Pehlivan "Tüp mide ameliyatı deneyimli merkez ve hekimlerce yapılmalı"

Pehlivan "Tüp mide ameliyatı deneyimli merkez ve hekimlerce yapılmalı"

Pehlivan "Tüp mide ameliyatı deneyimli merkez ve hekimlerce yapılmalı"

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mevlüt Pehlivan, obezite tedavisinde en sık kullanılan yöntemlerden tüp mide ameliyatının deneyimli merkezler ve hekimlerce yapılması gerektiğini söyledi.
Günümüzde var olan ‘obezite tedavisi eşittir mide küçültme algısının yanlış olduğunu belirterek sözlerine başlayan Prof. Dr. Mevlüt Pehlivan, morbid obizete cerrahisi ile obizete ve metabolik cerrahinin prosedürlerinden biri olan ve en sık kullanılan yönetimin tüp mide ameliyatı olduğunu ifade etti. Dünya Sağlık Örgütünün, beden kitle endeksi 35-40 arası veya 40ın üzerinde olan, şeker ve tansiyon gibi sistemik hastalıklara sahip kişileri morbid obezite olarak tanımladığını söyleyen Prof. Dr. Pehlivan, tüp mide ameliyatlarının morbid obezite hastalarına uygulandığına işaret etti.
Morbid obezite hastasının ameliyat öncesi diyet girişimlerinde bulunması ve ilaç tedavisinin başarısız olması durumunda tüp mide ameliyatının düşünülebileceğini dile getiren Prof. Dr. Pehlivan, hastaların ameliyat öncesinde mutlaka dahiliye uzmanı hekimlere muayene olması ve psikiyatrik değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğine dikkat çekti. Psikiyatrik değerlendirme doğru yapıldığında hastanın ameliyata ruhen hazır olacağını belirten Pehlivan, böylelikle hastanın sosyal baskıya karşı da dirençli olacağını vurguladı.
Son dönemde tüp mide ameliyatlarının medyatik bir hal almaya başladığını dillendiren Prof. Dr. Pehlivan, 14 yaşından 60 yaşına kadar hasta grubuyla ilgilendiklerini ifade ederek bazı hastaların ameliyat olmak için kilo almaya çalıştığını ve bu durumun doğru bir davranış biçimi olmadığını da sözlerine ekledi.
Tüp mide ameliyatlarında; erkekleri, 45 yaş üstü kişileri, yüksek tansiyon hastalarını, beden kitle endeksi 45i geçenleri, bacaklarında toplardamar veya varis olanları riskli hasta grupları şeklinde açıklayan Prof. Dr. Mevlüt Pehlivan, yukarıdaki risk faktörlerine sahip olmayan hastalarda, hayati riskin safrakesesi ameliyatının hayati riski kadar olduğunu belirtti. Ameliyat ile insülin ihtiyacının, tansiyon ilaçlarının, uyku apnesi ve migrenin ortadan kalktığını ifade eden Pehlivan, ameliyat sonrası sürecin ise son derece önemli olduğu vurgusunda bulundu.
Ameliyat sonrasında anahtar kelimenin iletişim olduğunun altını çizen Prof. Dr. Mevlüt Pehlivan, hastaları 1 hafta, 1 ay, 6 ay ve 1 yıl gibi belirli periyotlarda takibe aldıklarını söyleyerek bu süreçte uygun bir diyet programının uygulandığı bilgisini paylaştı. Ameliyat sonrasında protein, vitamin ve mineral desteğinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Pehlivan, su, hareket ve uykunun da tedavinin olmazsa olmazları arasında yer aldığını dile getirdi. Egzersizle birlikte düzenli uyku ve yeterli su alındığında hastada sarkma meydana gelmediğini ve revizyon ameliyatına gerek kalmadan başarıya ulaştıklarını ifade eden Pehlivan, sadece obezite hastalarının değil, tüm toplumun günde 1 saat, şarkı söyleyemeyecek ama konuşabilecek kadar tempoda hareket etmesinin çok yararlı olacağı tavsiyesinde bulundu.
2006 yılından bu tarihe kadar birçok tüp mide ameliyatı gerçekleştirdiğini ve kendisinin uyguladığı obezite cerrahisinde ölüm oranının 0 olduğunu belirten Prof. Dr. Mevlüt Pehlivan, hastaları; yeme bozukluğu, psikiyatrik noktalar gibi açılardan inceleyen bilimsel veri grubu oluşturduklarını söyleyerek İstanbuldan gelen bir ekibin Düzce Üniversitesi Hastanesindeki ameliyat öncesi çalışmaları incelediğini ve meslektaşlarının bu uygulamaları örnek aldığını ifade etti.
Tüp mide ameliyatlarının çok özel bir alan olduğunu ve tecrübe gerektirdiğinin altını çizen Prof. Dr. Mevlüt Pehlivan, yapılan yanlış ameliyatlar sonucu ölümler yaşadığına dikkat çekerek hastaların deneyimli merkez ve cerrah seçiminde özenli davranmaları uyarısında bulundu.

haber

Güncelleme Tarihi: 20 Şubat 2018, 12:32
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER