Osteoporoz yıkım değil. Önlenebilir

Osteoporoz yıkım değil. Önlenebilir

Osteoporoz yıkım değil. Önlenebilir

Tüm dünyada özellikle yaşlı nüfusun artması ile birlikte osteoporozun sosyal ve ekonomik yükü artmaktadır. Osteoporoza ve sekonder patolojilerine karşı önlem alabilmenin ilk şartı, osteoporoz risk faktörleri hakkında sağlık personeli ve bireylerin farkındalık bilincinin oluşturulmasıdır.

Ayrıca bu hastalık, en sık görülen metabolik kemik hastalığı olup, yaşlı popülasyonun artmasıyla prevalansında önemli ölçüde artış gözlenen yaygın bir halk sağlığı problemidir. Osteoporoz genel itibariyle ileri yaş hastalığı olarak bilinmesine rağmen, yetersiz beslenme ve fiziksel aktivite yoksunluğunun etkilediği yaşam koşulları sebebiyle erken yaşlarda da ortaya çıkabilir. Osteoporoz kemik yapım (osteoblastik aktivite) ve yıkım (osteoklastik aktivite) arasındaki dengenin bozulduğu metabolik kemik hastalığıdır. Ancak osteoporoz, yaşlanmanın getirdiği muhtemel bir sonuç değil; önlenebilen ve tedavi edilbilen bir metabolik hastalığıdır. Her 3 kadından biri ve her 5 erkekten biri osteoporoz riski altındadır.

Bireyleri osteoporoz, risk faktörleri ve getirdikleri sekonder patolojileri hakkında bilgilendirmek, sosyal ve ekonomik yükü azaltacaktır. Bu bağlamda dünyada ve ülkemizde her yıl 20 Ekim tarihi, Dünya Osteoporoz Günü olarak düzenlenmiştir.

Üniversitemiz Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Doç. Dr. Şebnem Kargı Konferans Salonunda, İç hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner BAYRAKTAROĞLU tarafından Güvenlik Personeline yönelik osteoporoz(kemik erimesi) hakkında bilgilendirme yapıldı. Ayrıca Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi çalışanları ve öğretim üyeleriyle obeziteye farkındalık açısından bilgilendirme ve görsel materyal ile paylaşımlar yapıldı.

Güncelleme Tarihi: 20 Ekim 2017, 12:55
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER