TOKAY,ESER´İ UNUTMADI

TOKAY,ESER´İ UNUTMADI

gundemeregli.com-Gazetemizde kuruluştan itibaren yaklaşık 17 yıl görev yapan ve bu sürede MADALYONUN TERSİ adlı köşede de yazan Gazeteci Tuncay Tokay´ın gazetemizin kurucu sahibi Ali Osman Eser 12.yıldönümü ile ilgili yazısını yayınlıyoruz..

O, bizim gazetenin kurucusu veya sahibi değildi. Yerine göre; O bir ağabeydi, O bir arkadaştı, O bir babaydı, O bir öğretendi, O bir dosttu, O bir nezaket abidesiydi. O; maneviyatı güçlü, Cumhuriyete ve Atatürk’e ilkelerine sıkı sıkıya bağlı örnek bir öğretmendi, örnek bir yurttaştı.
O’nunla yollarımız 1980’li yılların sonunda kesişti. Ben gazeteciliğe meraklı bir genç, O; adı künyede “sahibi” olarak geçse de, yerine göre gazetenin dağıtıcısı, yerine göre gazetenin baskıcısı, yerine göre gazetenin yayın yönetmeni, yerine göre gazetenin muhasebecisi, yerine göre gazetenin istişare kurulu üyesi, yerine göre okur temsilcisi, yerine göre müşteri hizmetleri sorumlusuydu. Hiçbir zaman “patron” olmadı, olamadı. Patronluk, O’nun mizacına uymazdı. Bir talimatını bile, bir öneri olarak dile getirir, yapılabilirliğini yine gazetenin yönetimine bırakırdı.
İyi bir arkadaştı; sohbet etmeyi severdi, saatlerce sohbet edebilirdi. Konusu da genelde ya siyaset ya spor olurdu.
Büyük Önder Atatürk’ü, Cumhuriyeti iyi anlayan, iyi anlatan bilinçli bir Atatürkçü ve Cumhuriyetçiydi. Atatürk ve Cumhuriyet’ten yana taraf olan, bunun dışında tarafsız ve objektif bir yayın politikamız vardı. Milli bayramlarda çok hassastı; o gün hayal ettiği gibi bir gazete görmek isterdi.
Fanatiklik derecesine varan, iyi bir Galatasaray taraftarıydı. Atatürkçü ve Cumhuriyetçi yapımızın yanı sıra bir diğer ortak yanımız da buydu. Boş zamanlarda, saatlerce Galatasaray üzerine sohbet edebilirdik. Hangi mevkiye, hangi oyuncunun lazım olduğunu Galatasaray yönetimi bize sorsa şampiyonluğu abone olurdu. En azından biz böyle hisseder, böyle düşünürdük. Bu konuda ayrıldığımız bir nokta vardı; ben kötü oyuna isyan eder, kötü oyunla yenilginin müstehak olduğunu düşünürdüm. O ise hiçbir mazeret kabul etmez, kötü oynasa da, Galatasaray kazansın diye düşünürdü. Hatta birinde, kötü oyuna kızıp “İnşallah yenilir” dediğim için belki de ilk ve tek defa fırçayı yemiştim O’ndan.
Vefatından belki birkaç gün, belki de bir hafta önce kendisini hasta yatağında ziyaret ettiğimde, o elinden hiç bırakmadığı tesbihini çekerek, “Allah’ım, beni Liverpool maçına kadar ayağa kaldır Yarabbi. ” diye dua etmişti. (O hafta Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde Liverpool ile maçı vardı. )
O; iyi bir öğreten, iyi bir öğretmendi. Emekli olalı yıllar olmuştu ama kelimeleri tek tek seçerek, halk ağzına değil kitap diline uygun şekilde konuşurdu. Devrek’te Nahiye Müdürlüğü de yaptığı öğretmenlik yıllarını anlatırken, hafiften duygusallaşır, “Şimdi öğretmenlik kolay. Biz, çocuklarımızın oturacağı sırayı, çiviyi çekici alıp kendimiz yaptık.” derdi. Hayat tecrübelerini, öğretilerini yeni nesillerle paylaşmayı çok severdi.
O, bir gazete sahibiydi ama hiçbir zaman patron olamadı. Dağıtıcı olmadığından dolayı gazetenin dağıtımında sıkıntı çekildiğinde, “Bana birkaç gazete verin de, bari resmi kurumlara bırakayım” der, bu vesileyle gazete bıraktığı kurumları da ziyaret etmiş olurdu. Elektrikler kesildiğinde, kollu baskı makinesiyle gazete bastığını, gazete katladığını, takvim harmanladığını, soğuk kış günlerinde gazetede sabahladığını da dün gibi hatırlarım.
Kısacası, gazetede emeği çok büyüktü. Yerine göre, emekli maaşından gazeteye takviye yapardı. Talih oyunları, yaşadığı sürece O’nun için hep bir umut kaynağıydı. İddialıydı; “Bu hafta büyük ikramiye bana çıkacak. “ derdi. Hayali de, büyük bir matbaa kurup, ulusal gazeteler ayarında, kaliteli bir gazete çıkarmaktı. Gelirleri ile giderleri birbirini ancak dengeleyen bir gazete ve matbaa ile, başka türlü hayalini gerçekleştirmenin mümkün olmadığını O da biliyordu.
5 Mayıs 2002’de, genç denilebilecek bir yaşta kaybettik Gündem gazetesinin kurucusu Ali Osman (Eser) Amca’yı. O’nu bir kez daha minnetle ve saygıyla anarken, varlığının kendileri için büyük bir anlam ifade ettiğini çok yakından bildiğim Eser ailesine de bir kez daha başsağlığı diliyorum.
Seni unutmadık Ali Osman Amca; sohbetlerinle, elinden bırakmadığın tesbihinle, nezaketinle, bize olan sevginle her zaman hafızalarımızda yaşayacaksın.
Nur içinde yat…

                                                                                                                      TUNCAY TOKAY

Güncelleme Tarihi: 05 Mayıs 2014, 11:58
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER