BAL GİBİ REJİM DEĞİŞİKLİĞİ

BAL GİBİ REJİM DEĞİŞİKLİĞİ

BAL GİBİ REJİM DEĞİŞİKLİĞİ
TBMMde kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin konuşan CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş:
- Başkanlık sistemine karşı halkın alerjisi, tepkisi var, halkı kandırmak ve utandıkları için cumhurbaşkanlığı sistemi diyorlar. Öyle lamı cimi yok bu bal gibi bir rejim değişikliğidir. Açıkça şunu söyleyeyim kesinlikle Türk milleti buna onay vermeyecek. Türk halkının bir sağ duyusu var
- Biz sayın Cumhurbaşkanına karşı değiliz, Recep Tayyip Erdoğan için bunu söylemiyoruz. Bu yetkileri kime verirseniz verin diktatör çıkartır. Bizim Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğluna bile bu yetkiler verilmiş olsa biz bunu kabul etmeyiz.
- Zonguldak şuan iflas eden bir kent haline geldi, Türkiyede aynı. Dolar 3.90a çıktı. Türkiye bir ekonomik yıkıma doğru gidiyor. Cumhurbaşkanı 3 günlük sefere çıktı, Tanzanyaya. Sanki adamlar sanayi ve teknoloji devi. Neden? Orada başkanlık sistemi var. Bizi getirmek istedikleri nokta geri kalmış Afrika, geri kalmış ortadoğu ülkeleri
- Murat Boz, hayırsız bir evlattır diyebiliriz. Biz kendisine hemşerileri olarak çağrı yapıyoruz hayırlı evlat olsun. Bu yaptığı hatadan dönsün, kendisini Ereğlililer olarak ufak ta olsa sitemimizi dile getirelim istedim. Atatürkün cumhuriyetine, Atatürkün demokratik parlamenter sistemine sahip çıkmasını bekliyoruz kendisinden

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, CHP Kdz.Ereğli İlçe Başkanlığında, Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu, sürecin Türkiyeyi iflasa götürdüğüne dikkati çekti. CHP Kdz.Ereğli İlçe Başkanı Sertan Ocakçı, İlçe Yöneticileri ile çok sayıda partilinin katılımı ile düzenlenen basın toplantısında konuşan Milletvekili Demirtaş, referandumda evet oyu kullanacağını açıklayan sanatçı Murat Boza da sitem etti. Demirtaş konuşmasında şu ifadelere yer verdi.

KAMU-SENE GEÇMİŞ OLSUN
Özellikle kuvvetler ayrılığı ile demokrasiyi yok ettiği için, anayasal düzeni değiştirdiği, rejim değişikliğine hayır dediği için 2 gün önce Kamu-Sen Genel Başkanlığı basılmıştı. Büyük geçmiş olsun diliyorum. Bu şekilde bir hayır tavrını sergileyen kişilere bir sivil toplum kuruluşuna yapılan baskını yapanları da kınıyorum 

OLAĞANÜSTÜ GÜNLER YAŞANIYOR
Türkiye 7 Haziran seçimlerinden sonra olağanüstü günler yaşıyor ve bu sürecin içerisinde devam ediyoruz. Bu zorlu süreç sonlanmış değil. 7 Haziran seçimlerinde AKP iktidarı ilk defa 14 yıllık iktidarları boyunca çoğunluğunu kaybetmişti. Çoğunluğunu kaybettikten sonra tek başına hükümet kuramamıştı. Cumhuriyet tarihinde ilk defa 1 Kasım da seçimler tekrarlandı ve Türkiye bir terör sarmalının içerisine girdi ve o olağanüstü süreç devam etti. 

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ ENGELLENDİ ÇOK ŞÜKÜR
Bir başbakan ilk defa saray darbesi ile azledilerek devredildi. Bu da Türkiye tarihinde ilk defa gerçekleşti. Yine akabinde 15 Temmuz darbe girişimi yaşandı, o darbe girişimi milletimizin, meclisimizin, tüm kurumların el ele vermesi ile engellendi çok şükür. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da 20 Temmuzda olağanüstü hal ilan edildi ve Türkiye 20 Temmuzdan bu yana olağanüstü hal ile yönetilmeye başlandı. 

EKONOMİK SORUN VE TERÖR VAR İKEN...
Türkiyenin gündemi çok ağır sorunlarla hem ekonomik hem terör sorunları ile devam ederken bir anda hiç kimsenin beklemediği bir anda daha önce de 1 kişinin ısıtıp ısıtıp gündeme soktuğu başkanlık rejim değişikliğini Devlet Bahçeli ekim ayının başında gündeme getirerek Türkiyenin merkezine yerleştirdi. Bu çıkış hiç kimse tarafından anlaşılamadı. Bahçeli neden böyle bir çıkış yaptı, işin açıkçası da hala anlaşılmış değil. Türkiyenin ekonomik, terör sorunları var iken dışarıda da bir savaş yürütülürken neden bu Türkiyenin gündemine getirildi? Bu çok büyük bir soru işareti. Sarayın mutfağında hazırlanan ve ben buna yemek diyorum. Bahçelinin de ufak bir tuz katması ile birlikte TBMM gündemine getirildi. 

