Çaturoğlu:' Yerin üstünü koruyarak altında ne varsa çıkarıp değerlendireceğiz'

AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu TBMM Genel Kurulunda Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2016 Bütçesi üzerine bir konuşma yaptı.

Çaturoğlu:' Yerin üstünü koruyarak altında ne varsa çıkarıp değerlendireceğiz'

AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu TBMM Genel Kurulunda Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2016 Bütçesi üzerine bir konuşma yaptı. Sözlerine 3 Mart 1992 tarihinde meydana gelen grizu patlaması sonucu hayatını kaybeden 263 maden şehidini anarak başlayan Çaturoğlu konuşmasına şöyle devam etti;

Sözlerime başlamadan önce Zonguldak Taşkömürü Kurumu Kozlu Müessesinde 3 Mart 1992 tarihinde meydana gelen grizu patlaması sonucu şehit olan 263 madencimizi minnet, rahmet ve şükranla anıyorum.

Tüm ülkeler için en riskli alan enerji yönetimidir. Çünkü dünya milletlerinin birbirlerine göbekten bağlı oldukları tek konu enerjidir.

Ülkemizin kalkınması için ekonomik büyümeye, büyümek için üretim artışına, üretim artışı için ise daha fazla enerji ve hammadde tüketimine ihtiyaç vardır.  Bundan dolayı enerji ve hammadde ithalatından kaynaklanan artışta doğal olarak Dış Ticaret ve Cari Açığı arttırmaktadır.

Bu sonuç bizim yerli kaynaklara ne kadar önem vermemiz gerektiğini de apaçık göstermektedir.

Bizim olağanüstü petrol ve cevher rezervlerimiz yok. Sömürgeci geçmişimizde olmadığı için olağanüstü bir sermaye birikimimizde yok.

Kalkınmak için çok çalışmak ve sahip olduğumuz yeraltı ve yer üstü kaynaklarını en etkin şekilde değerlendirmemiz gerekmektedir.

Ancak, bu konuda iç ve dış çevreler enerji ve maden cevherlerinin çıkarılması noktasında ülkemizi engellemeye çalışmaktadırlar. Bu çevreler elektrik üretmeyin. Maden cevherlerini çıkarmayın bunları ithal edin demeye getiriyorlar. Sonra çıkıp utanmadan neden daha hızlı kalkınamıyoruz, neden cari açık veriyoruz diyorlar.

Çevre korumacılığı adı altında;

ü  Nükleer enerjiye,

ü  Hidroelektrik santrallere,

ü  Termik santrallere,

karşı çıkıyorlar.

Aslında yenilenebilir enerji kaynağı olan Rüzgar ve Jeotermal enerjiye de karşılar. Bizim ilimizde yapılmasın diyorlar. Bize geriye sadece güneş enerjisi kalıyor ki ülkenin tümünü güneş panelleriyle kaplasak enerji ihtiyacını karşılamamız mümkün değil.

O zaman kusura bakmayın 5 dakika bile elektrik kesildiğinde nerede bu hükümet, nerede bu devlet demeyeceksiniz. Gaz lambası veya mumla idare edeceksiniz.

Türkiye nükleer enerjiye sahip olmadan yoğun enerji tüketimi gerektiren sınai malların üretiminde maliyet kontrolünü sağlayıp uluslararası rekabet yapamaz. Akkuyu Nükleer Santrali tek başına cari açığı 3 milyar dolara azaltacaktır. Fransa enerji üretiminin yüzde 76,9 unu nükleer enerjiden sağlamaktadır.

Öte yandan Almanya elektrik üretiminin yüzde 37,1 ini kömürden sağladığı göz önüne alınırsa ülke olarak bizim bu konuda daha fazla yol almamız gerektiği ortadadır.

Her şeye rağmen, enerjide yenilenebilir ve yerli kaynaklara öncelik vererek enerji verimliliğini ve enerji çeşitliliğini sağlamaya devam edeceğiz. Yerli kaynaklarımız Linyit ve Taşkömürü başta olmak üzere desteklenecektir. Enerji üretiminde yerli kömürleri kullanan santrallere ilave desteklerin sağlanması planlanmaktadır.

Birinci ve İkinci Dünya savaşları petrol sebebiyle çıkmıştır.  Bu gün Suriye’de ve Irak’ta süregelen savaşlar enerji kaynaklıdır. ABD ve Rusya’nın bu bölgede ne işi vardır.  PKK, PYD, IŞID ve diğer terör örgütleri bu enerji savaşının sadece piyonlarıdır. Kullanılıp bir mendil gibi işi bitince bir kenara atılacaklardır. Şahsi görüşüm olarak ifade etmek isterim ki bölgede ne sykes-picot, nede yeni bir paylaşımı kabul etmiyorum. Oyunu Türkiye açısından yeniden kuracağız.

Türkiye’nin kalkınmasını istemeyen çevreler başka ne istiyorlar; Altın, gümüş, bakır, kurşun vesaire cevherlerinde çıkartılmasına karşı çıkıyorlar, eylemler tertip ediyorlar. Biz sırf çevre kaygısı ile bu gösterilere katılanları hariç tutuyoruz. Ancak bütün radikal örgütler yabancı ülke ajanları bu eylemlerin içerisinde hatta düzenleyicisi neden Türkiye’yi çok mu seviyorlar.  Hadi oradan.

Ama biz kararlıyız. Yerin üstünü koruyarak altında ne varsa çıkarıp değerlendireceğiz.

Biz bunları yaparken Batı ne der, Dünya ne der diye sormayacağız. Rabbim ne diyor, milletimiz ne diyor ona bakacağız.

Anadolu’nun, Trakya’nın, Mezopotamya’nın ve bu coğrafyanın çocuklarını hiç kimseye ezdirtmeyeceğiz, yedirtmeyeceğiz.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile tüm bakanlıkların 2016 bütçelerinin hayırlı hizmetlere vesile kılmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz eder, saygılar sunarım.

Güncelleme Tarihi: 04 Mart 2016, 07:37
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER