimiz anlatılmıştır.

“ÇOKLU BARO SİSTEMİ YARGI CAMİAMIZA ÇOK ZARAR VERECEKTİR”

Bugüne kadar Avukatlık Kanunu üzerinde yapılacak değişikle ilgili ne TBB ne de Barolar ile bir bilgi paylaşılmıştır. Basına yansıyan bilgilere göre çoklu baro sistemi yargı camiamıza çok zarar verecektir. Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti üniter bir devlettir. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin yargı kısmının üç kurucu unsurundan biri savunma makamı olup savunmanın örgütlendiği yer barolardır. Nasıl ki tek vatan, tek millet, tek bayrak ise tek baro da olmalıdır. Nasıl ki çoklu mahkeme, çoklu savcılık, çoklu Yargıtay, çoklu Anayasa Mahkemesi olamaz ise çoklu baro da olmamalıdır. Aksi takdirde siyasi düşüncesine, etnik kimliğine ve mezhebine göre baroların kurulması söz konusu olacaktır. Bu durum da ülkemizin üniter yapısına aykırı birçok oluşumların önünü açacaktır. Yine çoklu baro olması halinde yargıçların ve savcıların iradeleri de etkilenmiş olacaktır. Birçok yargıç veya savcı, avukatın bağlı olduğu baroya göre karar vermesi halinde bu durumdan en çok yargı camiası zarar görecektir. Ekonomik olarak zor durumda olan halkımıza ücretsiz hukuki yardım sağlayan Adli Yardım, CMK sistemleri bozulacaktır.

Yönetimlerde ve delege seçimlerinde nisbi temsil uygulamasını da kabul etmek mümkün değildir. Nisbi temsil uygulandığı takdirde baro yönetimlerinde yönetim zafiyeti oluşacağı gibi temsilde adalet düşüncesi de büyük yara alacaktır.

“BAROLARIN DA DEMOKRATİK YAPISINI BOZACAK, BAROLARI İŞLEVSİZLEŞTİRİLECEKTİR”

Bir devletin demokratik niteliğinin göstergesi hukuk devleti ve evrensel hukuk ilkelerinin tüm kurumlan ile işler halde olmasından geçer. Hukuk devleti ancak güçlü, bağımsız ve tarafsız bir yargı erkinin varlığı ile hayat bulur. O nedenle; Cumhuriyetin kuruluş felsefesine, Anayasanın 135. Maddesine aykırılık teşkil eden bu tasarı aynı zamanda Cumhuriyetimizin köklü kuruluşlarından biri olan baroların da demokratik yapısını bozacak, baroları işlevsizleştirilecektir. Eğer bu düzenleme geçer ve barolara tanınan Avukatlık Kanunu 76. ve 95. Maddelerinde yer alan hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak maddeleri kaldırılırsa; kadına yönelik şiddette, çocuğun cinsel istismarında, adil yargılanma hakkında, İstanbul Sözleşmesinin uygulanmasında, işkence ve kötü muameleye karşı mücadelede, demokratik ve laik düzeni savunmada, doğanın talan edilmesine karşı açılacak çevre davaları ve buna benzer birçok davada halkımız savunmasız kalacaktır. Getirilmek istenen tasarı avukatların sesini kesme tasarısıdır. Unutmayalım ki “Avukatların sesi kesilirse, yurttaşların nefesi kesilir.” dedi.

Güncelleme Tarihi: 17 Haziran 2020, 18:51
YORUM EKLE
YORUMLAR
Engin Mehmet ÖZERTAN
Engin Mehmet ÖZERTAN - 4 yıl Önce

Her şeyde rekabeti savunanlar, kendilerine gelince tekelci mi oluyorlar.

SIRADAKİ HABER