FATURASI ÇOK AĞIR
Anayasa komisyonunda 10 gün gibi bir kısa sürede konuşulmaya çalışıldı, halktan gizlenerek, halkın haberdar edilmediği bir süreç yaşandı. Getirilen teklif 93 yıllık Cumhuriyet rejimini ortadan kaldıran bir teklif. Kuvvetler ayrılığını, Başbakan, Bakanlar, demokrasiyi, basın özgürlüğünü ortadan kaldırıyor, TBMM işlevini bypass ediyor içini boşaltıyor. Arkadan dolanarak ilk 4 maddeyi değiştiriyor. Milletvekillerini bir bankamatik memuru haline getiriyor. Yargıyı tamamen bir kişinin iki dudağının ucuna bırakıyor. 93 Yıllık toplumsal mutabakatı ve toplumsal barışı bozma olasılığı çok yüksek. Bir başka önemli konu da Türkiyeyi iflasa sürükleyecek bir teklif aynı zamanda. Çok ağır bir ekonomik fatura ödetebilecek bir teklif. 

ANAYASA TOPLUMSAL UZLAŞMA İLE OLUR
CHP milletvekilleri olarak orada biz görevimizi yapmaya çalıştık. Komisyon çalışmaları sırasında bir çok konu basına yansıtılmadı, halktan gizlendi. Bir anayasa ve rejim değişikliği çok önemlidir. Anayasalar toplumsal uzlaşma ile hazırlanması gerekir. Aktif olarak toplumun bütün kesimlerinin görüşlerinin ifade edilmesi gerekir. Toplumun hiçbir görüşü alınmadan kapalı kapılar ardında hazırlanmış bir teklif. CHP olarak bütün gücümüzle başta genel başkanımız ve yöneticilerimiz grup başkan vekillerimiz olmak üzere buna karşı elimizden gelen mücadeleyi gösterdik. Tarihe not düşerek bunun yanlış olduğunu açık ve net bir şekilde ifade ettik.

KOMİSYON BAŞKANI AÇIKÇA SÖYLEDİ
Bu değişikliğin neler getirdiğini Türkiyede ne gibi sonuçlara yol açacağını kamuoyundan gizlemeye çalıştılar. Doğruyu da söylemiyorlar. Sistem değişikliği deniliyor. Komisyon Başkanı Mustafa Şentop komisyon esnasında açıkça, Bu getirilmek istenilen rejim başkanlık rejimidir. Ama biz bunu halka anlatamayacağız, Cumhurbaşkanlığı sistemi diyeceğiz dedi. Tutanaklarda var. Başkanlık sistemine karşı halkın alerjisi, tepkisi var, halkı kandırmak ve utandıkları için cumhurbaşkanlığı sistemi diyorlar. Öyle lamı cimi yok bu bal gibi bir rejim değişikliğidir. Çünkü Anayasanın değiştirilemeyen değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen ilk 4 madde arkadan dolanarak değiştirilecek bir tekliftir. Çocuklarımızı torunlarımızı ilgilendiren bir şeyde toplumsal mutabakat olmadan dayatma ile geçirmeye çalışıyorlar. 

TÜRK MİLLETİ SAĞDUYULU
Açıkça şunu söyleyeyim kesinlikle Türk milleti buna onay vermeyecek. Türk halkının bir sağ duyusu var. Diğer sivil toplum örgütlerini gezdik İl Başkanımız ve Şerafettin Bey ile birlikte. Diğer partileri gezdik Saadet Partisi, DSP, ÖDP, Vatan Partisine gittik, toplumda geniş bir mutabakat oluşuyor hayır anlamında. Bu geçmeyecek, var sayalım da geçti Türkiyenin yararına olan birşey değil. 

YARARLI OLSAYDI ATATÜRK KURARDI...
Parlamenter rejimi kuran büyük Önder Mustafa Kemal Atatürktür. Eğer Atatürk Türkiyenin yararına olduğunu görseydi Başkanlık sistemini kurardı. Parlamenter sistemi kurmuş, bir cumhurbaşkanı bir başbakan vardır. Ondan sonra gelen herkeste bunu devam ettirmiş. 

CUMHURBAŞKANINA KARŞI DEĞİLİZ
Biz sayın Cumhurbaşkanına karşı değiliz, Recep Tayyip Erdoğan için bunu söylemiyoruz. Bu yetkileri kime verirseniz verin diktatör çıkartır. Bizim Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğluna bile bu yetkiler verilmiş olsa biz bunu kabul etmeyiz. İnsanın diktatör olası gelir o yetkilerle. Bunun bir ekonomik boyutu da var. 

İFLAS EDEN KENT ZONGULDAK
Zonguldak şuan iflas eden bir kent haline geldi, Türkiyede aynı. Dolar 3.90a çıktı. Türkiye bir ekonomik yıkıma doğru gidiyor. Parlamenter rejimi güçlendirmemiz gerekirken yapmıyoruz bunu. Dünyada insani gelişmişlikte milli geliri 40 bin dolar ve üzerine baktığımızda ilk 20 ülkeye bakıldığında 16 tanesi parlamenter rejim ile yönetiliyor. Dünyada başkanlık sisteminde yönetilen de başarılı olan 2 ülke var biri Amerika diğeri de Güney Kore. Bunun dışında başarılı olan hiç kimse yok. 187 ülke var dünyada. En başarısız, milli geliri bin doların altında olan son 20ye baktığımızda 18 tanesi de başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Afganistan, Gambiya, Liberya, Burundi, Çat, Nijer gibi ülkeler. En kötü ülkeler başkanlık sistemi ile yürütülüyor. Cumhurbaşkanı 3 günlük sefere çıktı, Tanzanyaya. Sanki adamlar sanayi ve teknoloji devi. Neden? Orada başkanlık sistemi var. Bizi getirmek istedikleri nokta geri kalmış Afrika, geri kalmış ortadoğu ülkeleri.

DIŞ BORÇ 426 MİLYAR DOLAR
Ekonomik yıkımı çok ağır olacak. 426 milyar dolar dış borcumuz var. 2 Ay önce Bütçe Komisyonunda Maliye Bakanı bize kitapçık dağıttı. Dağıttığı kitapçıkta Türkiyenin özel ve kamu dışta toplam borç 426 milyar dolar. Bunu 226 milyar doları özel sektör 123 milyar doları da kamu. 1 Yıllık kısa vadeli borcumuz bunlar borç ödedik diyorlar ya öyle birşey yok. Resmi verilere göre 2017 yılında ödememiz gereken dış borç 166 milyar dolar. Çok büyük bir rakam. Cari açığımız da var, 1 yılda bulmamız gereken 200 milyar dolar. Böyle bir ülkeye kim yatırım yapar? Böyle terörün olduğu, herşeyin iki dudağın ucunda olduğu bir ülkeye kimse yatırım yapmaz. 

SURİYEDE KAÇANLAR NEDEN ARAP, MÜSLÜMAN ÜLKELERE KAÇMIYOR
Suriyede bir iç savaş var, oradan kaçanlar Türkiyeye kaçıyorlar. Neden Katar, Arabistan, Tanzanyaya kaçmıyor da Türkiyeye kaçıyor? Burada parlamenter rejim var, özgürlük var. Katar, Arabistan, müslüman ve arap oraya kaçmıyorlar buraya kaçıyorlar. Onlar daha sonra buraları da beğenmiyorlar ne yapıyorlar? Adamlar varını yoğunu paraya dönüştürüyor, yüzme bilmiyor, çoluk çocuğunu alarak Yunanistana kaçmaya çalışıyor. Ölümü göze alarak Almanya, Danimarka, Norveçe kaçmak istiyor. Bu ülkeler arap değil, müslüman değil, oraya gitmeye çalışıyor. Çünkü orada parlamenter rejim, hukuk devleti ve zenginlik var. Bu rejim Türkiyeyi iflas ettirecek bir rejim. 

MURAT BOZA TEPKİ
Sanatçılar ve spor adamları ortaya çıktılar. Üzücü olan Ereğlimizin bir evladı var tanınan sevilen değerli bir sanatçı, Türkiyeye kendini kabul ettirmiş bir sanatçı. Babasını herkes tanıyor gerçekten sosyal demokrat, Atatürkçü bir insan herkesin sevdiği biri, annesi öğretmen. Annesi yıllarca öğretmenlik yapmış demokrasiye, Atatürke bağlı, binlerce Atatürkçü, cumhuriyetçi çocuk yetiştirmiş kendisi. Ama Murat Boza bakıyoruz. Belediyelerden konser kapayım, yandaşların televizyonlarına çıkayım oralardan nemalanayım diye öyle bir evet kampanyasının içerisine girmiş. Binlerce Atatürkçü cumhuriyetçi yetiştirmiş bir annenin evladı için hain evlat demek çok yanlış olur ama şunu söyleyebiliriz hayırsız evlat. Murat Boz, hayırsız bir evlattır diyebiliriz. Biz kendisine çağrı yapıyoruz, hemşerileri olarak Ereğlililer olarak çağrı yapıyoruz hayırlı evlat olsun. Bu yaptığı hatadan dönsün, kendisini Ereğlililer olarak ufak ta olsa sitemimizi dile getirelim istedim. Atatürkün cumhuriyetine Atatürkün demokratik parlamenter sistemine sahip çıkmasını bekliyoruz kendisinden. Bu yaptığı hatadan da inşallah biran evvel döner
Güncelleme Tarihi: 27 Ocak 2017, 11:34
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER